1) Türkiye Kuzey Irak'ı dize getirmeli ve PKK'ya böylece son vermeli.2) Türkiye 30 yıl PKK'ya karşı kesin zafer kazanamadığına göre Kuzey ırak operasyonu da hüsranla biter.Bu iki görüşü ele almadan önce şunu tekrarlamadan edemeyeceğim.Başımıza gelenler 1 Mart tezkeresinin reddi sebebiyledir.Türkiye, tezkerenin reddiyle hem Kuzey Irak ve bölge üzerindeki kontrolünü, hem de ABD ile stratejik ortaklığını kaybetti. O gün, "Irak'a girersek askerlerimizden ölenler olur" diyenler, üç günde 15 askerimiz kendi topraklarımızda öldürülünce ne hissettiler acaba?Yarın Türkiye'nin başına daha büyük felaketler gelirse ve binlerce askerimiz şehit olursa, bundan retçiler mesuldür. Tarih bunu böyle yazacak.* * *KUZEY Irak operasyonuna karşı olanlar, işin bir "Kandil Dağı"yla bitmediğini, kara harekâtının geniş ve dağlık alanda, hele kış şartlarında, Türk askerini perişan edebileceğini ileri sürüyorlar.Aksi görüşte olanlarsa hava bombardımanı sayesinde sonuç alınabileceğini iddia ediyorlar.Hangi yol tercih edilirse edilsin, bunun, yani operasyon planlandığının Başbakan tarafından açıklanmasını yerinde bulmayanlar ve "Bu, düşman için 'kaçın' anlamı taşır" diyenler de var.* * *SON duruma bakalım.İsrail bir örnektir. Hem de canlı örnek.Onunkini "meşru müdafaa" olarak kabul edenler, Türkiye'nin de meşru müdafaa içinde olduğunu inkâr edemezler.Bir defa bunu tekrar edelim.Ama Türkiye'yi bölmeyi akıllarına koyanlar ve bunu gösteren haritaları duvarlarına asanlar, Ankara'ya "Otur oturduğun yerde" diyecekler, olmaz böyle şey.Buna karşı Ankara en az "800 bin erini ve subayını, boşuna yıllarca beslemediğini" hissettirirse belki de savaşmadan istediği sonuca varabilir.Son günlerde bunun ipuçlarını gördük. Türkiye kesin ve kuvvetli bir irade ortaya koyunca Washington yumuşadı. Ve şu sözler gazetelere geçti:"Başbakan Erdoğan'ı arayan ABD Başkanı Bush, PKK'yla mücadele için ilgili birimlere talimat verildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan da, Türk ve ABD askeri makamlarının atılacak somut adımları görüşmeye başladıklarını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Rice, Abdullah Gül'ü arayarak, 'Durumun vahametinin farkındayız ve böyle sürmesine izin vermeyeceğiz' dedi. ABD Dışişleri'nden Bryza da, 'PKK'yla mücadelede daha fazla somut sonuçlar alacağız' diye konuştu."Bu, "Türkiye bu işte mağlup olur, perişan olur, sertleşmesin, yumuşasın" diyenlerin, yani ikinci görüş sahiplerinin ilk raundu kaybettiklerini gösteriyor.Yalnız bu ilk raunttur, dikkat etmeliyiz. Karşımızda daha NATO ve AB var. İKİ görüş var: "IMF'nin parasını öderiz, çek git deriz..." Tayyip Erdoğan. "IMF ile 2008 yılından sonra da devam edeceğiz..." Ali Babacan. "Turizmde KDV yüzde 8'e iniyor." Atilla Koç. "KDV'lerin indirilmesi için hiçbir çalışma yok..." Abdüllatif Şener. "Et-Balık özelleştirmesi hataydı." Mehdi Eker. "Her şeyi özelleştireceğiz" Kemal Unakıtan. CHP boşuna bu hükümetin kafası karışık demiyor. YORUMSUZ İstanbul-Silivri arasında yıllardır gidip gelirim.İki anayolun etrafında on binlerce yazlık ev var.Ama bu on binlerce ev kışın boş, yani kullanılmıyor.Bu köşede hep okuduğunuz bir isteği tekrar edeceğim.Metro, hızlı tramvay, adı neyse bugün şehir içinde kullanılan hızlı raylı sistem, yolun iki yanından Silivri'ye kadar gidip gelse bu evler kışın da kullanılır. Acele etsek iyi olmaz mı? Evler kışın boş UYANIN Lübnan boşaltılıyor.Türkler de Türkiye'ye getirildi. Savaş devam ediyor. Bu bir iki askeri "geri isteme", operasyonunu aştı. Savaş halini aldı.İnsan kendi kendine sormadan edemiyor: "Acaba bu savaş İsrail tarafından önceden planlanan bir savaş mıydı? İsrailli askerin kaçırılması bahane mi oldu?" Onlar kaçırılmasa İsrail başka bahane mi bulacaktı?Dikkat çeken bir nokta daha var. Arap dünyasının büyüklerinden sayılan Mısır ve Suudi Arabistan'ın bu savaş karşısındaki tutumları.Mısır adeta susuyor. Suudi Arabistan ise "İsrail'i tutuyor" demek yanlış olmaz.Suudi Arabistan'ın etkin bir din adamı Şeyh Abdullah bin Cebrin yayımladığı fetvada, Lübnan'da İsrail'e karşı savaşan Hizbullah'a destek vermenin "şeriata aykırı" olduğunu bildirdi.Bu ne demek? S. Arabistan, İsrail ile savaşan Hizbullah'ı tutmuyor, yani mefhumu muhalifinden, İsrail'i tutuyor demek. ABD İsrail'i tutuyor, ABD'ci Araplar da Hizbullah'ı tutmuyor. Öyleyse bu savaş nasıl biter, sonuç şimdiden belli değil mi? Çok önemli bir nokta daha var. ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın sözünü ettiği "yeni Ortadoğu..."Ankara'nın bundan haberi var mı? Türkiye'nin gıyabında Ortadoğu haritası yeniden çizildi ise Ankara'yı "Allah uyandırsın" demekten başka ne yapabiliriz. Yeni Ortadoğu ne demek? RÜŞVET Hastanede, odanın kapısındaki polis anlattı.Diyarbakırlılar ile Karadenizliler çatışmış. Dört kişi yaralanmış, onun için kapıda polis bekliyormuş.Peki bu iki grup niye çatışmış? Otopark paylaşımı yüzünden, yani bunlar otopark mafyasıymış.İstanbul'da devlet hâlâ otopark mafyasını (hangi mafyayı temizleyebildi ki?) temizleyemedi.Bodrum'daki çarpık yapılaşma da rüşvet çarkını bir kez daha gün ışığına çıkardı. Bodrum'da yasalara aykırı 4 bin bina var. Bunlar son 10 yıl içinde yapıldı ama hiçbiri yıkılamıyor.Rüşveti yiyen memurlarsa bu 10 yıl içinde zengin oldular.Çeşitli koylarda villalar aldılar. Peki bunu kimse göremiyor muydu? 10 senede 4 bin kaçak bina yapıldı da kimse farkına varmadı mı?Olaylar çoğaltılabilir...Bu ülkede, "gücü gücü yetene." En büyük güçse para. Parayı, yani rüşveti verdin mi yapamayacağın şey yok.Marifet bu düşünceyi kafalardan çıkarmak. Bunun içinse yargılamak, cezalandırmak ve devletin haksızlıklara müsaade etmeyeceğini kafalara sokmak gerekli. Başka yolu yok. dheper@milliyet.com.tr Bir türlü önlenemiyor
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025