Dünya inovasyon liginde Türkiye 131 ülke arasında 51’inci. Bu sıralamayı değiştirebilecek girişimcilik platformu Plug and Play Türkiye’ye geldi. Toplam 9 milyar dolarlık yatırım portföyüne sahip platformun, girişimci, sanayici ve yatırımcıyı bir araya getirmesi hedefleniyor.
Çağımızın temel kavramlarından biri de inovasyon, başka bir deyişle “yenilik”... İnovasyon, yeni yaratıcı fikirlerin ya da buluşların ekonomik alanlara uygun hale getirilerek uygulanması anlamına geliyor.
Örneğin, bu yazıyı bir akıllı telefondan okuyorsanız bu bir inovasyon sürecinin sonucudur. İnovasyon, bir ülkede sürdürülebilir büyümenin sağlanması, istihdam olanaklarının ve toplumsal refahın artması ile doğrudan ilişkili. Öyle ki, yeterli düzeyde inovasyon faaliyetlerinin yürütüldüğü bir ekonomide yeni şirketler kurulacak, var olan firmalar da rekabet güçlerini artıracaklardır. Bu yüzden inovasyon için gerekli şartların yaratılması son derece önemli.
Katma değer yaratır
İnovasyonun özünde katma değer yaratmak var. İnovatif ürün
İşverenler bazen yıllık izne hak kazanmamış işçiye avans yıllık izin kullandırtabilir. Ancak yıllık izin, bir iş sağlığı ve güvenliği önlemidir. Bu nedenle yıllık izin kullanım kültürünün yerleştirilmesi, bunun parasal alacağa dönüşmesinin ancak istisnai bir durum olduğunun vurgulanması gerekir
Yıllık ücretli izin hakkı, İş Kanunu’nda işçinin bir yıllık çalışma süresini doldurmasına bağlanmıştır. İşçinin çalıştığı sürelere göre kullanacağı izin hakkı ise asgari olarak belirlenmiş, işçilere bu sürelerin üzerinde de izin hakkı tanınmasına imkan verilmiştir. Ayrıca bazen işverenler bir yılını doldurmayan çalışanlarına da avans izin kullandırabilmektedir. İşçi işveren ilişkilerinde avans izin kullandıktan ve fakat yıllık izne hak kazanmadan işçinin işten ayrılması veya arada bir anlaşma olmadan işçinin yasal hakkından daha fazla izin kullanması halinde sorun çıkabilmektedir. Bugünkü yazımda işçilerin yasal haklarının üzerinde izin kullanımlarında işverenin bu sürelere ait ücreti geri talep edip
65 yaş aylığındaki gelir sınırı asgari ücrete endeksli. Asgari ücretteki önemli artış sonrası daha önce 65 yaş aylığı alamayan kişilerin yeni yıl ile birlikte aylık alabilmesi mümkün olabilir.
65 yaş aylığı ile ilgili son iki yıldır çok önemli değişiklikler hayata geçirildi. Bunlardan ilki 65 yaş aylığı alınabilmesi için dikkate alınan gelir sınırında 65 yaş üstü kişinin yaşadığı hanedeki toplam gelire değil, yalnızca eşi ile birlikte toplam gelire bakılmasıydı. Diğeri ise 65 yaş aylığının miktarındaki artıştı.
Diğer yandan 65 yaş aylığındaki gelir sınırı da asgari ücrete endeksli. Asgari ücretteki önemli artış sonrası daha önce 65 yaş aylığı alamayan kişilerin yeni yıl ile birlikte aylık alabilmesi mümkün olabilir.
Hesap değişti
19 Ağustos 2018 tarihli ve 30514 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikle 65 yaş aylığının bağlanması açısından artık aynı hanede yaşayan tüm fertlerin gelirleri dikkate alınmıyor.
Düzenlemeye göre, 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz kişilerin 65 yaş aylığına
Dünya bu yıl çocuk işçiliğini bitirmeye kararlı. Bu yönde irade ortaya koyan ILO, Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Yılı’nı yarın sanal bir etkinlikle başlatacak.
Bugün gelişmiş dünyanın en önemli sorunlarından biri çocuk işçiliği. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, çocuk işçiliği son 10 yılda yüzde 38 düzeyinde azaldı. Ancak yine de çocuk işçiliğinden etkilenen 152 milyon çocuk işçi var. Dahası, Covid-19 küresel salgını, bu durumu daha da kötüleştirdi. Ancak bu gidiş tersine döndürmek için hala umut var.
Çocuk işçiliği nedir?
Çocuk işçiliği, çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından zararlı işler olarak tanımlanabilir.
Mücadele yılı
Çocuk işçiliği esas olarak çocuklar için zihinsel, fiziksel, toplumsal ya da ahlaki açılardan tehlikeli ve zararlı işler, okula düzenli devam etmelerini ve
Bazı işlerde bahşiş temel ücrete yaklaşabilir hatta çoğu zaman geçer. Hesaba otomatik eklenen ile işçinin kendi topladığı farklı değerlendirilir. Fazla çalışma, tazminat ve SGK primi açısından bahşiş konusunu inceleyelim...
Ücret genellikle karşılaştığımız üzere işveren tarafından ödenmektedir. Fakat özellikle hizmet sektöründe ücretin tamamının veya önemli bir kısmının müşteriler tarafından karşılandığı da görülmektedir.
Bahşişler temel ücrete yaklaşabilmekte hatta çoğu zaman temel ücreti geçmektedir. Alınan bu bahşişlerin işçinin normalin üzerinde sarf ettiği enerjiye bağlı olarak kazanıldığı görüşünden hareketle, bahşişlerin fazla çalışmaya karşılık gelen ücret olup olmadığı tartışılmaktadır. Bunun değerlendirmesini yapabilmek için öncelikle bahşişin hukuken nasıl değerlendirildiğine bakmak gerekir.
İş Kanunu’nun 32. maddesine göre; “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen
15 yıl sigortalılık ve 3600 gün primle emeklilik için kıdem tazminatı alanların yeniden çalışıp çalışamayacağı farklı tartışmalara konu oluyordu. Yargıtay açıkça, bu durumdaki işçilerin yeniden çalışmaya başlamasının “hakkın kötüye kullanılması” olmadığı kararını verdi ve bu konuda engel kalmadı.
Kamuoyunda 15 yıl ve 3600 günle emeklilik olarak bilinen emeklilik şekli hep merak edilir. Bu emeklilik için gerekli yaş dışındaki sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarını sağladıktan sonra istifa ederek kıdem tazminatı alınması konusunda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Bu konuda Yargıtay’ın verdiği yakın tarihli kararlar işçiler için çok önemli. İşverenlerin de bu konuda nasıl hareket etmesi gerektiği kararlarda ortaya çıkıyor.
Yargıtay, daha önce vermiş olduğu kararlarında 15 yıl, 3600 günle kıdem tazminatı alan kişilerin yeniden çalışmaya başlamaları konusunda dürüstlük ilkesine aykırılık yoksa ve hakkın kötüye kullanılması söz konusu değilse işçi lehine kararlar
Nüfusun yaşlanması sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde yük yaratıyor. Gelişmiş ülkeler de buna çözüm olarak bakım sigortası sistemini uyguluyor. Türkiye de yakında nüfusun yaşlanması problemi ile karşı karşıya kalacak. Bu nedenle bakım sigortası önemli. Bu sigorta nasıl işliyor, birlikte inceleyelim.
Yaşam standartlarının iyileşmesiyle geçmişe kıyasla bugün insanlar çok daha uzun süre yaşıyor ve çalışıyor. Nüfusun yaşlanması, bir yandan özellikle sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde yük yaratırken, diğer yandan gerek iş dünyası açısından gerekse toplumsal açıdan yeni fırsatlar sunuyor.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, iş dünyasında Kovid-19 salgını ile birlikte daha da hız kazanan değişikliklere uyum sağlamak için çok kuşaklı işgücünü teşvik etmek büyük önem taşıyor.
Bunun için de hükümetlerin ve işverenlerin birlikte çalışması şart. OECD tahminlerine göre, işgücü piyasasında çok
Çalışma hayatında salgına karşı fesih yasağı ve yasağa bağlı nakdi ücret desteği önemli adımlar oldu. Yazı dizimizin son bölümünde bunları birlikte inceleyelim...
Koronavirüs vakalarının Türkiye’de görülmesiyle birlikte çalışma hayatında hızlı bir şekilde uygulanmaya konulan ikinci politika bileşeni fesih yasağı ve yasağa bağlı olarak getirilen nakdi ücret desteği oldu.
4857 sayılı İş Kanunu’na Geçici Madde 10 ile eklenen fesih yasağı, bu yasağa bağlı olarak işverene tanınan tek taraflı ücretsiz izne gönderme hakkı ve 4447 sayılı kanuna yapılan eklemeyle bu şekilde ücretsiz izne gönderilen işçilere ödenen nakdi ücret desteği 17 Nisan 2020’de yürürlüğe girdi. Kanunda yapılan değişiklik ve kanunda verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararları ile fesih yasağı 17 Mart 2021’e kadar uzatıldı. Şu an için bir yıla yakın bir süre uygulanması öngörülen yasakla, iş hukukundaki normal fesih sisteminden farklı bir süreç işlemeye başladı.
Neler kapsamda?
4857 sayılı İş Kanunu’na