Hemen herkes partilerin Büyükşehir adaylarının kimler olacağını konuşuyor.
Bugünkü organizasyon yapısında ve mali yapıda Büyükşehir belediye başkanının çok önemli bir rolü olduğu ortada...
Ancak ilçeleri de unutmamak gerekiyor. İzmir’i örnek alalım.
Bayraklı, Karşıyaka’dan kopartıldı. Karabağlar da Konak’tan ayrıldı.
Çiğli’nin sınırları genişledi. Konak kıyıya hapsedildi, Karşıyaka da öyle...
Bornova iki arada bir derede bırakıldı.
Aslında hangi açıdan bakarsanız bakın tam bir komedi, tam bir skandal yaşanıyor.
Kaldırılan belediyeler...
Bu yapılanma bitinceye kadar hizmetlerin aksayıp aksamayacağı, nasıl verileceği tam bir muamma...
Belediyelerin görev alanları daraltılarak büyük projeler üretme şansları neredeyse yok ediliyor.
Bayraklı ve Karabağlar’ın çarpık kentleşmesi ve görece olarak diğer bölgelere göre biraz daha geri kalmış olmaları seçim sonrasında buraların avantajı haline getiriliyor.
Dilerim kent yenileme projeleri adı altında buralarda daha büyük sorunlar yaratılmaz.
Çünkü üzülerek görüyorum ki; kent yenileme denilen kavramdan anladığımız eskilerin yıkılıp yenilerinin yapılmasından ibaret...
Oysa şehirler yenilenirken onlara birer kimlik vermek, katmak zorundayız.
Gecekonduları yıkıp çok katlı binalar yapmak, icraat olarak algılanıyor. Başkan adayları bunu böyle anlıyorlarsa yanılıyorlar demektir.
Adaylık hazırlığı içinde olanlar lütfen dünyadaki uygulamalara baksınlar ve kentlerdeki dönüşümlerin nasıl olduğunu mümkünse yerinde incelesinler.
Gitsinler Barselona’ya, Madrid’de, Lizbon’a, Milano’ya, Prag’a...
Eski şehirle yeni şehrin nasıl entegre edildiğini; yeni kimlik yüklenen bu şehirlerin nasıl birer marka haline geldiğini izlesinler.
* * *
Altını çiziyorum...
Büyükşehir kadar ilçelere belediye başkanı olacak kişilerin profilleri, hayata bakışları, vizyonları, gelecek planları, estetik anlayışları da çok ama çok önemli...
Çoğu zaman seçim telaşı ve koşuşturması içinde ilçe başkan adaylarının projeleri gözden kaçıp gidiyor.
Şahsen benim, ilçe başkanlarından da park, festival yapmak, çöp toplamak, kültürel etkinlikler düzenlemek dışında da beklentilerim var.
Hepsinden, günlük sorunların peşinden koşan değil, geleceğin kentlerini yaratan, kentlilerinin olgunlaşmasını sağlayan adımlar bekliyorum.
Gerekirse siluetleri bile değiştirecek, günün modern şehir anlayışını ortaya koyabilecek cesur adımlar...
* * *
Daha önce İzmir’de yapılan bir anketten bir bölüm yayınlamıştım. Soru şuydu...
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Avrupa ve dünyada örnek bir şehir olması için nasıl bir belediye başkanına sahip olması gerekir?”
Verilen yanıtlar şöyleydi.
Yüzde 38.1’i genç, çalışkan, işlerinde başarılı bir başkan görmek istiyor. Yüzde 18.1’i İzmir’in ihtiyaçlarına ilişkin gerçekçi ve etkileyici projeleri olan... Yüzde 11.9’u devlet ve bürokrasi deneyimi olan, yönetim politikasını iyi bilen ve üst düzey yöneticilik deneyimi bulunan... Yüzde 7.9’u ayrımcı olmayan, tüm İzmirlilere eşit mesafede duran... Yüzde 6.6’sı iyi eğitimli, yabancı dil bilen ve kültürlü... Yüzde 4.1’i belediyecilikte tecrübeli... Yüzde 4.0’ü uluslararası ilişkiler konusunda deneyimli... Yüzde 3.7’si çağdaş, vizyon sahibi... Yüzde 5.6’sı da diğer özellikleriyle öne çıkan bir Büyükşehir Belediye Başkanı görmek istiyor.
* * *
Ben de diyorum ki...
Bütün bu istekler, ilçe belediyeleri için de geçerlidir.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025