Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dik­ran Ma­sis’in ba­na yol­la­dı­ğı şu me­sa­jı dik­kat­li­ce oku­ma­nı­zı ri­ca edi­yo­rum.
Ma­sis, ger­çek bir İz­mir da­ha doğ­ru­su Ege aşı­ğı­dır.
O yüz­den her cüm­le­si­nin İz­mir’in da­ha iyi­ye git­me­si için kul­lan­dı­ğın­dan yüz­de yüz emi­nim.
İş­te Ma­sis’in yo­ru­mu...
*   *   *
”Ten­kit” ke­li­me­si­nin İn­gi­liz­ce kar­şı­lı­ğı “cri­ti­cism” dir. Bu ke­li­me iyi­ye de kö­tü­ye de yo­rum­la­nır İn­gi­liz­ce­de. Hal­bu­ki biz­de ten­kit ge­nel­de hep kö­tü­ye yo­rum­la­nır.
O yüz­den siz­den ri­cam be­nim İz­mir ile il­gi­li ten­kit­le­ri­mi lüt­fen “ya­pı­cı” ve iyi­ye yo­rum­la­yın.
Çün­kü hiç­bir İs­tan­bul­lu İz­mir’i be­nim ka­dar se­ve­mez. 30 se­ne ön­ce­ki Efes Ote­li ha­tı­ra­la­rı­mı si­ze an­lat­sam ki­tap ya­zar­sı­nız.
Tür­ki­ye’nin ben­ce te­red­düt­süz en gü­zel yö­re­si ve en gü­zel in­san­la­rı siz­ler­si­niz. Rea­list ola­lım...
İz­mir’de­ki me­de­ni in­san­la­rı, es­pri an­la­yı­şı­nı, hu­zur­lu or­ta­mı, sü­ku­ne­ti bir tek Av­ru­pa’da Se­la­nik’te bu­lur­su­nuz. O ka­dar ben­zer yön­le­ri­niz var ki.
Ga­ze­te­ler­de oku­yo­ruz. İz­mir’e kim­lik­ler bi­çi­li­yor. De­re ya­ta­ğın­da akar. İz­mir’in ne ola­ca­ğı bel­li­dir.
İz­mir Tür­ki­ye’nin en mo­dern tu­rizm, eğ­len­ce, ta­til ve kül­tür mer­ke­zi ola­cak. Siz hiz­met sek­tö­rü ile kal­kı­na­cak­sı­nız. Bu da ben­ce en akıl­lı­ca ve en ka­zanç­lı sek­tör.
Çün­kü eli­niz­de­ki var­lık­lar bu­na çok mü­sa­it.
Bir ge­ce Se­la­nik mey­da­nın­da­ki ca­fe ve pas­ta­ne­le­rin ci­ro­su­nu he­sap et­tim. Tak­ri­ben 600.000 eu­ro ci­va­rın­da. Mar­bel­la’da mey­dan­da otu­ra­mı­yor­sun bi­le. Bar­ce­lo­na ma­ri­na­da­ki lo­kan­ta­lar­da her ak­şam 17 bin ki­şi ye­mek yi­yor­muş.
Hiz­met sek­tö­rü­nün öne­min­den ha­re­ket eder isek bu­ra­da en önem­li fak­tör ya­tı­rım­la­rın ve ye­rel hiz­met­le­rin ka­li­te­si­dir.
Bu­nun için de İz­mir’in ge­le­ce­ğe ha­zır­lan­ma­sı ve vit­ri­ni­ni ye­ni­le­me­si ge­re­kir. Tür­ki­ye’nin en gü­zel ge­ce­kon­du­la­rı­nın İz­mir’de ol­du­ğu­nu unut­ma­ya­lım.
Ge­le­lim sev­gi­li dos­tum Ke­mal Zor­lu’nun gü­zel çu­ku­ru­na. O bi­le so­nun­da hav­lu at­tı.
Bi­rin­ci kor­don­da­ki o ayak­lar Al­lah bi­lir da­ha kaç se­ne öy­le ka­la­cak. Si­ze bir İs­tan­bul­lu gö­züy­le bir lis­te gön­de­re­bi­li­rim.
So­ra­rım si­ze ya­tım­cı ne is­ter?
Dü­rüst ya­tı­rım­cı ön­ce ta­bii ki pa­ra ka­zan­mak is­ter. Ama onun ka­dar da önem­li, dev­le­tin­den kü­çük bir sırt sı­vaz­la­ma bek­ler. Mo­ral bek­ler.
Hiç kim­se dev­le­ti ile kav­ga et­me­yi sev­mez.
Üç yıl Fo­ça’da ara­zi arat­tım. Fo­ça ve Ye­ni Fo­ça be­le­di­ye baş­kan­la­rı­na git­tim. “Dö­ve­cek­se­niz ya­tı­rım yap­ma­ya­ca­ğım” de­dim. Ba­na ne de­di­ler bi­li­yor mu­su­nuz?
“Biz si­zi bi­li­yo­ruz, ya­sa­lar çer­çe­ve­sin­de bu­yu­run ya­pın.”
İş­te biz bu mo­ral­le Fo­ça’da­ki en bü­yük ya­tı­rı­mı bi­tir­dik. 170 ki­şi­ye ye­di ay iş ve aş ver­dik. Be­le­di­ye ve Jan­dar­ma gö­ze­ti­min­de ya­sa­la­ra uya­rak hu­zur için­de ça­lış­tık. İna­nın ba­na şu an­da Fo­ça’da üç ta­ne bü­yük pro­je gö­rü­şü­yo­ruz. Şim­di so­ru­yo­rum kim ka­zan­dı? Ben mi, Fo­ça mı? Ben ölün­ce bu­ra­la­rı be­ra­ber mi gö­tü­re­ce­ğim?
Çok sev­di­ğim ve önem­se­di­ğim, hak et­ti­ği yer­de ol­ma­dı­ğı için üzül­dü­ğüm İz­mir’le il­gi­li kı­sa­cık dü­şün­ce­le­ri­mi ve his­si­ya­tı­mı pay­laş­mak is­te­dim.
*   *   *
Bu söz­le­re şöy­le ila­ve ede­bi­li­rim.
Dik­ran Ma­sis gi­bi dü­şü­nen Tür­ki­ye’de bir­çok ki­şi var. Hat­ta ulus­la­ra­ra­sı bü­yük şir­ket­le­rin yö­ne­ti­ci­le­ri İz­mir’e gel­dik­le­rin­de ben­zer söz­le­ri söy­lü­yor­lar. Önem­li olan ge­le­ce­ğin İz­mir’ini or­tak bir akıl­la plan­la­mak ve ken­tin viz­yo­nu­nu hep bir­lik­te be­lir­le­mek. Her za­man söy­lü­yo­rum.
Baş­ka bir İz­mir yok...