Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

İran’da yaşananlar, hiç beklenmedik bir yerde, beklenmedik bir yöntemle protesto edildi. İran futbol takımı oyuncuları, Katar’daki Dünya Kupası’nda çıktıkları ilk maçta milli marşlarını okumadı. İranlı futbolcular, “ulusal marşa eşlik etmeyerek” İranlı kadınlara destek verdi! Dışarıdan bakınca görüntü böyleydi ama İranlı bazı kadınların bu olaya bakışı farklı. Görüştüğüm ve isimlerini vermek istemeyen İranlı birkaç kadının ortak görüşü;  “Biraz geç kaldılar. İran halkı onlara saygısını kaybetti.” 

Haberin Devamı

İçlerinden bazılarının yorumlarıysa şöyle:  “Milli takım futbolcularının turnuva öncesi eğlenirken yayınlanan görüntüleri İran halkının hazmetmesi zordu. Bu görüntüler karşısında, ‘Bizim bir şey yapma sorumluluğumuz yok’ açıklamaları da halkı kızdırdı; ki futbol, Türkiye’de insanlar için neyse İran’da da o. Bu oyuncular da en çok korunan kişiler. Dahası bu oyuncuların yarısı Avrupa’da oynuyor. Tüm bunların yanı sıra futbolcuların İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile görüşmüş olması da hayal kırıklığı yarattı.”

Dolayısıyla futbolcuların protestosu İran’daki kadın göstericilere öyle büyük bir moral olmadı. İran’da bir kesim futbolculara en hafif tabiriyle kırgın, hatta kızgındı. İngiltere gol attıkça İran sokaklarında açılan Birleşik Krallık bayraklarının izahı buydu.

Velhasıl, İranlı milli futbolcular ülkelerindeki kadınlarla molla yönetimi arasında sıkışmış durumda. Daha şimdiden ülkeye dönüşlerinde başlarına nelerin gelebileceği konuşuluyor. Bu sebeple takımın ikinci maça çıkarken milli marşa eşlik edip etmeyeceği merak ediliyordu. Takım Galler maçına çıktığında marşa eşlik etti. Birinci maçta İranlı kadınlara vermeye çalıştıkları destek, kadınların gözündeki yerlerini değiştirmemişti. İkinci maçta milli marşı okumalarıysa mollaların gözündeki durumlarını ne yönde etkilemiştir, bunu Tahran’a dönüşlerinde anlayacağız.

Ortak tepki: Geç kaldılar

Eylemler ve İran halısı...

İran’daki gösterilerin sonu nereye varacak? İran İslâm Cumhuriyeti anayasası dururken, mollaların sert tutumu ortadayken, kadınlar “hijap” konusunda talep ettiklerini alabilecek mi? Bu pek mümkün gözükmüyor. İranlı sosyolog Sara Baheri Rad’a göre de rejim, konuyu bir referanduma götürmeyecek, var olan statükoyu değiştirmeyecek.

Haberin Devamı

Protestocuların gücü de buna yetmeyebilir. Ancak sosyolog Rad, bu eylemlerin geçmiştekilerden farklı olduğunun da altını çiziyor. Rad, “Protestolarda paradigma değişimi var. İranlılar daha önce ekonomik nedenlerden dolayı sokaklara çıkıyordu. Bu kez İran halkı, kolektif bir bilince ulaştı. İnsana, kadına saygı isteniyor. İçlerinde beş vakit namaz kılanlar, LGBT üyesi olanlar, sıradan gördüğümüz insanlar da var. Protestolar farklı şehirlere ve bölgelere indi” diyor. Rad, toplum ile devlet arasındaki güven kaybının daha da derinleştiğini anlatıyor ve “Bu ayrışmayı da hiçbir şey kolay kolay düzeltemeyecek” diyerek uyarıyor. İranlı sosyolog yıllar içinde yaşanan eylem dalgalarını İran halısına benzetiyor ve “Binlerce ilmekten bahsediyoruz. İlmekler örüldüğünde, çok güzel bir nakış ortaya çıkmış oluyor. Bu protestolar yatıştırılsa da bu topraklar bazı şeylere gebe kalacak” diye ekliyor.

Haberin Devamı

Ortak tepki: Geç kaldılar

Kapılar BM heyetine kapalı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Perşembe günü Cenevre’de İran özel oturumuyla toplanıp, gözaltında hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestoları ve gösteriler sırasında gerçekleşen insan hakları ihlallerini konuştu. Konsey’de BM’nin İran’daki olayları araştırabilmesi için bir heyet kurulması kararlaştırıldı. Karar, heyetin İran’a gidip olayları yerinde incelemesini öngörüyor.

Ancak İran’ın bu izni vermesi de beklenmiyor. Özetle İran’ın kapıları BM heyetine kapalı olacak. O toplantıya katılan isimlerden BM İran Özel Raportörü Javaid Rehman ile toplantıyı ve alınan kararı konuştum. Rehman, “BM’den çıkan karar, İran İslâm Cumhuriyeti’nde yaşananlara dair derin kaygıları olan bazı ülkelerin kadınlara güçlü desteği anlamına geliyor” dedi.

BM’nin, insan hakları ihlallerinin araştırılması için heyet kurulmasını öngören tasarısını, Almanya ile İzlanda hazırlamıştı. Tasarıya 6 ülke “Hayır”, 25 ülke “Evet” dedi. “Evet” sayısına bakınca güçlü gibi görünebilir ama burada çekimser oyları görmezden gelemeyiz. 16 ülke oylamada çekimser kaldı. Tablo böyle olunca kararın gerçekten güçlü olup olmadığı biraz tartışma götürür hale geliyor. Dahası, BM İnsan Hakları Konseyi kararının bağlayıcılığı da yok. Dolayısıyla bir yaptırımı da yok.

İşbirliği çağrısı

BM İran Özel Raportörü Rehman’a, İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Avusturyalı Volter Türk’ün “İran’a gitmek için başvuru yaptım, İranlı yetkililerden henüz yanıt alamadım” şeklindeki açıklamasını hatırlattım ve “İlk gelen sinyaller pek olumlu değil” dedim. Rehman, “BM beni bu göreve 2018 Temmuz’unda atadı. Ama İran kararlara aykırı şekilde benim ülkeye girişime izin vermiyor. Benim seleflerime de izin vermemişti. Bu karar çoğunlukla alındı. Dolayısıyla İran Konsey’e ve kararına saygı duymalı ve kararın gereğini yapmalı” dedi.

BM raportörü 16 Eylül’den bu yana 40’ı çocuk en az 300 kişinin gösterilerde hayatını kaybettiğini, 6 kişi hakkında idam kararı verildiğini, 21 kişinin idamla sonuçlanabilecek şekilde yargılandığını vurgulayarak “Bu tablo endişe verici” ifadesini kullandı.

İran’ın tutumu ise başından belliydi. Tahran, Konsey toplantısının yapılmamasını, yapılması halindeyse ülkelerin tasarı aleyhine oy kullanmasını istiyordu. Hatta Cenevre’ye bu ay başında bir heyet göndererek lobi yaptı. Kararın ardından İran’ın Cenevre’deki temsilcisi Khadijeh Karimi Batı’yı “İran’ı hedef almak için İnsan Hakları Konseyi’ni kullanmakla” suçladı; kararı “utanç verici” diye niteledi.

Ortak tepki: Geç kaldılar

BM İnsan Hakları Konseyi’nde oylama

Hayır: 6 (Ermenistan, Çin, Küba, Eritre, Pakistan, Venezuela)

Çekimser: 16 (Bolivya, Brezilya, Kamerun, Fildişi Sahili, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Malavi, Malezya, Moritanya, Namibya, Katar, Senegal, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan)

Evet: 25 (Arjantin, Benin, Çekya, Finlandiya, Fransa, Gabon, Gambiya, Almanya, Honduras, Japonya, Libya, Litvanya, Lüksemburg, Marshall Adası, Meksika, Karadağ, Nepal, Hollanda, Paraguay, Poland, Kore Cumhuriyeti, Somali, Ukrayna, Birleşik Krallık, ABD)