İsmail Ağabey’in (Sivri), törendeki yüz ifadesini hiç unutmuyorum.
Karşıyaka’nın en işlek, en merkezi sokaklarından birine ismi veriliyordu.
O zamanki başkan Kemal Baysak’tı.
İsmail Sivri, hayatı boyunca kendisinden çok başkalarını düşünmüş bir insandı.
O, büyük toplantıların, önemli görüşmelerin adamıydı. Çoğu zaman da bir denge unsuruydu. Ama dikkatlerin kendi üzerinde yoğunlaşmasından, hele hele kendisinden övgüyle bahsedilmesinden çekinir, utanırdı.
Yapacak bir şey yoktu; Bostanlı Vapur İskelesi’nin karşısındaki büyük bulvara İsmail Sivri adı verilecekti ve herkes ondan bahsedecekti.
Tören başladı, benim de onun da düşündüğü gibi bir gün oldu.
Herkes İsmail Ağabey’i övgü dolu sözlerle anlattı, öpücüklere boğdu.
Her şeye rağmen çok mutluydu.
Elimi tuttuğunda heyecandan elinin buz gibi olduğu hissettim.
Türk medyasına yıllarını vermiş, hepimizin gözünde duayenliğe yükselmiş bir kişinin, kentin en güzel yerlerinden birine isminin verilmesi biz gazeteci dostları için de önemliydi.
* * *
Aynı duyguları Erkin Usman için yapılan törende de hissettim.
Erkin Ağabey’in ismi Mavişehir’deki bir sokağa veriliyordu.
Çok soğuk bir kış günüydü.
Başkan Kemal Baysak, soğuğa aldırmadan güzel bir konuşma yaptı.
Erkin Usman’ın teşekkürü ise Baysak’ın aksine oldukça kısaydı.
Usman da Sivri gibi, dikkatleri üzerine toplamayı sevmezdi.
Hepimizin üzerinde emeği olan Erkin Usman için bu güzel bir jestti.
Daha da önemlisi insanların hayattayken hatırlanmasıydı.
Karşıyaka Belediyesi her dönemde bu güzel geleneğine devam etti.
Yine ünlü bir gazeteci Raif Lütfü Aksungur’un ismini bir sokağa, yazar Dinçer Sezgin’in adını bir parka verdi.
* * *
Aramızdan çok zamansız ayrılanlar da unutulmadı.
Beraber çalışmaktan her zaman gurur duyduğum Akın Kıvanç ve Ceyhan Gür’ün isimleri de Karşıyaka’da ölümsüzleştirildi.
Uğur Mumcu da Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Karşıyaka’da da her zaman hatırlanan ve unutulmayan bir isim...
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Cuma günü bu listeye önemli bir gazeteci büyüğümüzü daha ekledi.
Gürkan Ertaç...
Gürkan ağabey de İzmir basınının unutulmaz isimlerinden biridir.
Özellikle spor medyasına çok önemli isimleri kazandırmıştır.
Bir gazetecinin haberden kopmaması gerektiğini bizlere hatırlatan bir duayen olmuştur.
Şimdi Gürkan Ertaç ismi de Zübeyde Hanım Mahallesi’nde yapılan bir parka veriliyor. Dediğim gibi önemli olan insanlar bu dünyadayken onları hatırlamak ve onurlandırmaktır.
Vefalı olmayı hatırlatanlara ve unutmayanlara teşekkürler...
Atatürkçülük “out”
Manisa Atatürkçü Düşünce Derneği’nin her yıl, biri 19 Mayıs, diğeri 29 Ekim haftasında yapılan, gelenekselleşmiş iki yemeği var.
En büyük katılım Celal Bayar Üniversitesi’nden olur; şehrin üst düzey protokol üyeleri, katılamadıkları takdirde vekaleten yardımcıları bu yemeklerde bulunur, bazen bir masa yetmez, ikinci bir protokol masası oluşturulur(du).
“Du” diyorum, çünkü geçtiğimiz hafta gerçekleşen yemekte protokol masası tamamen boş kalırken, üniversite yönetiminden bir kişi bile yoktu. Önceki yönetimden bir rektör, bir rektör yardımcısı ve bir başhekim yardımcısının katılımı durumu düzeltmeye yetmedi. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Ercan’ın, bu tablo konusundaki düşüncelerini merak ediyorum doğrusu.
* * *
Daha üzücü olanı öğrencilerin durumu. Daha iki yıl önce her fakülte ve yüksekokulda kurduğumuz, kısa sürede 1000’den çok öğrencinin üye olduğu ve önemli etkinlikler yapan Atatürkçü Düşünce Kulüpleri’nden ses seda çıkmıyor. Bir dersimin sonunda sınıftaki yaklaşık 80 öğrenciye “Atatürkçülük konusunda duyarlı olanlar, bu konuda bir şeyler yapmak isteyenler varsa, dersten sonra odama gelebilir” çağrıma yanıt veren bir kişi bile çıkmadı.
Nasıl oldu da toplumumuz, özellikle de gençler Atatürkçülük konusunda bu kadar duyarsız hale geldi? 1938’den sonraki politikacıların, 1946-1950 yılları arasındaki gelişmelerin, 1980 ihtilalinin, eğitim ve sınav sistemlerinin, dış güçlerin bu süreçteki etkilerini iyi araştırmak gerek. Gerek sol, gerekse sağ kesim, içine düştükleri boşluğun nedeninin Atatürkçülük’ten uzaklaşmak olduğunu ne zaman anlayacaklar?
* * *
19 Mayıs’ta Sabancı Kültür Merkezi’ndeki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin 12. Gençlik Kurultayı Paneli’nde gençlerin hazırladığı sonuç bildirgesini dinlediğimde biraz olsun umutlandımsa da Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ve Gazeteci Ümit Zileli’nin sundukları paneli izleyenlerin çoğu ne yazık ki orta yaş ve üzerindeydi. Oysa özellikle Sayın Kanadoğlu, gençlere yönelik o kadar önemli konulara değindi ki...
Günümüz özenti Türkçesiyle durumu özetlersek; Atatürkçülük artık “out”.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)