SİYASET böyle bir şey...
Bir varsın, bir yoksun...
Bugün zirvedesin, yarın evindesin...
Sonra...
Tekrar kulislerdesin, sokaklardasın, dillerdesin...
Bazen başkan, bazen vekil, bazen il başkanı, bazen meclis üyesi...
Galiba siyasete girdin mi bir daha çıkmak zor oluyor.
Daha bugüne kadar “Bir kere başkanlık yaptım, bu hayatımın en gurur aldığım dönem oldu. Halkıma hizmet ettim, çok şeyler öğrendim...” diyen bir siyasetçi duymadım.
“Bizler güzel günler gördük, iyi hizmetler verdik. Bu bir bayrak yarışıdır, bizden sonra gençler yola devam edecektir” diyen bir babayiğit bulamadım.
Çok mu zordur.
İlle de başkan olmak, ille de o makamları işgal etmek mi gerekir?
Aday olunca iyi, aday olamayınca mı kötüdür?
Duruma göre “İyi parti”, duruma göre “Kötü parti” midir?
* * *
Siyasette etiğin dışına çıkılmasını, kulisleri savaş meydanına dönüşmesini biraz da genel merkez politikaları sağlıyor.
Seçimlere elli üç gün kaldı.
Kimi parti bir hafta, on gün önce adaylarını netleştirdi, kimisi hala arayışta...
Böyle bir şey olur mu?
Hangi teşkilat böylesine rekabete dayanır, hangi teşkilat seçime asılır?
Zaten il başkanlıklarını da, ilçe örgütlerini de oturup masaya yatırmak gerekir.
Seçimler yaklaşırken il başkanları, ilçe başkanları ceplerine istifa mektuplarını alır, genel merkez yolunu tutarlar.
Nabız yoklanır; sözlü anlaşmalar yapılır.
Yasaya uymak adına yönetim kurulları yapılmaz, il yönetimleri uykuya yatırılır.
CHP’de bunlar yaşanmadı mı?
Aylarca imzalar belli olmasın diye toplantılar ertelenmedi mi?
İstifa etmeyen bir ilçe başkanı var mı?
Bu söylediklerim her parti için geçerli.
AKP’si, MHP’si, DSP’si, DP’si... Hepsi...
İstifa etmeyenler de inanın ışık almadıkları içindir, genel merkez onayı olmadığı içindir.
Yoksa bir kişiyi bile parti yönetimlerinde bulamazsınız.
* * *
Böyle siyaset olmaz.
Siyaset meslek değildir, vazgeçilmeyecek bir uğraş da değildir.
Koltuklar gelip geçicidir.
Bugün hizmet verirsin, yarın bir başka alanda görev üstlenirsin.
Gayet normaldir.
Hep aynı isimler, hep aynı yüzler...
Bu fotoğraf değişmez mi, Türkiye’nin üçüncü büyük ilinde yeni isimler çıkmaz mı?
Aydın’da öyle, Denizli’de öyle...
Nazilli’ye bakıyorum; Çanakkale’ye, Ayvalık’a, Edremit’e...
Tire’ye, Torbalı’ya, Ödemiş’e, Bayındır’a...
Değişmiyor... Her seçimde aynı isimler şansını deniyor.
* * *
CHP İzmir’de deprem yaşanıyormuş. Yaşanır... On gün önce de AKP’de yaşanıyordu.
Söyler misiniz; hangi parti birbirinden farklı...
Genel merkezde beş kişi bir araya geliyor, bütün Türkiye’nin kaderini belirliyor.
İtiraz etsen ne olacak. Karşı çıksan ne olacak. Zaten birçoğu geceden sabaha aday gösterilmemiş miydi, son dakika listelerde yer almamış mıydı?
Türk siyasetinde “liderler demokrasisi” vardır.
İster kabul edin, ister etmeyin.
Gerçek budur.