Üniversitelerdeki rektörlük seçimleri tamamlandı. Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi’ndeki seçimler de oldukça çekişmeli geçti.
Aylar öncesinden programlar, projeler önümüze gelmeye başladı.
Yarış günü yaklaştıkça kulisler hızlandı, verilen sözler arttı.
Sonuçta...
İki üniversitemize de yakışır bir seçim süreci yaşandı.
Sandıktan çıkan oyları biliyorsunuz.
Dokuz Eylül’de Tıp Fakültesi’nin başhekimi Sedef Gidener 554 oyla birinci oldu.
Genel cerrahi anabilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Füzün 181 oyla ikinci, 165 oyla Halil Köse üçüncü, 125 oyla Sıraç Dilber dördüncü, 69 oyla Prof. Dr. Atila Akkoçlu beşinci, 54 oyla Prof. Dr. Hale Akpınar altıncı...
Ege Üniversitesi’nde ise Prof. Dr. Candeğer Yılmaz 505, Prof. Dr. Ata Erdener 496, Prof. Dr. İsa Durmaz 159, Prof. Dr. Haluk Baylas 138, Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun 92, Prof. Dr. Kayhan Kantarlı 34 oy aldı.
Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde, iki dönem üst üste görevini yürüten Prof. Ülkü Bayındır ve Prof. Dr. Emin Alıcı’nın görev süresi 6 Ağustos’ta dolacak. Seçimler sonunda en yüksek oyu alan 6 adayın ismi YÖK’e bildirilecek.
YÖK Genel Kurulu da bu adaylar arasından üç ismi seçerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunacak. Gül, üç aday arasından birini seçip atayarak kimin dört yıl boyunca üniversiteyi yöneteceğini belirleyecek.
Konuştuğum kişiler Gül’ün farklı bir atama yapmayacağını söylüyorlar.
Size 2000’i hatırlatmak isterim.
3826 sayılı yasa ile değişik 2547 Sayılı Kanunun 13/a maddesi uyarınca 19 Haziran 2000 tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi’nde rektör aday adayları seçimi yapılır.
Prof. Dr. Emin Alıcı 449 oy, Prof. Dr. Fethi İdiman 389 oy, Prof. Dr. Faik Sarıalioğlu 142 oy alırlar.
Birer oy alan üç adayın eklenmesi ile liste altıya tamamlanır ve Yükseköğretim Kurumu’na gönderilir. Yükseköğretim Akademik Teşkilat ve Çalışma Usulleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesi’ne uygun olarak 7 Temmuz 2000 tarihinde toplanan YÖK Genel Kurulu 22 üyenin gizli oyla yaptığı sıralamada Prof. Alıcı ve Prof. İdiman beş ve birer oy alarak liste dışı kalır.
Seçim yapılan diğer 21 üniversitenin 19’unda üniversitelerden gelen sıralama üzerinde önemli bir değişiklik yapılmaz.
İnönü ve Atatürk Üniversiteleri’nde de üniversitelerindeki seçimlerde en çok oyu alan adaylar liste dışı kalmıştır. YÖK listesi bir kısım öğretim üyesi tarafından sistematik bir şekilde protesto edilir.
Cumhurbaşkanlığı kendisine yürürlükteki yasaların amir hükümleri gereğince atanmak üzere gönderilen listeyi yasalarda ifade edilmemiş bir şekilde iade eder.
En önemli gerekçe üniversitelerin demokratik iradesine saygı gösterilmesidir.
Ülke gündemini günlerce meşgul eden uzun tartışmalardan sonra Alıcı sonra Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlüğüne atanır.
* * *
O günlerde Hürriyet’teydim.
Hürriyet Ege’nin haberleri, bizlerin köşe yazıları, ana gazetenin olaya sahip çıkması ve günlerce devam eden haber takip sonucunda karar gözden geçirilmişti.
Bugün YÖK daha fazla tartışılan bir kurum haline geldi.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, göreve gelir gelmez tartışmalı icraatlara imza attı.
Gerçeği söylemek gerekirse de, kamuoyu karşısında da güvenirliliğini büyük ölçüde kaybetti.
Herkesi şaşırtan bir karar çıkar mı?
Zannetmiyorum.
Ama geçmişi hatırlatmakta fayda gördüm.