İş Kanunu’nda işçilerin çalışma süreleri belirlenmiş durumda. Buna göre işçi bir haftada en fazla 45 saat çalıştırılabilir. Bu sürenin üzerindeki çalışmalar fazla mesaiye girer. Diğer yandan fazla mesainin hesabında haftalık 45 saatten önce dikkat edilmesi gereken bazı kurallar var. Örneğin bir işçinin günlük 11 saati aşan çalışmalarının haftalık 45 saat göz önünde bulundurulmaksızın fazla mesai olarak ödenmesi gerekir.
Nasıl hesaplanır?
İş Kanunu’na göre fazla mesainin hesaplanmasında en temel yöntem, işçinin günlük çalışma sürelerinin toplanması ve haftalık çalışma süresinin bulunması. Haftalık çalışma süresi 45’in üzerindeyse 45’in üzerindeki süreler için işçiye fazla mesai ücreti ödenmesi gerekir. 45 saatin üzerindeki her bir saat çalışma için işçinin saatlik ücretinin yüzde 50 artırılması ile fazla mesai ücreti hesaplanır ve işçiye ödenir.
Günlük 11’i geçemez
İş Kanunu
Kamuda çalışan, taşerona bağlı işçilere 2017'de kadro verilmiş ve 10 bin işçi kadroya geçirilmişti. 5 yılda, taşerona bağlı, kadrosuz işçilerin sayısı hızla arttı. Sadece Karayolları taşeronlarına bağlı kadrosuz işçi sayısı 12 bini aştı. Bu işçiler de yakında kadro talebini gündeme getirecektir.
Alt işverenlik (taşeron) ilişkisi kurma ihtiyacı üretimin çeşitlenmesi ile doğmuştur. Üretim faaliyetleri teknolojiyle daha karmaşık bir yapıya ulaştıkça nihai ürünü tek bir kişinin yapması zorlaşmış, uzmanlığına göre başka işverenlerin de devreye girmesi zorunluluğu doğmuştur. Buna nihai üretimin yapılması için zorunlu olmasa da üretimi destekleyen yan faaliyetler eklenince alt işverenlik yani taşeron uygulamaları giderek yaygınlaşmıştır. Bir örnekle açıklamak gerekirse inşaat işi yapan bir işveren bundan otuz yıl öncesinde binayı yaparak işi tamamlamış sayılsa da bugün o inşaatta asansör sistemlerinin, ısıtma ve soğutma sistemlerinin kurulması neredeyse zorunluluk haline gelmiştir.
Ne var ki amacı işverenin uzmanlık alanının dışında kalan işlerin
Ülkemizde çalışacak yabancıların çalışma izni alması zorunlu. İşte ayrıntılar...
Ülkemizde yabancıların çalışması için gerekli izinleri düzenleyen yasal çerçeve, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’dur. Geçtiğimiz günlerde, söz konusu kanun uyarınca yabancılara verilecek çalışma izni ve çalışma izni muafiyetlerine dair iş ve işlemlerde izlenecek usul ve esaslara ilişkin olarak bir uygulama yönetmeliği çıkarıldı.
2 Şubat 2022 tarihli ve 31738 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliği'ndeki belli başlı düzenlemeleri ele almaya çalışacağım.
6735 sayılı kanun gereğince, ülkemizde çalışacak yabancıların çalışmaya başlamadan önce çalışma izni alması zorunlu.
Başvuru nasıl yapılır?
Çalışma izni için yurt içinden başvurularıb doğrudan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na, yurt dışından başvuruların ise konsolosluk ve büyükelçiliklere yapılması gerekiyor. Çalışma izni veya çalışma
Çalışanlara verilen ücretin SGK'ya asgari ücret seviyesinden bildirilmesi hem çalışanlara, hem de SGK'ya zarar veriyor. Bu durumun tespiti halinde işveren eksik tutarları, gecikme zammı ve cezasıyla SGK'ya ödemek zorunda kalıyor.
Kayıtdışı istihdam azalsa da SGK'ya düşük ücretten bildirilme sorunu ne yazık ki halen devam ediyor. En az sigortasız çalışma kadar önemli bir konu olan, çalışanın SGK'ya düşük ücretten bildirilmesi hem çalışana, hem SGK'ya zarar veriyor. İşverenlerin pek çoğu bunun ne kadar büyük bir risk olduğunun ne yazık ki farkında değil.
Çalışanların önemli bir bölümünün sigortası yapılıyor, ancak SGK'ya gerçek ücretleri üzerinden değil, asgari ücretten bildiriliyor. Yani çalışan 6 bin TL maaş alıyor fakat SGK'ya 5.004 TL'den bildiriliyor. Bunun yanında çalışanların maaşlarının asgari ücret kadarı bankadan, kalanı ise elden ödeniyor. Beş ve daha fazla çalışanı bulunan işverenler, ücretleri bankadan ödemek zorunda. Bu nedenle ücretlerin asgari ücret kadarı bankadan,
Yargıtay, kanunda tanımlanan şekilde bir mazeret olmasa da dürüstlük kuralı gereği mazeret sayılabilecek durumlarda işçinin yaptığı devamsızlığın mazeretsiz devamsızlık sayılamayacağını, buna bağlı derhal fesih uygulanamayacağını karara bağladı.
Yıllık izin hakkı işçinin yıllık bazda kesintisiz belirli bir süre dinlendirilmesi amacıyla getirilmiş bir haktır. Her ne kadar kanunda sonradan yapılan değişiklik ile bir parçası on günden az olmamak üzere istenilen parçaya bölünebilme imkanı getirilmiş olsa da yıllık iznin temel amacı işçinin yıllık bazda dinlendirilmesi olduğundan tatil amaçlı kullandırılması gerekmektedir. Bununla birlikte hayat içinde herkesin farklı nedenlere ve mazeretlere dayalı izin kullanma ihtiyacı doğabilmektedir. Bu neden ve mazeretlerden bir kısmı kanun içinde yer almakta ve işçinin doğrudan hakkı olarak tanımlanmaktadır. Kanunda belirtilen mazeret izinleri, işçinin kendinden, ailesinden veya çevresinden kaynaklanan bazı durumlarda, işçinin işverenden onay almaksızın izin kullanabilmesinin yolunu açmaktadır.
Evlilik ve doğum izni
Maze
Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos toplantısı öncesinde İngiliz yardım kuruluşu tarafından her yıl yayınlanan rapora göre, koronavirüs salgını, küresel eşitsizliği daha da büyüttü, zenginleri daha da zenginleştirdi, yoksulları daha da yoksullaştırdı.
İngiliz yardım kuruluşu Oxfam tarafından her yıl Dünya Ekonomik Forumu tarafından gerçekleştirilen 'Davos Gündemi' öncesinde yayınlanan ve küresel düzeyde eşitsizliğin boyutlarını ortaya koyan raporun yeni versiyonuna göre, koronavirüs salgını küresel eşitsizliği büyüttü. Salgın zenginleri daha da zenginleştirirken, yoksulları daha da yoksullaştırdı.
Milyarder varyantı
Eşitsizlik, modern dünyanın en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Eşitsizlik, adeta bir 'ekonomik şiddet unsuru.' Bu yüzden, toplumlarımızı parçalıyor. İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, küresel eşitsizliğe odaklanan bu yılki raporunda işte bu noktadan yola çıkarak 'eşitsizlik öldürür' temasını kullanmış.
Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı tarafından en son Aralık 2021'de yayınlanan rakamlar, 1995 yılından bu yana
Ölüm aylığı hak etmesine rağmen SGK’ya başvuru yapmayan kişi, 5 yıl geriye dönük ölüm aylığını talep edebilir.
Sigortalı olarak çalışan bir kişinin ölümü sonrası geride kalanlara ölüm aylığı bağlanır. Ölüm aylığı bağlanması için sigortalının belirli süre prim ödemiş olması gerekir. Ölen eşten dolayı maaş alan dul eş yeniden evleninceye kadar aylık almaya devam eder.
Şartları neler?
Sigortalı bir kişinin vefatı halinde geride kalanlara ölüm aylığı bağlanabilmesi için en temel şart prim ödeme süresi. Vefat eden kişi adına ölüm tarihi itibarıyla en az 5 yıl prim ödenmiş ise geride kalanlara ölüm aylığı bağlanır. Diğer yandan vefat eden kişi 4/a’lı yani eski adıyla SSK’lı ise, bu durumda borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı olup toplam 900 gün uzun vadeli sigorta kollarına prim ödenmiş olması halinde de geride kalanlara ölüm aylığı bağlanabilir.
Kimlere bağlanır?
Ölüm aylığı geride kalan eş, çocuk, anne – babaya bağlanabilir. Ancak bu kişilerin bazı
Çalışma koşullarının işçi aleyhine değiştirilmesi ancak işçinin yazılı onayı ile yapılabilir. İşverenin bu onayı işçiden altı gün içinde alması gerekir.
İşçinin aldığı ücret miktarının düşürülmesi, ikramiyenin veya sosyal yardımın kaldırılması, işçinin işyeri organizasyonunda mevcut görevinden daha alt seviyedeki bir göreve atanması, çalışma koşullarının ağırlaştırılması gibi durumlar Yargıtay’ın da ifade ettiği şekilde iş sözleşmesinin içeriğinin işçi aleyhine değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Bu tür değişiklikler, çalışma koşullarının işçi aleyhine değiştirilmesi anlamına gelip ancak işçinin yazılı onayı ile yapılabilir. İşçinin açıkça yazılı onay vermediği bu türden esaslı değişiklikler işçiye uygulanamayacaktır.
Aleyhe değişiklik
Çalışma koşulları, işçinin iş mevzuatı, iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin ekleri, varsa toplu iş sözleşmesi ve işyeri uygulamaları ile şekillenen çalışma şeklini ifade etmektedir. Bu kapsamda işçinin yapacağı iş, işini yerine getireceği