Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 6.6 büyüklüğünde deprem meydana gelirken, depremin etkisiyle, özellikle Bayraklı’da bazı binalar yıkıldı, can kayıpları yaşandı. Bu deprem sonrası, bitmeyen bir tartışma da yeniden gündeme geldi.

“Yer hareketleri önceden öngörülebilir mi, sismik hareketlerin gökcisimleriyle irtibatı var mı?”

Tartışmayı alevlendirense, daha önce Ekvador’da 7.5 ve Endonezya’da da 7.3 büyüklüğündeki depremi öngören Hollandalı Frank Hoogerbeets’in 27 Ekim’de sosyal medya hesabından yaptığı “Türkiye, Yunanistan ve İtalya’da güçlü bir sarsıntı ihtimali var” uyarısıydı. Hoogerbeets, dünyadaki sismik hareketlenmeleri, bilim insanlarından farklı olarak gök cisimlerinin yani gezegenlerin, dünyanın ve ayın dizilimiyle açıklıyor. Hollandalı “yeni nesil deprem tahmincisi”, Temmuz 2019 yılında kendisiyle yaptığım görüşmede tezini “Depremlerde tek etki yerçekimi değil” diye açıklamış ve şöyle devam etmişti:

Haberin Devamı

Elektromanyetik etki

“Gezegen ve ay geometrisi, sismik aktivitenin nerede ortaya çıkacağını söylemiyor. Sadece tahminler yapabiliriz. Ama bilim insanları dünya üzerindeki tek etkinin yerçekimi olduğunu düşünüyorlar. Benim düşünceme göre bu varsayım yanlış çünkü alternatif ve çok daha etkili bir güç var. Ben bu güce, ‘gezegenlerden gelen elektromanyetik’ diyorum. Gezegenlerin diziliş şeklinden açığa çıkacak elektromanyetik kuvvetin, fay hatları arasında gerilme miktarını kritik seviyeye ulaştırması durumunda, bu, deprem şeklindeki jeolojik deformasyonlara neden oluyor. Bazı gezegenler ve ay arasındaki kritik geometri, endekste yüksek seviyeye ulaşınca, 2.5 ila 3 gün sonra sismik aktivite yaşanıyor.”

Deprem kehaneti mümkün mü

‘Gökcisimleriyle deprem arasında bağ yok!’

Jeoloji mühendisleri, Hoogerbeets’in aksine gök cisimleri ya da bulutların hareketleriyle deprem arasında ilişki kurmanın doğru olmadığını söylüyor. Uzmanlar, her yıl dünyada 15-20 adet 7 ve 7’den büyük deprem meydana geldiğini belirtiyor. Bu da 2-3 hafta büyük bir deprem anlamına geliyor. Uzmanlar, böyle bakıldığında bir ilişki kurulabileceğini ancak fiziksel olarak iki olay arasında herhangi bir bağın olmadığının altını çiziyor. Ayrıca uzmanlar, Hoogerbeets’in yaptığı her uyarıda dünya üzerinde farklı kıtalarda en az 4-5 farklı noktayı işaret ettiğine dikkat çekiyor. “Bu kadar geniş bir coğrafyada yapılan tahminin bilimsel olamayacağı” konusunda da uyarıyor. 

Haberin Devamı

Deprem kehaneti mümkün mü

Gelecek haftanın gündemi:

3 Kasım:

ABD Başkanlık seçimleri

ABD’nin mevcut başkanı Donald Trump için “Tamam mı devam mı?” seçimi,

Sessiz çoğunluk seçimde belirleyici olacak,

Senato ve Temsilciler Meclisi’nin nasıl şekil alacağı önemli,

Seçime rekor katılım bekleniyor.

Deprem kehaneti mümkün mü

Dağlık Karabağ için Astana modeli

Kafkaslarda “Sürdürülemeyen ateşkesler” sürecine girildi. İlk ikisi Rusya, üçüncüsü ABD girişimiyle varılan ateşkesler işlemedi. Minsk Grubu’nun hafta sonuna doğru yaptığı 7 saatlik görüşmesinde sivillere ve askeri olmayan hedeflere saldırmama yönündeki karar kabul edilse de, bunun hayata geçip geçmeyeceği yine belirsiz. Ateşkesler bile mümkün olamıyorken, sorunun çözümü için masa nasıl kurulacak, bu da muamma... Buna rağmen hafta içi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den dikkat çeken bir çıkış geldi. Bölgede acil ateşkes ilan edilmesini savunan Putin, barış görüşmeleri için kurulacak masada Türkiye’nin de dahil olduğu pek çok ülkenin olması gerektiğini söyledi. Böyle bir süreçte bölgede Azerbaycan ve Ermenistan’a komşu olan İran’dan ise Astana modeli önerisi geldi.

Haberin Devamı

‘Türkiye’den cevap bekliyoruz’

Hafta içi sürecin başından itibaren pozisyonu ile ilgili soru işaretleri olan İran’ın Ankara Büyükelçisi Mohammad Farazmand ile konuştum. Büyükelçi, “Biz, tıpkı Astana formatında olduğu gibi sorunun çözümünü görüşmek için ‘üçlü bir mekanizma’ kurulmasını önerdik. Cumhurbaşkanımız Hasan Ruhani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesinde bu konuyu görüştü” dedi. Yani İran, tıpkı Suriye’de olduğu gibi Rusya-Türkiye ve İran’ın, Dağlık Karabağ sorunu için birlikte çalışmasından yana. Büyükelçi Farazmand, “Bu bölgede komşularımızda olanlarla ilgili aktif olmak bizim hakkımızdır” diyor.

İran silah gönderdi mi?

27 Eylül’de başlayan çatışmalar devam ederken, İran’ın Ermenistan’a silah yardımı yaptığına dair videolar sosyal medyaya düşmüştü. Büyükelçi Farazmand’a “İran Ermenistan’a silah gönderdi mi?” diye sordum. Cevabı “Bu videolar, İran ve Ermenistan arasındaki olağan ticareti gösteren videolar. İran’ın hali hazırda devam eden çatışmalar sırasında Ermenistan’a silah yardımı yaptığını göstermiyor” dedi. Büyükelçi, Dağlık Karabağ’ın
işgal toprağı olduğunu, barışçıl yollarla Azerbaycan’a geri verilmesi gerektiğini de vurguladı.