YazarlarDeli mi Veli mi?

Deli mi Veli mi?

31.03.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Deli mi Veli mi?

Deli mi Veli mi


Malatya’ya gelen misafirlerin ilk durağı şehrin turistik işletmesi Hanibal Tesisleri’nde elime, "Kültür Serisi: 2 (Delilerimiz Velilerimiz, Yerel Kültürümüz)" takvimini verdiler. Sinemanın, tiyatronun, televizyonun olmadığı zamanlarda, Malatyalılar’a yarenlik etmiş meşhurlar...
Onyedili (Zülfü), Gümüş (Mersedes Kadir), Deli Ahmet, Deli Yusuf, Şorikli Yaşar, Faro, Mısto, Adliye Bekir, Haceli, Deli Gaffar, İzzo, Gız Mahmut, Azet Bacı dizilmişler bir film şeridine ve 20.yüzyılın son takvimine konu olmuşlar... Bugün içlerinden yalnızca trafik kurallarına uyumu ile nam salan "Mercedes Kadir" hayatta. Diğerleri ise dilden dile dolaşan anı artık.
Kültür Serisi’ni hazırlayan Hanibal’ın sahibi turizmci Hasan Özhan, Benetton’un aykırı fotoğraf serilerinden etkilenip, bu takvimden 5 bin adet bastırmış.

Bugünlerde "Malatya martavalları" kitabını hazırlayan, Özhan ildeki ortak değerleri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Dine dayalı siyaset ikliminin hüküm sürdüğü Malatya’da yaşanan kamplaşmayı yumuşatmak için geleneksel değerler öne çıkartılıyor.
Tarikata, bağlı olduğu mezhebe göre bile alışveriş edilen dükkanların ayrıldığı Malatya’da, devlet başta olmak üzere iş dünyasının da katılımıyla kaynaşma mücadelesi veriliyor. Türkiye’yi etkisi altına alan Belediye Başkanı Hamido’nun gelini ve iki torunuyla 12 Eylül öncesinde evinde öldürülmesi, şehrin talan edilmesi, türban bahane edilerek yaşanan "Cuma olayları" Malatya’da iz bırakmış.

Bundan iki yıl önce Malatya’ya gelen Vali Mustafa Yıldırım devletin radikal İslami akımlara karşı sürdürdüğü mücadeleyi anlatırken, şu tesbite yer veriyor:
Terör örgütlerini araştırıyorduk, gördük ki burada Hizbullah yok. Nedenini soruşturduğumuzda karşımıza, Hizbullah’ın Malatya’da radikal İslami örgütlerden boşluk bulamadığı gerçeği çıktı. Biz şimdi köylü, devlet işbirliği projelerini hayata geçiriyoruz.

Salı günü okuduğunuz, "3. İnönü Savaşı" yazıma konu olan sohbetin geçtiği yemekte Malatyalılar’ın "delikanlısı" Ahmet Turan da vardı.
Ahmet’in öyküsü ancak aklı olanları çıldırtacak cinsten. Ahmet karısını doğumda kanamadan kaybetmemek için çırpınmış, şişe şişe kan taşımış hastaneye, nafile ölüme yenilmiş. İsyanını 4.kattan atlayarak toprağa koymak istemiş ama bedeni galip gelmiş. O gün bugündür Ahmet sayıp, sövüyor!
Ahmet fotoğrafını çektiğimde, tedirgin oldu; "Abla" dedi, "Sakın benim için kötü bir şey yazma, hanımım okursa üzülür..."
"Söz Ahmet, senin için hiç öyle şeyler yazar mıyım" dedim.

Özhan, Malatya’da ilkeli politika üretmesiyle tanınan, gururlu bir işadamı. Özhan adı kamuoyuna ilk kez YDH’nın Malatya’daki toplantısında, Cem Boyner’e yaptığı, "Sen bizimle kafa mı buluyorsun, söylediklerin gerçekleşmez, yatına git" çıkışıyla yansımıştı. Daha sonra Boyner ile dostluğu kirvesi olacak kadar ilerleyen Özhan YDH kurucuları arasında da yer alıyordu.
Ahmet’i tanımayan yok; valiymiş, kaymakammış, bakanmış, başkanmış hepsine bir kelam etmişliği vardır.
Malatyalılar’ın isyanının sesi olan Ahmet’in dilinde gerçekler kara mizaha dönüşüyor. Bu yüzden benim de Ahmet’ten bir isteğim olacak:
Ahmet kardeşim, Özhan’a deki: "Ablam bir kusur işlemiş, senin fotoğrafın yerine benimkini basmış..."
Bilirim herkes sever seni, kırmazlar.











EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler