Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YARIN MGK var.
Muhtıradan sonraki ilk toplantı.
En önemli toplantı.
Çünkü sözcüleri, Erbakan'ın imzasını inkar ediyor.
İnkar 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim için sorun yaratıyor.
Son bir haftadır RP'nin ileri gelenleri kesintisiz 8 yıla muhalefet belirtiyor.
Direnişten yarına kadar vazgeçmezlerse Türkiye yeni bir kaosa gebe demektir.
Oysa maksat çocuklarımızın din bilgisi almasıysa, bunun çaresi 8 yıllık kesintisiz eğitimde de var.
Koyarsınız din ve ahlak dersini... Koyarsınız isteyenler için Müslümanlıkla ilgili ibadet öğreten teorik ve pratik dersleri... Bu 8 yılın sonunda dinini bilen, emirlerini uygulamasını öğrenmiş olan öğrenciler mezun olmuş olur.
Maksat İslamı ve onun iman ve ibadet şartlarını ve şekillerini öğretmekse bu yol kabul görecektir.
Ama yok maksat "imam hatip" okulları yoluyla bir siyasi görüşe, ideolojiye, bir siyasi partiye militan yetiştirmekse o başka.
* * *
O başka arzuyu RP'li Hasan Hüseyin Ceylan bundan 4.5 ay önce açıkça ortaya koymuş, imam hatip mezunlarının harp okullarına alınmasını istemişti. Ceylan bunu "Şeriatın zaferi için istediğini" ileri sürüyordu.
O gün bu köşede çıkan satırların geniş özeti şöyleydi:
"3 Mart 1924 günü çıkartılan ve temel laiklik yasalarından biri de olan 430 sayılı Tevhid - i Tedrisat Kanunu o güne kadar süren eğitimin ikili yapısına son vermişti.
O tarihe kadar bir kısım eğitim öğretim kurumlarında dinsel esaslı bir program yürütülürken Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda dinsel olmayan bir eğitim yürütülüyordu.
İşte Tevhid - i Tedrisat Kanunu ile bu ikili yapı tekliye dönmüştü. Ama bu arada din ya da dinsel kaynaklı bilgileri öğretmek de son bulmuştu.
Bu son noktanın, yani din bilgilerini, dinsel bilgileri öğretmeye son verilmesi durumunun lehinde, aleyhinde konuşulabilir, bu durum eleştirilebilir. Bu eleştiri sırasında o günün şartları da dikkate alınmalıdır.
Bugün gençlerimizin din dersi, din bilgisi eksiği varsa, ki vardır, bu ihtiyaç normal liselere seçimlik ama doğru dürüst din dersleri konularak ve bu derslere doğru dürüst öğretmenler atanarak karşılanabilir.
Bu neyi sağlar?
Hasan Hüseyin Ceylan gibilerin kendilerine taraftar yetiştirdiğini sandıkları bir kaynaktan mahrum olmalarını. Çünkü Ceylan, şeriat devleti için imam hatiplilerin mevcudiyetini gerekli görüyor. İdeolojisi için imam hatip okullarına bel bağlıyor. Büyük bir ihtimalle de bu okullardaki gençlere haksızlık ediyor.
Oysa oradaki çocuklar, gençler hepimizin. Ha orada, ha normal okulda, hangisinde okursa okusun çocuğumuzun, gencimizin ne farkı var?
Ama, madem Ceylan gibiler onlara potansiyel şeriat düzeni ordusu diye bakıyor ve bu amaca yöneltmek istiyor, öyleyse öğrencileri mağdur edilmeden imam hatip okulları normal okul haline dönüştürülse olmaz mı?
Ne dersiniz?
Bakın, bu yapılırsa, bundan böyle normal okul içeriğine ve statüsüne kavuşan bu okullardaki gençlerimizin hepsi istedikleri gibi hareket edip, istedikleri fakültelere gidebilecekleri gibi, özlemini çekiyorlarsa harp okuluna da girebilirler.
Bu arada tüm ortaokul ve liselerde din dersleri daha da titiz bir şekilde ele alınırsa bu konu üzerinde duranlar, din bilgisine özen gösterenler de tatmin edilmiş olur."
* * *
SORUN 4.5 ay önce de, bugün de aynı. Tabii çözüm de...
Bugün bir fark var; artık tartışma konusu olan imam hatip okulu - normal okul değil, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim.
Öyleyse; imam hatip olmak isteyen, 8 yılın sonunda yoluna o yönde devam edebilir...
O yola girmeyen de 8 yıl içindeki ciddi din dersleriyle bilgilenmiş olur.