ABD ne yaptığını biliyor mu?

Sağından solundan, içte dışta çekiştirenler var.Peki ne olacak?Türkiye ABD'nin müttefikiydi hatta buna "stratejik ortaklık" bile diyen vardı. Ama, ABD sayesinde, Türkiye kısa sürede, neredeyse karşı cepheye geçti.Yani, Güney Amerika'daki, Washington karşıtı ülkeler gibi olmadı, ama birkaç yıl önceye göre ABD karşıtlığı bu ülkede çok arttı. Neredeyse İran'a yaklaştı.Bunu Washington başardı. Bravo...***BÖYLE giderse Ortadoğu'da Amerikan karşıtı bir cephe kurulur ve "Türkiye orada yerini alır." Biz bunu temenni etmiyor, ABD'nin Türkiye konusunda eskiye dönmesini bekliyoruz.***BUNLARI boşuna söylemedik.Bakın Amerika Dışişleri Bakanı bölge sorunlarını çözümlemek için Ortadoğu'da dolaştı durdu. Yetkililerle temasta bulundu. Yüz yüze konuştu ve demeçler verdi.Bunlar arasında, yani ABD Dışişleri Bakanı'nın dolaştığı ülkeler arasında Türkiye ve onun Başbakanı, Dışişleri Bakanı yok.ABD Dışişleri Bakanlık Sözcüsü açıklama yaptı ve "Kerkük'te referandum Türkiye istiyor diye ertelenmeyecek" dedi.Yani ABD, amiyane tabirle, "Kim takar Türkiye'yi!" demek istiyor."Gün ola harman ola"dan başka ne diyelim?***AMERİKA'dan cesaret alan, Kuzey Irak'taki ufaklıklar da küstahlaştı. Belki Ankara büyüklük yapıyor, paçasını dişleyen bu ufaklıklara şimdilik bir şey yapmıyor ama ileride ne olur bilinmez...***BİZ 72 milyon, kökenimiz ne olursa olsun kardeşiz diyoruz. Doğu'da, Güneydoğu'da yaşayan kardeşlerimizin çoğu da bu cümleye katılıyor.Türklüğü üst kimlik olarak kabul ediyoruz.Oysa bunu ellerinin tersiyle iten ve Türkiye'yi bölmek isteyenler de var.Yurtiçinde de var. Azınlıkta da olsalar var...Bunlar var ama Ankara'nın bunlara karşı "gür sesi", "tokat gibi sesi" yok, çıkmıyor.Bu sesi bekliyoruz.***"TÜRKİYE Barışını Arıyor" konferansı Ankara'da yapıldı. "Barış" hangi "barış", PKK'nın 30-40 bin kardeşimizin ölümüne neden olduğu "barış" mı?Bakın Yaşar Kemal bu toplantıda ne diyor:"Gerillanın adı terörist oldu." Barış böyle mi aranır? Daha doğrusu böyle bulunur mu?***ABD'nin yeni Savunma Bakanı Robert Gates, "Ankara Kuzey Irak'a müdahale edebilir" diyor.Ankara geç kalmadı mı?.. TÜRKİYE'yi rahat bırakmayacaklar. Lozan, bir meydan savaşıydı. Bir bakıma bu meydan savaşı bugün de devam ediyor.Hem de Türkiye büyüyüp güçlendiği, Lozan'daki Türkiye olmadığı halde.Kerkük'te Türkler bu kadar yıl sonra yine yutulmak isteniyor. Hem de yine dostlarımızın yardımıyla!"Tarih tekerrürden ibarettir" lafı bu kez doğru çıkmayacak... Yani bu kez Kerkük Türkleri yutulmayacak... Tarih ve tekerrür Yaşar Kemal iyi insandır, ben severim. Ama "Gerillanın adını terörist koyduk" cümlesini ben ve benim gibi pek çok kişi yadırgadı.Yoksa Yaşar Kemal Nobel ödülünün hâlâ bir başka edebiyatçımıza, Orhan Pamuk'a verildiğini bilmiyor mu?.. Yoksa onda unutkanlık mı başladı? YAŞAR KEMAL UNUTKAN BAYKAL Önce şunu tekrarlayalım. Biz, 1 Mart tezkeresinin kabulünden yanaydık, yani Irak'a asker göndermekten yana, bugün de aynı şeyi savunuyoruz. Ama fikir değiştirenler oldu. Bunlardan biri de CHP Genel Başkanı Baykal. O inkâr etse de sonuç değişmez. 1 Mart'ı reddeden Baykal şimdi tezkereci...Ülkelerin hayatıyla ilgili olayların etkileri hakkında kesin hüküm ancak belli bir süre geçtikten sonra verilebiliyor."1 Mart tezkeresi" konusu da öyle oldu.2003'te AKP Irak'a asker gönderilmesinden yanaydı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de bu görüşte olduğu anlaşılıyordu. Ama tezkere Meclis'te reddedildi.İyi mi oldu?CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir süre önce, "İyi oldu" diyordu. Baykal'a göre üstelik bu reddin şerefi CHP'ye aitti.CHP'nin Genel Başkanı bir süre önce, bir TV kanalının sohbet programında konuşuyordu. Tarihin hükmünü beklemeden, reddin tüm sorumluluğunu üstüne alırcasına anlatıyor, anlatıyor, hatta program yapımcılarının "Tezkerenin reddinde bazı AKP'liler de rol oynadı" uyarısına rağmen, kimseyi kendi başarılarına ortak etmek istemeyen bir tavır sergiliyordu.Baykal'a göre Türk askeri Irak'a gitseydi, şimdi şurada burada çocuklarımızın cenazeleri kaldırılacaktı. Bugün 2007, geç de olsa Baykal da hizaya geldi ve Irak'a asker gönderilmesini artık o da istiyor, diyoruz. Hem de şu sözlerle:"AKP, Kuzey Irak'a asker göndermek için derhal Meclis'ten yetki istemeli. Biz oylarımızla AKP'ye destek oluruz."Ah bunu 1 Mart günü söylemiş olsaydınız ya, başımıza bunlar gelmez biz de 4 yıldır yaşadığımız zilleti yaşamazdık. 1 Mart tezkeresi TRAFİK İstatistiklere göre İstanbul nüfusu artıyor.İstanbul'a her yıl 400-500 bin kişi göçüyor.Bunların çoğu işsiz ve evsiz.Bu yüzden İstanbul işporta ve gecekondu şehri oldu. Bir de "töre"nin yeni başkenti.Kanunsuzluk arttı. Şehrin nerede başlayıp nerede bittiği bilinemez oldu. Altyapı yetiştirmek zorlaştı. Buna oy peşinde koşan yerel yöneticilerin çoğu sebep oldu. Onları yargılamak lazım.Erdoğan 1995'te "İstanbul'a 'nakil ilmühaberi' ile girilmeli" deyince "Belediye Başkanı vize öneriyor" diye birçokları ayağa kalktı, isyan etti.Oysa Erdoğan'ın önerisi kabul görseydi bugün İstanbul büyük bir köy görünümünde olmazdı.Erdoğan, haklıdır. İşini ve evini gösteremeyen, yorganını sırtına yükleyip İstanbul'a gelmesin.Ama, Başbakan'ın trafik sorununu çözümlemek için plaka sınırlaması önerisine katılmak mümkün değil.Çünkü taksilerde plaka sınırlandı da ne oldu? Taksi plakaları, bedava iken, fiyatları 600 bin YTL'ye çıktı.İyi mi? dheper@milliyet.com.tr Plaka kaça?..