ZİRAAT Bankası’na göre üç ikilik mağlubiyet avantajlı bir sonuçtu.
Arkas cumartesi günü İstanbul’da Aroma Erkekler Birinci Ligi’nde MEF Okulları’yla karşılaşıp Ankara’ya geçecekti.
İstanbul’dan yorgun dönecekti.
Ama daha önemlisi 21 - 22 Mart tarihlerinde İzmir Karşıyaka Arena Spor Salonu’nda oynanacak Avrupa Kupası Final Four karşılaşmalarıydı.
Arkas’lı voleybolcuların aklı fikri Challenge Cup Final Four’daydı.
Arkasspor’un yöneticileri bildiğim kadarıyla defalarca yazılı başvuruda bulunarak maçı erteletmek istediler.
Hem Voleybol Federasyonu’na, hem de Ziraat Bankası’na ricada bulunarak kupa finalinin ileri bir tarihe alınmasını istediler.
Günlerce yanıt alamadılar.
Hatta Arkas yöneticileri, “Aynı koşullar bizim önümüze gelse bu teklifi biz yapardık” dediler.
Olmadı, geri dönüş olmadı.
14 Mart’taki Milliyet EGE’de “Bu maçı erteleyin” diye bir yazı yazınca; İzmir kamuoyu hareketlendi.
Başta AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy olmak üzere İzmir milletvekili Mehmet Tekelioğlu ve diğer milletvekilleri ve eski bakanlarımızdan Işın Çelebi Ankara’ya bu mesajı ileteceklerini söylediler.
Özelikle hafta sonu müthiş bir trafik başladı.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Başesgioğlu dahil, bu maçın normal koşullarda ertelenmesi gerektiğini ifade ettiler.
Ayağımıza kadar gelen kısmeti tepmemek, Arkas’lı oyunculara çok önemli olan Avrupa Şampiyonası öncesinde yeteri kadar hazırlanma fırsatı sağlanması konusunda fikir birliğine varıldı.
Buna rağmen...
Sonuç alınamadı.
Bir yandan ertelenmenin iyi olacağını düşünürken, beynimin diğer kısmı da “Ertelenmesin, bu oyunculara ekstra bir motivasyon sağlar. Takımın ekip ruhunu güçlendirir, kupayı da Arkas alır” diyordu.
Her şey beklediğim gibi oldu.
Bütün ısrarlara ve ricalara rağmen Ziraat Bankası yöneticileri maçı ertelenmesini istemedi. Bunun kendileri için bir avantaj olduğunu düşündüler. Sonuç...
O moralle sahaya çıktı ve Erkekler Teledünya Türkiye Kupası’nı alarak çok önemli bir başarıya daha imza attı. Ancak maçta Suela’nın parmağı çıktı. Pasör Hüseyin’in bileği burkuldu. Bu oyuncular hafta sonuna yetiştirilmeye çalışılıyor. Daha da kötüsü olabilirdi.
* * *
Türkiye Voleybol Federasyonu’nu ve Ziraat Bankası’nın spor yöneticilerini tek tek kutluyorum. Hatta ayakta alkışlıyorum. Ve...
Sporun bir inatlaşma olmadığını aksine sporda uzlaşının, hoşgörünün çok önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Futbol dünyanın en popüler oyunlarından biri ancak Türkiye’de voleybol ve basketbol giderek sevilen ve ilgi duyulan spor dallarından biri haline geldi.
Ancak her şeyden önce Fair Play kavramını yerleştirmemiz gerekir.
Fransa’da 1964’te ortaya atılan Spor Doktrini Denemesi’nde bu kavram şöyle açıklanır.
“Spor, kişinin kendi ile yaptığı mücadele ve genellikle başkalarıyla yaptığı yarıştır. Şurası kayda değer bir gerçektir ki spor müsabakaya dönüştüğü zaman akıl onunla birlikte olmalıdır. Kurallar ister yazılı olsun, ister olmasın, doğruluk yerine getirilmelidir. Fair Play için...
1- Kişinin rakibi ile eşit şartlarda bulunması için samimi arzusu.
2- Kişinin rakibinin kötü durumundan istifade etmeyi reddetmesi.
3- Yenmek için aşırı titiz olma fikri.
Kısaca Fair Play galibiyet ve ödülün reddi ile kararlı ve dirençli olarak yalnız yazılı kurallara değil, yazılı olmayanlara da uymak demektir.”
Takdiri size bırakıyorum.
* * *
Şimdi Arkasspor’un önünde çok önemli bir süreç var.
Geçmişte sadece Arçelik bu şansı yakalamış ve dörtlü turnuvaya katılabilmişti. Ancak Arçelik şampiyonluk kupasını kaldıramamıştı. Yunanlı Patras, Romen Tomis Constanta, Polonyalı Jastrzebski Wegiel güçlü rakipler... Arkas’ın birkaç yıldır devam eden yükselen grafiği Avrupa Şampiyonluğu’yla taçlandırılmalı. Bu güç Arkas’ta var.
İnanıyorum ki; cumartesi ve pazar stat dolacak ve Arkas, şampiyonluğu İzmir’e getirecek.