Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu kentin dinamiklerine neler olduğunu zaman zaman sorguluyorum.
İzmir’in geleceğini çok yakından ilgilendiren bazı konularda ortak bir aklın yaratılamaması ve dün halletmemiz gereken problemlerin halının altına süpürülerek geleceğe taşımamız hepimize zaman kaybettiriyor.
İzmir göç alan ve sürekli büyüyen bir kent...
Ne yazık ki, geçmişin siyasileri ve bürokratları bugünleri göremediği için ortaya gerçekten de çok çarpık bir kent çıktı.
“Güzel İzmir” sözü herhalde şarkılarda kalacak gibi gözüküyor.
Elbette bu eleştirilerim sadece İzmir için de değil.
Örneğin İstanbul’un trafiğini nasıl çözeceğinize dair fikri olan var mı?
Ya da soruyu şöyle sormak gerekir? İstanbul için ideal bir trafik sistemini kurmak için kaç milyar dolara ihtiyacımız var? Ve artık mümkün mü?
İstimlaklar yapılacak, yağmalanan yollar, caddeler yeniden planlanacak. Elinizde olsa Talatpaşa’yı iki şerit mı bırakırdınız?
Günün belirli saatleri haricinde tek şeride düşen İzmir’in yollarında trafik düzeninden bahsetmek mümkün mü?
Bence değil...
Kentlerimizin merkezlerine alışveriş merkezlerimizi, iş merkezlerimizi yığdığımız için ne yazık ki bırakın arabayla ilerlemeyi, yaya olarak bile gezmekte zorlanıyorsunuz.
İşte ben 2009’daki yerel seçimlerde başkan adayı olacak kişilerden radikal çözümler bekliyorum.
Bir sonraki dönemin siyasi hesaplarını yapmayan, gerekiyorsa yaşadığımız şehirler için Don Kişot’luk yapacak, cesur başkanlar istiyorum.
* * *
Bir adım daha öteye gidiyorum.
Başkanlık seçimlerinden sonra İzmir’i yöneten sivil toplum örgütlerinin liderlerinden de proje odaklı yaklaşımlar bekliyorum.
Kentin yönetimini sadece belediye başkanlarına ve bürokratlarına bırakmayan; fikir önderliği yapacak ya da bazı projelerin arkasında duracak, kamuoyu yaratacak tavırlar arzu ediyorum.
Örnek vermek gerekirse...
Yer altı otoparkları...
Kültürpark’ın altına otopark neden yapılmıyor?
Dünyada kötü örnekler mi var?
Londra’nın Hyde Hyde Park’ı, Amsterdam’ın Van Gogh’u, Paris’in ünlü Champs-…lysÈes Meydanı, Roma’nın Magnolie’si, Lizbon’un Pargue Eduardo’su, Zürih’in Irchel Park’ı, Boston’un Public Park’ı, La Haye’in La Haye Park’ı bizim Kültürpark’a benzemiyor mu?
Hepsini bir kenara bırakın Champs-…lysÈes’nin altındaki otoparkı yapmamış olsaydınız Paris sokakları nasıl olabilirdi?
Ama bakıyorum.
İzmir kamuoyundan tek bir ses yok. Peki Kültürpark’ın altına değil de bir başka yere otopark yapalım. Ama nereye... İtiraz edenlerin alternatif önerileri yok... Söyledikleri tek şey, “Yapmayalım...” oluyor.
Sivil toplum örgütlerinden ise hiçbir tepki yok.
* * *
2008 İzmir’ini değil, 2050 İzmir’ini düşünenlere ihtiyacımız var.
Ve tekrar ediyorum.
Don Kişot’lara ihtiyacımız var.