TÜRKİYE'de normalleşmenin bir adı da 28 Şubat sürecinin son bulması.
Ama 28 Şubat süreci durup dururken mi doğdu?
Ona davetiye çıkartanları tüm Türkiye biliyor.
Peki bunun böyle olması sürecin sonunun gelmeyeceği anlamına gelir mi?
Hayır.
O sürece davetiye çıkartanlar ve işbirlikçileri normale avdet ederlerse Türkiye de normalleşir, yani 28 Şubat süreci biter. Bitmelidir de...
* * *
İSTİKRARI normalin dışında aramak Türkiye'ye has bir olay.
Her on yılda bir tekrar tekrar bu yola başvuruluyor.
Ve bir önceki müdahaleden hiç ders alınmıyor.
Zaten ders alınsaydı tekrar eder miydi?
Her şeyden önce Türkiye'yi 28 Şubatlara muhtaç ettikleri için o basiretsiz politikacıların utanması lazım.
Onların gafletini tarih kimbilir nasıl yazacak?
"Yüzde 21 oy aldım, en çok oy benim" diye Türkiye'nin temel tercihlerini, anayasal niteliklerini değiştirme hevesi, gösterişi, teşebbüsü gaflet değil midir?
O gaflet sahiplerine birkaç oy veya iktidar paylaşımı nedeniyle destek vermek de gaflet sayılmaz mı?
Türkiye'de bunlar yaşandı.
Almanya'da bugün; "en çok oyu aldım" diyen, faşist bir rejim kurma hakkını kendinde görebilir mi, Federal Almanya'nın temel niteliklerini, anayasal tercihlerini değiştirebilir mi?
Her şey alınan en çok oya bağlı olsaydı bunlar olabilirdi.
Oya saygı başka, oyun ölçü olması başka, bir ülkenin kuruluşundaki temel niteliklerine, anayasal tercihlerine saygı ve bağlılık başka.
Aslında politikacılar aklıselim sahibi oldukça bu ikisinin çelişmesi mümkün değil.
Ama bizdeki gibi politika, zaman zaman onu sulandırmaktan çekinmeyenlerin eline geçiyorsa sonuç; arzulamasanız da 28 Şubatlar olabiliyor.
* * *
BAŞBAKAN Ecevit'e bakarsanız "28 Şubat denilen sürecin defteri çoktan kapandı."
Ana muhalefet partisi lideri Kutan'a kulak verirseniz "Meclis'te dokuzda bir oranında üyesi olan bir partinin azınlık hükümeti kurması 28 Şubat'ın devam ettiğini gösterir."
CHP lideri Baykal'a sorarsanız, "28 Şubat rüzgarıyla yelken doldurup iktidara gelenler, sonra 28 Şubat süreci sona erdi diye açıklama yaptılar. Bunu önce Yılmaz'dan dinledik, şimdi Ecevit'ten."
Gelin çıkın işin içinden.
* * *
28 Şubat süreci bir konsensüsle başladı.
Neydi o; demokratik, laik, hukuk devletinin korunması.
Bu; bazı partilerin, hükümetin, bakanların, üniversitelerin, işveren ve işçi temsilcilerinin, sivil toplum örgütlerinin, odaların, baroların, medyanın, Silahlı Kuvvetler'in katılmasıyla oluşan bir konsensüstü.
Bu konsensüs o günkü şartların gereğiydi.
Bugünse normalleşmeden başka çare yok.
Olağanüstü durumlar normalmiş gibi sürdürülemez.
Öyleyse 28 Şubat süreci bitti mi bitmedi mi tartışmaları yerine, Türkiye'yi normale döndürecek hakka, hukuka, anayasal ilkelere bağlı siyasi ortamı yaratmanın çabası gösterilmeli. Bunu da partiler ve liderler yapacak. En çok da FP ve lideri...
Hak gelirse, batıl zail olur.
Ya gelmezse?
O zaman sürer...
Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025