23 NİSAN, 19 Mayıs... Türk milleti için iki önemli gün...
Biri çocuklara, biri gençlere armağan edilmiş iki önemli bayram...
Dünyada başka örneği var mı? Yok...
İzmir, bu iki günü her zaman coşkuyla kutlamıştır.
Çocuklarımız, gençlerimiz aileleriyle birlikte İzmir’i adeta festival havasına çevirirler.
Bu coşkuyu seviyorum. Ve her seferinde aynı şeyi düşünüyorum.
“Türkiye geleceğinden asla umutsuz olmamalı. Gençlerimiz pırıl pırıl ve Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’ni onlara emanet etmekte çok haklı...”
* * *
Her iki bayramda da İzmir’de protokol krizi yaşandı. Yani kim nerede oturacak, kim kimin yanında oturacak. Önemli mi?
Bazıları önemsemeyebilir, bazıları önemser. Peki İzmir Barosu ne diyor?
İzmir Barosu’nun yeni başkanı Özdemir Sökmen, göreve gelir gelmez 23 Nisan törenlerinde kamuoyunda çok tartışılan bir protokol sıkıntısıyla gündeme geldi. Sökmen, “Hiçbir zaman genelgeler kanunlara aykırı olamaz. Protokol meraklısı değiliz. En başta olalım diye bir derdimiz yok. Ama yasalar kuralları belirlemiş. Avukatlık Kanunu’nda, Baro Başkanı’nın protokoldeki yeri çok net bir şekilde yazıyor. ‘Birinci sırada vali, ikinci sırada garnizon komutanı, üçüncü sırada belediye başkanı, dördüncü sırada başsavcı ve ondan sonra da baro başkanı gelir’ diye çok net bir hüküm var. Fakat bu yasaya karşı aykırı bir genelgeyle, bizi protokolde üniversitelerden de sonraya attılar. Yani 13’üncü sıraya geldik, İzmir’de çok sayıda üniversite olduğu için... Hiçbir zaman genelgeler kanunlara aykırı olamaz” diyor.
Avukatlık Kanunu’nun numarası 1136, kabul tarihi 19 Mart 1969...
* * *
Benzer bir durum Kocaeli’de yaşanmış.
Kocaeli Barosu bu uygulamayla ilgili İçişleri Bakanlığı ile Kocaeli Valiliği’ni dava ediyor.
Dava tarihi Aralık 2002...
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı şöyle olmuş.
“... ‘Protokolde Barolar İl Cumhuriyet Başsavcısı yanında yer alır’ hükmü ile yasa koyucunun protokolde yargının; iddia, savunma, karar organları olarak aynı grupta, birlikte yer almasını amaçladığı, maddedeki ‘yanında’ ibaresinin sözlük anlamında değil, yasanın amacı doğrultusunda anlaşılması gereğine uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede, bu haliyle yasaya aykırılık görülmediği... Anılan listenin dördüncü sıralamaya göre baro başkanının protokolde yerinin belirlenmesine ilişkin işlemlerde de yönetmelik hükmüne aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir...”
Karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’ndan çıktığı için kesinleşmiş oluyor.
Baro Başkanı Özdemir Sökmen açık konuşuyor.
“Protokol meraklısı değiliz. Amacımız yargıya saygınlık kazandırmak” diyor.
Daha önce de yazmıştım.
Türkiye’nin değişik kentlerinde farklı uygulamalar var.
Örneğin Manisa’da Baro Başkanı Cumhuriyet Başsavcısı’nın yanında oturuyor.
Ama çoğunlukla uygulama rektörlerden sonra...
* * *
Önümüzde 30 Ağustos, 9 Eylül var...
Her ikisi de 23 Nisan ve 19 Mayıs kadar önemli...
Ortada Avukatlar Kanunu, açılan bir dava ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı var.
Baro Başkanı’nın yargıyla ilgili hassasiyetini anlıyorum.
İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın da devletin işleyişindeki titizliğini.
Şöyle düşünüyorum.
Yasaları beğenmeyebiliriz, eleştirebiliriz. Değiştirilmesi için çaba sarfedebiliriz. Önemli olan bu süreçte ortak bir akılda buluşabilmektir.
İzmir’de uzlaşma iklimi her zaman olmuştur.
Nitekim Baro Başkanı Özdemir Sökmen’in Vali Kıraç’ı son ziyaretinde de benzer yorumlar yapılmıştır.
Doğrusu da, İzmir’e yakışanı da bu olmuştur.