Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Bu hafta diplomasinin kalbi Antalya’da attı. Elbette Ukrayna Savaşı’nın gölgesinde yapılan forumun ağır toplarından biri de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg oldu. Kendisiyle röportaj yapma imkânı bulduğum Stoltenberg, "Rusya’nın işgali tehlikeli ve öngörülemez bir dünyada olduğumuzun göstergesi" diyerek "yeni normalin" bu olduğunun altını çizdi. NATO Genel Sekreteri, “Yeni bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Rusya güvenliği açık şekilde ihlal etti. Askeri güç kullanmak istiyor. Bunun tabii ki NATO için de sonuçları olacak” diyerek, gelecek dönemde savunma yatırımlarının artırılması çağrısını yineledi.

Haberin Devamı

Hiç kuşkusuz Almanya’nın savunma bütçesine 100 milyar euro eklemesi, son dönemlerin en önemli gelişmesiydi. Almanya, bu hamlesiyle dünyada savunmaya en fazla bütçe ayıran ilk 5 ülkeden biri haline geldi. Stoltenberg’e bu kararın bundan sonra hem NATO hem AB içindeki dengeleri nasıl etkileyeceğini sorduğumda ise cevabı şu oldu:

“NATO Avrupalı müttefiklere savunmaya daha fazla yatırım yapın çağrısı yapıyor. ‘Savunma bütçesini artırın ve bunu GSYH’nın yüzde 2'sine taşıyın’ dedik. Dolayısıyla Almanya’nın kararını memnuniyetle karşılıyoruz.”

NATO Genel Sekreteri bu adımın müttefiklerin tehdidi ve zorluğu ne kadar önemsediğini gösterdiğini de anlattı.

Yeni normal: Öngörülemez dünya

Terleten sorular

Bu arada Stoltenberg, forumun ilk ve en çarpıcı paneli olan "Barışın Bedeli Veyahut Savaşın Maliyeti" başlıklı oturuma da katıldı. O oturumda Ukrayna Başbakanı Denis Shimal, video konferans yöntemiyle Kiev’den bağlandı ve bir kez daha “uçuşa yasak bölge” talebinde bulundu.

Bu, gerçekleştirilmesi neredeyse imkansıza yakın bir talep ama Ukrayna’nın çaresizliğini ortaya koyan bir tarafı vardı. Shimal, bu çaresizliği “Sivillerin dayanacak gücü kalmadı” sözleriyle anlattı. Paneli yöneten gazeteci Ghida Fakhry, bu sözlerin ardından Stoltenberg’e dönerek “Ukrayna Başbakanı NATO’dan daha fazla destek istiyor, daha somut adımlar atmayı düşünüyor musunuz?” diye sordu. Genel Sekreter, bundan sonra yapacaklarından ziyade geçmişte yaptıklarını anlatarak, “Ukrayna’ya verilen eğitim ve teçhizat desteğinden” bahsetti. Cevapla tatmin olmayan moderatör, bu kez “Barışın bedeli NATO’nun doğuya doğru genişlememesi mi?” diye sordu. Stoltenberg, “Bu, Ukrayna’nın kararı. Rusya daha fazla genişlememizi istemiyor, bu konuda bizimle bir anlaşma istiyor. Küçük ülkelerin ne yapacağına büyük ülkelerin karar vereceği bir dünya düzeni mi istiyoruz?” diyerek cevap verdi.

Haberin Devamı

NATO Genel Sekreteri’ni terleten soruların sonuncusu ise “Yarın savaşı bitirmenin tek yolu Ukrayna’yı NATO’ya almamaksa, bu sorunun cevabı evet mi hayır mı?” oldu. Genel Sekreter bir kez daha “Bu Ukrayna’nın, daha sonra da 30 üyenin başvuru sonucu vereceği bir karar. Yakın gelecekte gündemde olacak bir şey değil” ifadelerini kullandı.

Kuleba’nın yolu

Hafta içi dünyanın gözü kulağı ister istemez Antalya’daydı. Rusya-Ukrayna savaşının başından beri en üst düzeyde temas Antalya’da gerçekleştiriyordu. Dışişleri Bakanları Türkiye’ye geldi ve forum öncesinde buluştu. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitri Kuleba, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u kastederek, “İçeride onun söylediklerini dinlemek hiç kolay olmadı” sözleriyle görüşmenin zorluğunu anlatırken, sonuca dair hayal kırıklığını da “Lavrov sadece dinlemeye gelmiş, çözüm bulmaya değil” ifadeleriyle dile getirdi.

Haberin Devamı

Kuleba, aslında daha görüşmeye gelirken umutsuzdu. Zira Belarus’ta yapılan görüşmelerden Rus tarafının yaklaşımları biliniyordu. Yine de Rus Dışişleri Bakanı ile temas önemliydi ve Kuleba, 24 saati aşan bir yolculuğu göze alarak Antalya’ya geldi. Malum, Ukrayna’da savaş sürdüğünden, güvenlik gerekçesiyle uçuşlar yapılamıyor. Kuleba, Antalya’ya gelebilmek için, Kiev-Varşova-İstanbul üzerinden bir rota çizdi. 10 saatten fazla bir yolculukla Polonya sınırından Varşova’ya geçti. 2.5 saatlik uçak yolculuğundan sonra İstanbul’a ulaştı, oradan da Antalya’ya aktarma yaptı. Ukrayna Dışişleri Bakanı, sonuç elde edemediği o görüşmeden sonra, benzer bir yolla işgal altındaki ülkesine geri döndü.

Yeni normal: Öngörülemez dünya

Normalleşmenin üzerindeki kara bulut

Ukrayna savaşı, gündemimizin birinci sırasında olmasaydı, muhtemelen Antalya’daki forumun gündeminde ilk sırada Ermenistan ile ilişkiler olacaktı. Zira forumun önemli isimlerinden biri Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan’dı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldiler ve özel temsilcilerin, Moskova ve ardından Viyana’da yaptıkları görüşmelerin üzerinden geçtiler. Bu görüşme, 2009’dan bu yana bakan düzeyinde yapılan ilk temastı. Görüşme sonrası iki dışişleri bakanının verdiği mesajlar pozitifti ama şüphe yok ki, Ukrayna krizi, bu sürecin üzerinde de bir kara bulut gibi dolaşıyor. Forumda konuşma imkânı bulduğumuz akademisyen Richard Giragosian, Rusya’nın güç alanından çıkan ülke olarak Ukrayna’ya dönük başlattığı savaşın Ermenistan için de bir hassasiyet yarattığına vurgu yaptı, “Yaşananlar göz önünde bulundurulduğunda, Erivan yönetimi adımlarını temkinli atmaya çalışıyor” dedi.

Forumdan son bir not: Elbette forumda gözler, bugüne kadar Moskova ve Viyana’da iki tur görüşme yapan ve süreci bu noktaya getiren iki temsilciyi aradı. Türkiye’nin özel temsilcisi Büyükelçi Serdar Kılıç Antalya’ya gelmişti ama Ermenistan’ın Özel Temsilcisi Ruben Rubinyan Antalya’da yoktu.