Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AKP’NİN Büyükşehir adayı Taha Aksoy, “İzmir için değişim şart” dedi ve seçim startını verdi.
Değişimden kasıt yerelde farklı bir partinin göreve gelmesi anlamına geliyor.
Yani CHP yerine AKP...
Bunun kararını elbette İzmirliler verecek.
Seçime sayılı günler var ve 29 Mart akşamı kimin ipi göğüsleyeceğini göreceğiz.
Aksoy’un kullandığı bir başka slogan daha var.
O da “Sen İzmir’sin büyük düşün...”
Benzer bir sloganı AKP, tüm Türkiye’de kullanıyor.
“Sen Türkiye’sin, büyük düşün...”
Türkiye’nin en büyük projesi bence Avrupa Birliği’dir.
AB sürecinden ülke ne zaman sapsa yalpalamaya başlıyor.
O yüzden bu yolda kararlı ilerlemek gerekir.
Peki, İzmir için...
Büyük düşünüp hangi projeler hayata geçirilebilir?
Geçen pazar günü Taha Aksoy önceliklerini açıkladı:
“Liman arkasında kentsel yenileme yapılacak. Konak-Karşıyaka arasında hafif raylı sistem geliştirilecek. Deniz akvaryumu yapılacak. Sembol bir aday opera binası yapılacak. Alsancak Garı yeraltına alınacak. Alsancak Garı müzeye dönüştürülecek. Tarihi elektrik binası müzeye dönüştürülecek. Eski Şark Sanayi restore edilecek, müzik okulu olacak. Alsancak Stadı yanına otel ve kongre merkezleri yapılacak. Deniz taksileri çalıştırılacak, marina kurulacak, su sporları geliştirilecek. Kemeraltı’ndaki tarihi yapılar düzenlenecek. İzmir Limanı’na modern gümrük binası yapılacak, free-shop’lar açılacak. Ege Mahallesi’nin yaşam kalitesi artırılacak...”
Sanırım bu projelere kimsenin bir itirazı olmaz.
* * *
Taha Aksoy’a, “Büyük düşünmeyi öneriyorsunuz, sizin gerçek hayaliniz nedir?” diye sordum.
AKP’nin adayı uzun bir “yapılacaklar listesi” yapmış.
Bunların bir kısmını yazdım. Devam eden, aslında hemen hemen bütün büyükşehir adaylarının yapmak istediği ama ayrıntılarda farklar olan yatırımlar...
Ama bunların içinde iki tanesi var ki; gerçekten büyük ve maliyetiyle, vadesiyle değişik projeler...
Birincisi...
İzmir’de Salhane diye bilinen bölgenin yeni cazibe merkezi haline getirilmesi. Ayrıntıları, Taha Aksoy şöyle anlatıyor:
“Bana göre bu bölge Kordon kadar değerli bir bölge... İzmir’e ikinci bir Kordon’u oraya yapmak gerekir. Sahil Altınyol ve raylı sistemle bölünmüş durumda. Denizden uzaklaşılmış. Demiryolu ve karayolunu birleştirmek gerekir. Yani yolu yerin altına almak gerekir. Bu bölge başka yerde olmayan bir yer. Burasını Manhattan yapmak istiyorsak bir ufuk projesi geliştirmek zorundayız. Ve büyük düşünmeliyiz...”
Altınyol İzmir için vazgeçilmez...
Aksoy’un söylediği bu proje maliyeti yüksek ama kentin siluetini değiştirecek bir yatırım...
İkincisi...
Kordon’la ilgili...
Aksoy, şöyle konuşuyor:
“Kordon’un eski fotoğraflarına bakıyorum, keşke zamanı geri alabilsek diye düşünüyorum. Mevcut binalar miladını doldurmuş yapılar. Bugün olmasa 15 yıl sonra yerine yenilerini yapmak gerekecek. Yapılan dolgu buradan yol geçeceği için karayolları standardında yapıldı. Piriştina da yol yapımı yarım kalınca buraya yeşil alan yaptı. Benim önerim Kordon’u eski haline döndürmek. Elbette zaman alacak, beş yılda söylediğim bu işler bitmeyebilir. Ama başlamak gerekir. Öncelikle Kordon’da zaman zaman da sıkıntıya neden olan restoranları, kafeleri yine Kordon’da ama denize yakın yapalım. Barselona’da olduğu gibi... İzmirli denizle buluşsun. Kordon’a yeni bir plan yapalım. Kordon’u oteller bölgesi yapalım. İzmir’in vitrinini yenileyelim. Bu söylediklerim için topyekün bir kitle hareketi gerekir. İzmir’in bir bütünsel ekonomik kalkınmaya ihtiyacı var. Kordon’u Gar’la bütünleştirelim. Garın yolunu da alta alalım. Gar ve çevresinde kültür, sanat ve eğlence merkezlerini yapalım. Kordon’dan yürümeye başlayan bir turist Gar’da bu mekanlara uğrasın, gündüz de yaşayan mekanlar yaratalım...”
Aksoy, bu iki büyük projeyi dediğim gibi “ufuk projeleri” olarak anlatıyor.
Bayraklı Salhane’ye ikinci bir Kordon yaratılacak.
İzmir’in asıl Kordon’u eski haline dönüştürülecek.