YazarlarDanışıklı dövüş

Danışıklı dövüş

19.06.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Danışıklı dövüş

Danışıklı dövüş


Pek çok Türk gazetecisi gibi benim aleyhime açılmış bir sürü hakaret, tahkir, tezyif ve tazminat davası da var. Bir parti liderinin terbiyeden nasibsiz veledi babasının makam arabasıyla ve yine babasının korumanları nezaretinde Çankaya - Kızılay arası sür'at rekoru denemesine girip kaza yapınca, yahut bizzat Peder Bey devletin helikopterine bütün akraba ve taalukatını doldurup sayfiye evine gidince, veya aynı Zat devletin üç yüz kişilik uçağına el koyarak bilcümle yalakalarıyla çarşaflara sarınmış vaziyetde yirmi yedinci kere haccetmeye gidince ben bunlara isyan ederim. Ama isyanımın haklı olup olmadığı araştırılmaz, "haysiyeti kırılan" o kimse şayan - ı merhamet bulunur. Birtakım vahşi herifler bir başka parti liderine "kurban" etmek üzere zavallı bir öküzü arka bacaklarından vince bağlayıp, gözleri yuvalarından uğramış biçarenin kıçına da bir parti bayrağı sallandırınca isyan ederim, o "lider"in haysiyetine dokunur, dava açar... Türkiye'de 65 milyon nüfusa 550 milletvekili fazladır. 260 milyon nüfuslu Amerika 535 parlamenterle yönetiliyor. Üstelik Türkiye'de bir milletvekilinin "günlük masrafı", yani her birinin vergi mükellefine bir gündeki maliyeti 1998 rayiciyle 21 bin 500 Alaman Markı'na geliyor diye yazıp bir de "kıyak emeklilik" hevesleri dolayısıyla dilimizde gözü doymak bilmeyenler için kullanılan bir tabir kullanırım, TBMM'nin "manevi şahsiyetini aşağılamakdan" altı yıl hapse mahkum edilmem istenir!!!
Tasavvur buyurunuz! Bir uğursuz sütübozuk Abdi İpekçi'yi vuruyor. Bunun "cezası"(!) dokuz yıl... Benim bir cümleme istenen ceza altı yıl... Üç yeniyetme baklava çalıyor, on beş yıl... On on iki yaşlarında dört kız çocuğu sokakda dansediyor. Bir alenen kırbaçlanmadıkları kalıyor. Sait Keleş adlı bir ressam, Hasankeyf'in sular altında kalmasını protesto için "kendi" resimlerini yakdı diye gözaltına alınıyor. Edirne'de üç azılı mücrim tanınmış bir ses sanatçısının, kendileri tarafından gönderilen içkiyi reddetmesi üzerine kadıncağıza ateş açıyor, bir de bakıyoruz ki herif - i na - şerifler aylardır Edirne'nin en lüks otelindeki kıral dairesinde kalıyorlar. Bunun üzerine "ceza" olarak otel kapatılıyor. Hani, eşeğe kızıp semerini dövmenin bile daha tutarlı bir mantığı yok mudur?
Ama benim yine verilmiş sadakam varmış. "Radikal" Gazetesi yazarlarından Mine Kırıkkanat için 30 yıl istemişler. Eh, otuz yıl dediğiniz nedir ki? Şöyle bir solunuza dönersiniz geçer size on beşi... Bir de sağınıza döndünüz mü etdi otuz... Hoplayıp çıkar, kaldığınız yerden devam edersiniz...
Ondan sonra bir de ekranlarda ahkam kesmeler: Efendim, idam cezasının kaldırılmasını çoook iyi düşünmek gerekirmiş... Aman fazla aceleye getirmeyin, sonra beyinleriniz meyinleriniz sulanır da sizsiz memleket belki batar...
Ben yıllardır şunu bilir şunu yazarım: Türkiye'de bir "İstemezükçüler Koalisyonu" vardır ve bu koalisyon, siyasi yelpazenin en sağından en soluna kadar her Kesimden tarafdar sahibidir! Türkiye'de mücadele 200 yıldır bunlar ve bir avuç "teceddüdcü" arasında cereyan etmekdedir... Gerisi "danışıklı dövüş"...



Yazara E-Posta: yatsiz@milliyet.com.tr

KEŞFETYENİ
Fotoğraflar olay olmuştu! Tren yolculuğunun maliyeti dudak uçuklattı
Fotoğraflar olay olmuştu! Tren yolculuğunun maliyeti dudak uçuklattı

Cadde | 30.05.2025 - 07:57

Hande Erçel ve Hakan Sabancı aşkı doludizgin devam ediyor. Sık sık tatile giden ikili Roma-Paris hattında yolculuk yapmıştı. Yolculuğun maliyeti ortaya çıktı.

Yazarlar