Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dün kal­dı­ğım yer­den de­vam edi­yo­rum. Mert Arı­kan ve ar­ka­daş­la­rıy­la bir sem­poz­yum ön­ce­si ta­nış­tım. Ben­den ken­di­le­ri­ni yön­len­dir­me­mi is­te­miş­ler­di. O pro­je­nin için­de olan bir­çok genç ya AI­SEC’le ya Ro­tary De­ği­şim Prog­ra­mı’yla ya da Eras­mus pro­je­le­riy­le dün­ya­nın fark­lı ül­ke­le­rin­de­ki üni­ver­si­te­le­re git­ti­ler, ba­zı­la­rı da ça­lış­ma im­ka­nı bul­du­lar. Mert de bu genç­ler­den bir ta­ne­siy­di.
İz­mir aşı­ğı her genç gi­bi git­mek­te zor­lan­dı ama şan­sı­na çı­kan Hin­dis­tan’ı da de­ğer­len­dir­mek is­te­di.
Ben bu tür prog­ram­la­rın ve yurt­dı­şın­da ça­lış­ma im­kan­la­rının genç­le­rin üze­rin­de son de­re­ce fay­da­lı ol­du­ğu­na ina­nı­yo­rum. Ni­te­kim Mert, Hin­dis­tan’dan her haf­ta fark­lı göz­lem­le­ri­ni be­nim­le pay­laş­tı.
Hin­dis­tan’ın ya­zı­lım sek­tö­rün­de na­sıl iler­le­di­ği­ni, dün­ya­nın en önem­li bi­li­şim mer­kez­le­rin­den bi­ri ha­li­ne gel­di­ği­ni an­lat­tı her me­sa­jın­da...
Mert gi­bi bir­çok gen­ci­miz git­tik­le­ri yer­de ka­lıp kal­ma­mak ara­sın­da çok bo­ca­la­dı­lar, dö­nen­ler ise İz­mir’de ye­te­ri ka­dar iş im­ka­nı bu­la­ma­dık­la­rı için İs­tan­bul’un yo­lu­nu tut­tu­lar. EX­PO’yu ise ge­ri dö­nüş müj­de­si ola­rak gör­dü­ler.
Mert’in ba­na yaz­dı­ğı ama va­kit bu­lup ya­yın­la­ya­ma­dı­ğım şu no­tu­nu özet­le­ye­rek siz­ler­le pay­la­şı­yo­rum:
* * *
“İz­mir, EX­PO’yu Mi­la­no’ya kap­tır­dı. Bu dün­ya­nın so­nu mu? Ke­sin­lik­le de­ğil... İz­mir, ba­rın­dır­dı­ğı po­tan­si­ye­liy­le EX­PO’nun ge­ti­re­ce­ği kat­ma de­ğe­rin çok da­ha üze­rin­de bir eko­no­mik ha­cim ya­ra­ta­bi­lir. Bu­nu iki yı­la ya­kın ya­şa­dı­ğım Hin­dis­tan de­ne­yim­le­rim­le söy­le­ye­bi­li­rim.
Hin­dis­tan gi­bi dün­ya­da­ki bi­li­şim en­düs­tri­si­nin kal­bi­nin at­tı­ğı bir ül­ke­de, ora­da­ki en bü­yük bi­li­şim fir­ma­la­rın­dan bi­rin­de ça­lış­tım. Bun­dan çok de­ğil, sa­de­ce 10-15 yıl ön­ce­si­ne ka­dar Hin­dis­tan’ın şu an­ki bi­li­şim baş­ken­ti di­ye­bi­le­ce­ği­miz Ban­ga­lor şeh­ri de tıp­kı İz­mir gi­bi özel­lik­le uy­gun ik­lim ko­şul­la­rı se­be­biy­le emek­li­le­rin akın et­ti­ği bir şe­hir­miş. Bi­li­şim sek­tö­rü­nün bu şe­hir­de ge­liş­me­ye baş­la­ma­sıy­la be­ra­ber şeh­rin çeh­re­si de bir an­da de­ğiş­me­ye baş­la­mış. Ön­ce yer­li Hint tek­no­lo­ji fir­ma­la­rı bü­yü­ye­rek is­tih­da­mı ar­tır­mış­lar ve şu an için Hin­dis­tan’ın en bü­yük ikin­ci ve üçün­cü tek­no­lo­ji fir­ma­sı olan In­fosys ve Wip­ro şir­ket­le­rinin mer­kez­le­ri bu­ra­da ve sa­de­ce iki­si­nin top­lam is­tih­da­mı yüz bin ci­va­rın­da ve ci­ro ra­kam­la­rı da yi­ne sa­de­ce iki­si­nin top­la­mı hız­la 10 mil­yar do­la­ra yak­laş­mak­ta. Yer­li fir­ma­lar­la be­ra­ber ya­tı­rım ko­şul­la­rı­nın uy­gun­lu­ğu­nu gö­ren glo­bal fir­ma­lar da bir­bi­ri ar­dı­na ya­tı­rı­ma gel­miş­ler. Bu­gün Ban­ga­lor’un en iş­lek cad­de­si MG Ro­ad’a (Ma­hat­ma Gand­hi Cad­de­si) çık­tı­ğı­nız za­man Uzak­do­ğu­lu­sun­dan Ame­ri­ka­lı­sı­na, Av­ru­pa­lı­sın­dan Avus­tral­ya­lı­sı­na dün­ya­nın her kö­şe­sin­den in­sa­nı bir ara­da gö­re­bi­lir­si­niz. Bu sa­ye­de sa­de­ce bi­li­şim sek­tö­rü de­ğil, bu­nun ya­nın­da ula­şım, ko­nak­la­ma, em­lak, ye­me-­iç­me baş­ta ol­mak üze­re fark­lı sek­tör­ler­de de ta­lep bü­yü­mek­te. Üs­te­lik bu tarz bi­li­şim fir­ma­la­rın­da kul­la­nı­lan en bü­yük gir­di, ni­te­lik­li in­san gü­cü ve bu iş­gü­cü­nün kul­lan­dı­ğı ni­te­lik­li bil­gi­sa­yar­lar. Di­ğer sa­na­yi­ler­de­ki gi­bi ma­li­ye­ti yük­sek, ha­va­yı kir­le­ten ağır fab­ri­ka ya­tı­rım­la­rı­na ge­rek duy­ma­dan iri­li ufak­lı tek­no­lo­ji şir­ket­le­ri çok kü­çük baş­lan­gıç ser­ma­ye­le­riyle ku­ru­la­rak bü­yü­ye­bi­lir ve bü­yük eko­no­mik ha­cim­ler ya­ra­ta­bi­lir­ler. İz­mir de Ban­ga­lor gi­bi sa­hip ol­du­ğu uy­gun ik­lim şart­la­rı­nı bu şe­kil­de bir avan­ta­ja çe­vi­re­bi­lir. Ta­bii ki sa­de­ce uy­gun ik­lim şart­la­rı ye­ter­li de­ğil, bun­dan da­ha da önem­li ola­rak uy­gun alt­ya­pı­nın (ha­va­ala­nı, otel, yol, te­le­kom ve in­ter­net alt­ya­pı­sı), iyi eği­tim­li (ço­ğun­luk­la mü­hen­dis), İn­gi­liz­ce bi­len, ulus­la­ra­ra­sı stan­dart­lar­da iş ya­pa­bi­len ni­te­lik­li in­san gü­cü, özel­lik­le fik­ri mül­ki­yet hak­la­rı­nı da kap­sa­yan sağ­lam bir hu­ku­ki alt­ya­pı da ol­maz­sa ol­maz­la­rın ara­sın­da. Bun­lar­dan ik­lim ko­şul­la­rı ve ni­te­lik­li in­san gü­cü za­ten İz­mir’de mev­cut. Et­kin bir lo­bi fa­ali­ye­tiy­le di­ğer alt­ya­pı ve hu­ku­ki ko­nu­lar da hük­met des­te­ğiy­le hal­le­di­le­bi­le­cek ko­nu­lar. Hin­dis­tan’ın bi­li­şim oto­ri­te­si NASS­COM ve ulus­la­ra­ra­sı da­nış­man­lık fir­ma­sı McKin­sey’in or­tak ra­po­ru­na gö­re 2010 yı­lın­da Hin­dis­tan, bi­li­şim ve bu­na bağ­lı alt sek­tör­ler­le be­ra­ber 60 mil­yar do­lar­lık bir ge­lir el­de et­me­si ön­gö­rül­mek­te. Tüm bun­la­rı ger­çek­leş­tir­mek çok ko­lay de­ğil el­bet, ama çok da zor de­ğil. Ön­ce­lik­le işe ha­yal et­mek­le baş­la­ma­lı­yız ve son­ra da bu ha­ya­li ger­çek­leş­tir­mek için çok ça­lış­ma­lı­yız. İz­mir bu­gün na­sıl yıl­lar ön­ce EX­PO’nun ha­ya­li­ni ku­rup bu­nun için çok ça­lı­şa­rak fi­nal aşa­ma­sı­na gel­diy­se ay­nı şe­yi di­ğer he­def­ler için de pek ala ya­pa­bi­lir...”
* * *
İş­te İz­mir­li genç­le­rin ha­yal­le­ri...
Bu pro­je­ler ha­ya­ta geç­se İz­mir’de do­ğup bü­yü­müş bir genç baş­ka ye­re gi­der mi?

Haberin Devamı

Köy Ens­ti­tü­le­ri’n­den CHP’ye

Haberin Devamı

Geç­ti­ği­miz haf­ta ku­ru­luş yıl­dö­nü­mü­nü kut­la­dı­ğı­mız Köy Ens­ti­tü­le­ri­’nin ka­pa­nış sü­re­ci ko­nu­sun­da edin­di­ğim bil­gi­ler Tür­ki­ye’nin bu­gün için­de bu­lun­du­ğu du­ru­ma na­sıl gel­di­ği­ni da­ha iyi an­la­ma­ma yol aç­tı. Köy Ens­ti­tü­le­ri­’nin ka­pa­nış sü­re­ci, halk dal­ka­vuk­lu­ğu uğ­ru­na Ata­türk’ün il­ke ve dev­rim­le­rin­den uzak­laş­ma, Gü­ney­do­ğu’da ka­lı­cı bir çö­züm­den vaz­ge­çi­li­şi ve için­de bu­lun­du­ğu ça­ğın çok önün­de­ki bir eği­tim an­la­yı­şı­nın kat­le­di­li­şiyle kı­sa­ca kar­şı dev­ri­min baş­lan­gı­cıy­la ör­tü­şü­yor.
Köy Ens­ti­tü­le­ri­’nin ba­na dü­şün­dür­dü­ğü, pek di­le ge­ti­ril­me­yen önem­li bir nok­ta da ola­nak sağ­lan­dı­ğın­da ve doğ­ru yön­len­di­ril­di­ğin­de Türk in­sa­nı­nın ne den­li ça­lış­kan ve ze­ki ola­bi­le­ce­ği­ni; bil­gi ve ye­te­ne­ği­ni kı­sa sü­re­de na­sıl kat­la­ya­bi­le­ce­ği­ni gös­ter­me­si. Eği­tim so­ru­nu­nun çö­zü­mü­nü, “Köy­lü­nün en kı­sa za­man­da okur-ya­zar ol­ma­sı, tüm köy­le­rin oku­la ve öğ­ret­me­ne ka­vuş­tu­rul­ma­sı, bu­na öz­gü öğ­ret­men ye­tiş­ti­ril­me­si ge­rek” di­ye özet­le­yen ve as­ker­de ye­tiş­miş on­ba­şı­la­rı kas­te­de­rek, “On­la­rı köy­den alıp, köy­de öğ­ret­men­lik için ge­rek­li bil­gi­ler­le do­na­ta­lım ve kı­sa bir sü­re son­ra da kö­ye öğ­ret­men ola­rak yol­la­ya­lım. Ar­dın­dan ye­ni gi­ri­şim­ler ge­lir” söz­le­riy­le Köy Ens­ti­tü­le­ri­’nin ilk adı­mı­nı atan Ata­türk, “ça­lış­kan ve ze­ki” ola­rak ni­te­le­di­ği Türk in­sa­nı­na gü­ven­miş ve her za­man ol­du­ğu gi­bi hak­lı çık­mış­tır. Ha­yat­la­rın­da köy gör­me­miş üni­ver­si­te me­zu­nu şe­hir ço­cuk­la­rı­nın köy­ler­de­ki “mec­bu­ri hiz­met”le­ri­nin ne­den ve­rim­li so­nuç­lar do­ğur­ma­dı­ğı­nı da dü­şün­dür­müş­tür bu söz­ler.
Çağ­daş bir ya­şa­mı he­def­le­yen Ha­san Ali Yü­cel’le İs­ma­il Hak­kı Ton­guç’un bir ara­da ya­ka­la­dık­la­rı ba­şa­rı, top­lu­mun fark­lı ke­sim­den ge­len in­san­la­rın or­tak bir ide­al­de bir ara­ya gel­me­le­ri ge­rek­ti­ği­ni, ül­ke çı­ka­rı­na olan adım­la­rın an­cak böy­le atı­la­bi­le­ce­ği­ni gös­ter­miş­tir. Bu­gün bu­nu sağ­la­ya­bi­le­cek tek çi­men­to Ata­türk il­ke ve dev­rim­le­ri... CHP de ar­tık ken­di­ne çe­ki­dü­zen ve­rip, halk­la ye­ni­den ku­cak­la­şa­bil­me­li. Ker­hen de­ğil, gö­nül­den des­tek­len­mek is­ti­yor­sa Ata­türk’ün il­ke ve dev­rim­le­ri­ne da­ha sı­kı sa­rıl­ma­lı, eği­ti­me ön­ce­lik ver­me­li. Köy Ens­ti­tü­le­ri­’nin ye­ri­ni ala­bi­le­cek, gü­nü­müz ko­şul­la­rı­na uy­gun ve uy­gu­la­na­bi­lir eği­tim pro­je­le­ri üre­ti­le­bi­le­cek in­san­lar­la iş­bir­li­ği yap­ma­lı ve hal­kı de­ği­şim ya­ra­ta­bi­le­ce­ği­ne inan­dır­ma­lı.
(Prof. Dr. Ül­gen Ze­ki Ok’un ka­le­min­den,
ul­ge­nok@ul­ge­nok.net)