Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ge­çen­ler­de Gö­nen Gay­ri­men­kul Ya­tı­rım İn­şa­at’ın ye­ni Ge­nel Mü­dü­rü Em­re Er­dil ile soh­bet edi­yor­duk. Er­dil, genç ya­şı­na rağ­men ulus­la­ra­ra­sı bir­çok pro­je­nin için­de yer al­mış bir ki­şi.
Or­ta­do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si İn­şa­at Mü­hen­dis­li­ği’ni bi­tir­dik­ten son­ra ABD’ye New Jer­sey Üni­ver­si­te­si’nde in­şa­at iş­let­me­ci­li­ği yük­sek li­san­sı yap­mış. Son­ra da iki bü­yük in­şa­at fir­ma­sın­da Kis­ka Cons­truc­ti­on ve RC Dol­ner LLC’de pro­je mü­hen­dis­li­ği ve pro­je mü­dür­lü­ğü gö­rev­le­rin­de bu­lun­muş.
New York, New Jer­sey, Penns­ylva­ni­a ve Con­nec­ti­cut eya­let­le­rin­de, ço­ğun­luk­la Man­hat­tan, Phi­la­delp­hi­a, The Bronx gi­bi şe­hir­le­rin­de, vi­ya­dük ve yol pro­je­le­ri; otel, sü­per­mar­ket, lüks re­si­dans ve alış­ve­riş mer­kez­le­ri pro­je­le­rin­de ça­lış­mış.
Bruck­ner&She­ri­dan Ex­press­ways, New York Hil­ton&To­wers, Phi­la­delp­hi­a Mar­ri­ot Re­si­den­ce Inn, Wal­dorf As­to­ri­a Ho­tel, Ro­ose­velt Ho­tel gi­bi pro­je­ler dı­şın­da ve özel­lik­le Man­hat­tan böl­ge­sin­de lüks re­zi­dans­la­rın pro­je­le­ri­nin için­de ol­muş.
Tür­ki­ye’de özel­lik­le İs­tan­bul’da gay­ri­men­kul pi­ya­sa­sın­da bü­yük bir ha­re­ket­li­lik var. Ben­zer pro­je­le­rin ya­kın­da İz­mir’e de yan­sı­ma­sı bek­le­ni­yor.
“Ye­ni İz­mir Pro­je­si” ola­rak bi­li­nen ve li­man ar­ka­sın­dan Bay­rak­lı’ya ka­dar uza­nan böl­ge ye­ni­den in­şa edi­le­cek.
Bu­ra­nın si­lu­eti ade­ta ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rı­la­cak.
Ta­bii dün­ya­da­ki dal­ga­lan­ma du­ru­lur, in­şa­at sek­tö­rün­de­ki bü­yü­me de­vam eder­se...
Em­re Er­dil’e gay­ri­men­ku­lun çeh­re de­ğiş­tir­di­ği­ni ha­tır­lat­tım ve ABD’de baş­la­yan sı­kın­tı­nın bi­ze yan­sı­ma­la­rı­nın na­sıl ola­ca­ğı­nı sor­dum.
Er­dil de­di ki...
“Bil­di­ği­miz gay­ri­men­kul pi­ya­sa­sı bun­dan son­ra fark­lı bir ka­rak­ter­le kar­şı­mı­za çı­ka­cak. Bu pi­ya­sa­nın de­ği­şen ka­rak­te­ri­ni iyi ir­de­le­mek ge­re­ki­yor. 2006 ya­zın­da İn­gil­te­re baş­la­yan mort­ga­ge ve ban­ka kri­zi­ni 2007’de­ki Ame­ri­ka mort­ga­ge kri­zi de ta­kip edin­ce, tüm dün­ya bir em­lak kri­zi­ne gir­di. Şu an­da Tür­ki­ye’de olan dur­gun­luk tüm dün­ya­da ay­nı de­re­ce­de, 2008 yı­lı­nın so­nu­na ka­dar dur­gun ge­çe­ce­ği­ne ina­nı­yo­ruz.”
Bir­çok fir­ma­dan ve ku­rum­dan yük­se­len se­sin ak­si­ne Em­re Er­dil, 2009 yı­lı­nın em­lak için fark­lı ola­ca­ğı­nı söy­lü­yor.
Pe­ki Gö­nen Gay­ri­men­kul, pi­ya­sa­nın bu ge­liş­me­le­ri­ne pa­ra­lel stra­te­ji­le­rin­de bir de­ği­şik­li­ğe git­ti mi?
Er­dil, İz­mir’e ba­kış­la­rı­nı şöy­le özet­li­yor.
“İle­ri­ye dö­nük her ke­si­me yö­ne­lik ko­nut­lar, alış­ve­riş mer­kez­le­ri ve mi­xe­du­se di­ye ta­bir edi­len hem ofis hem ko­nut hem de alış­ve­riş mer­kez­le­ri­nin bu­lun­du­ğu pro­je­ler üret­mek is­ti­yo­ruz. Gay­ri­men­ku­lün çok elas­tik ve da­ya­nık­lı bir sek­tör ol­du­ğu­nu bi­li­yo­ruz. Bu ka­dar bü­yük öl­çü­de­ki kri­ze rağ­men gay­ri­men­ku­lün ha­la tüm dün­ya­da bir nu­ma­ra­lı ya­tı­rım ara­cı ol­du­ğunu söy­ler­ken hiç­bir te­red­dü­tü­müz yok.”
Be­nim ila­vem şu...
İz­mir’de in­şa­at­ta son beş yıl­da bü­yük ge­liş­me­ler ya­şan­dı.
Bü­tün bun­la­ra rağ­men ha­la iyi ve in­san­la­ra fark­lı ha­yat bi­çi­mi su­nan ya­tı­rım­la­rın ek­sik ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum. Bun­dan böy­le re­ka­bet bu tür pro­je­ler­de ola­cak.

Haberin Devamı

Olay­la­rı ça­buk unu­tu­yo­ruz
Çin’in Sic­hu­an eya­le­tin­de­ki fo­toğ­raf­la­ra bak­tık­ça Kör­fez dep­re­mi ak­lı­ma ge­li­yor. Rich­ter öl­çe­ğin­de ben­zer de­ğer­ler... 12 bi­ni aşan ölü ve bi­na­la­rın al­tın­da ka­lan in­san­lar... Türk in­sa­nı olay­la­rı çok ça­buk unu­tu­yor. Oy­sa bu dep­re­min acı­sı­nı yıl­lar­ca ya­şa­dık ve ül­ke­miz dep­rem ris­ki olan bir coğ­raf­ya­da bu­lu­nu­yor. Üzü­le­rek gö­rü­yo­rum ki, dep­rem ko­nu­sun­da­ki ça­lış­ma­lar er­te­le­ni­yor ya da ye­te­rin­ce önem­sen­mi­yor. Yi­ne ba­şı­mı­za kö­tü bir olay ge­lin­ce es­ki gün­le­re dö­ne­ce­ğiz ve “Keş­ke...” di­ye­ce­ğiz.
İs­tan­bul’da risk ar­tı­yor ama İz­mir ve çev­re­si için de ay­nı ko­şul­lar söz ­ko­nu­su. Top­lu­mun bu ko­nu­da bi­raz da­ha du­yar­lı ol­ma­sı, de­ne­tim­le­rin de art­ma­sı ge­re­ki­yor. Ka­çı­mız otur­du­ğu­muz ya da iş yap­tı­ğı­mız bi­na­nın dep­re­me kar­şı güç­lü ol­du­ğu­nu bi­li­yo­ruz?