DEĞERLİ okurlarım...
Sık sık izin kullanan biri olmadım.
Belki yanlış...
Çünkü yoğun çalışan insanların kendini yenileyebilmesi için kendine zaman ayırması, günlük işlerinin dışında farklı şeylerle uğraşması gerekir.
Ama gazeteciliğin çalışma temposu böyledir.
Türkiye’nin gündemi çok sık değişir.
Ne kadar plan yapsanız da uygulayamazsınız.
Bir gün başka, diğer gün çok farklı bir konunun peşinden koşarsınız.
Hatta sabah yazı işlerinde konuştuğunuzu, öğleden sonraki toplantıda tamamen unutabilirsiniz de...
Tatile çıkamazsınız, evle uğraşamazsınız, dostlarınıza vakit ayıramazsınız.
Kendinizi bile unutursunuz.
Bir de günlük yazı yazıyorsanız.
Yazmak hayatımın en keyifli işlerinden biri...
O yüzden...
İki, üç günlük kaçışlarda bile bilgisayarımın başına geçer yazımı yazarım.
Elbette alışkanlık...
* * *
Bugün, yarın...
Seçimden önce, seçimden sonra derken; sürekli ertelediğim küçük bir operasyonum vardı.
Bu sefer doktorum, “Alışkanlık filan dinlemem...” dedi.
Bilgisayarımın ekranına uzun süre bakmam yasak...
Sadece birkaç gün için...
Doktorum, “Gözlerini dinlendir...” dedi.
Tavsiyesini tutacağım.
En kısa sürede görüşmek dileğiyle...