Şu İzmir ne talihsiz bir kenttir. Herkes “Bir şey yapılmıyor” der. Ama atılan her adıma da bir itiraz gelir. Yürütmeyi durdurma talepleri öylesine bıktırmıştır ki; projeler ya bekletilmektedir ya da vazgeçilmek zorunda kalınmıştır. Böyle ruh hali içinde olan onlarca büyük girişimci tanıyorum.
İzmir ve çevresine yatırım yapmak için fırsat kolluyorlar ama her seferinde de geri adım atıyorlar. Onları çok da eleştirmek istemiyorum.
* * *
Alsancak’a her gittiğinizde otopark problemi yaşamıyor musunuz? Çok sevdiğim Alsancak’a sırf bu yüzden çoğu kez gitmek bile istemiyorum.
Kordon’da yürümek, beğendiğim bir kafede oturup bir kahve içmek her zaman yapmak istediğim bir şey...
Eminim sizler de benim gibi düşünüyorsunuzdur? Günün yorgunluğunu atmak, İzmir’in keyfini çıkarmak için daha güzel bir fırsat olabilir mi?
Son zamanlarda İzmir’in birçok yerine çok şık kafeler açılmaya başlandı. Sadece Alsancak’a değil; Güzelyalı’da da, Karşıyaka’da, Bornova’da da... Avrupa’ya gittiğimizde oturmaktan keyif aldığımız mekanlardan artık çok daha güzelleri buralarda açılıyor. Bu gelişmelere çok seviniyorum. Hem İzmirliler için alternatifler artıyor, hem de turizm kenti olmaya daha da yakınlaşıyoruz. Ama şu otopark problemi...
Dediğim gibi sadece kentin merkezinde değil, İzmir’in her tarafında aynı problem var.
Şehir sıkıştığına ve arsa üretmek giderek zorlaştığına göre geriye tek bir seçenek kalıyor.
Yeraltı otopark sayısını arttırmak... Dünyanın birçok yerinde benzer çözümler üretilmiş.
Daha önce de yazmıştım.
Londra’nın Hyde Hyde Park’ı, Amsterdam’ın Van Gogh’u, Paris’in ünlü Champs-…lysÈes Meydanı, Roma’nın Magnolie’si, Lizbon’un Pargue Eduardo’su, Zürih’in Irchel Park’ı, Boston’un Public Park’ı, La Haye’in La Haye Park’ı bizim Kültürpark’tan daha mı küçüktür?
Ya da daha mı önemsizdir?
Bitki örtüsü daha az mı zengindir? Lütfen her İzmirli soruların cevabını kendisine versin. Devam edebilirim. Öyle tarihi meydanlar var ki; bu mekanlarda binlerce film çekilmiş, insanların buluşma noktaları olmuş. Bu şehirlere gidenler sırf bu yerleri görebilmek için adeta seyahat programlarını uzatmış. Paris’in Notre Dame’ı, Barselona’nın Gotik Man Katedral’i, Paris’in Vendome’u, Lyon’un Bellecour’u, Madrid’in Plaza Mayor’u, Zaragoza’nın Plaza del Pilar’ı...
Bizim Alsancak’tan; Gündoğdu Meydanı’ndan, Cumhiriyet Meydanı’ndan...
Kültürpark’tan daha farklı yerler mi?
* * *
Bu Fransızlar, İspanyollar, Almanlar, İngilizler, Hollandalılar yanlış yapıyor da biz mi doğruyu yapıyoruz? Eğer kentlerin nefes alacak yerleri kalmamışsa, trafik bir kaosa dönüşmüşse...
Bu sıkıntıların insanların günlük yaşamını artık etkiler hala gelmişse...
Yönetimde olan insanlar çözüm üretmek zorundadır. Bugünün teknolojisi, mühendis imkanları her türlü problemi çözmeye yetmektedir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, bu sıkıntıyı görerek Kültürpark’ın altına dünyadaki benzerlerine yakın bir projeye imza atmıştır. Ama her zamanki İzmir klasiğiyle karşı karşıya kalmış durumdayız.
Biliyorum bu satırlardan hoşlanmayan okurlarım var.
Ama lütfen ve lütfen kendilerine dünyadaki gelişmeleri takip etmelerini rica ediyorum.
Gerçekten de insana, doğaya zarar vermeden yapılmış, çalışan, işleyen binlerce örnek bulunuyor.
Aziz Kocaoğlu bu konuda yalnız bırakılmıştır.
Biraz İzmir’in gerçekleriyle yüzleşmemizin zamanı gelmiştir.