Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Not "Her sene olduğu gibi vekâletlerden notlar toplansın. Bunları birleştirerek benim üslubuma yaklaşır şekilde nutku hazırlayın. Ben kuvvet bulursam, bunu esas alır, kendime göre yazarım. Ankara'ya gelir okurum. Şayet gelmeme imkân olmazsa düşünürüz. Siz okursunuz."* * *ATATÜRK, Ankara'ya gitmeyi çok istiyordu. Umumi bir konsültasyon yapıldı.Doktorlara sorduk:"Ankara'ya gidebilir mi?""Hayır.""Ya ısrar ederse?"Çok arzulamasına rağmen Ankara'ya gelemeyeceği kanaati kendisinde de belirmişti. Bunun üzerine sordu:"Nutuk ne oldu, mesaj hazır mı?""Hepsi hazır" dedik."Hemen getirin..."Doktorlar, bir çeyrek saatte bitirmeye gayret etmemi söylediler. Tıraş olmuş, üzerine rabunu giymiş, yorganı dizlerine kadar çekmişti. Adeta resmi bir vazife görmeye hazırlanmıştı. Gülümsedi:"Nutkun hülasasını anlatın. Tam metnini okuyacak mısın?" dedi.Dimağı mükemmel işliyordu, en sağlıklı bir insanın dikkati içinde dinliyor, bazı cümleleri tekrar ettiriyor, kelimelerden daha kuvvetli bulduklarını ekletiyor veya çıkartıyordu.Nutuklarında başlangıca ve final tabir ettiği son cümleye çok dikkat ederdi. Kendisini daha çok meşgul etmemek için:"Müsaade ederseniz finali hazırlayıp getireyim..." dedim.Yine gülümsedi, yüzüme dikkatli ve eminim ki muhabbetle bakıyordu:"Lüzum yok... Burada yaparız."Kalemimi aldım, söylediği şu sözleri yazdım:"Şimdiye kadar olduğu gibi bütün işlerinde Millet Meclisi'ne başarılar dilerim..."Atatürk'ün siyasi sahada söylediği son söz bu olmuştur.* * *ATATÜRK'ün son Cumhuriyet Bayramı hazırlığını anlatan bu anılar Celal Bayar'a ait...Biz de yıllar sonra bugün yeniden hatırladık.Atatürk'ün son siyasi sözleri; "Millet Meclisi'ne başarılar dilerim" oldu.23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'yle cumhuriyetin temelini atan o.Ve Atatürk'e göre TBMM ve Cumhuriyet ayrılmaz bir bütün."Ey yükselen yeni kuşak; gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz" diyen de o değil mi?TBMM ve cumhuriyetin başarılı olma mecburiyeti bugün ve her günden daha çok gerekmiyor mu?Ve o başarının ön şartları fırsat eşitliği, gelir dağılımı adaleti, insan hakları, toplumsal barış, farklılıklar içinde uzlaşma, asgari müştereklerde birleşme, istikrar, laiklik ve demokrasi değil mi?Cumhuriyetin başarısına mecburuz, hatta mahkûmuz. CUMHURİYET'in on beşinci yıldönümü yaklaşıyordu. Nutuk ve merasim üzerinde Atatürk daha evvel şu talimatı vermişti: Adaylığı ilan edilince Abdullah Gül dolaştı durdu. Ve her uğradığı kurumda Anayasa'ya onun laiklik ilkesine ne kadar bağlı olduğunu açıkladı. En ilginci MÜSİAD ziyaretinden sonra yaptığı konuşmaydı. Çünkü, burada "Rol yapmıyorum, bunları inandığım için söylüyorum" dedi ve sayamadığımız kadar çok Atatürk kelimesini kullandı. İnanalım mı? ATATÜRK VE GÜL Denizi duvar gibi kapatan yazlıklar kaldırılacak.Bunu, 5 bin yazlığı bulunan Celaliye-Kamiloba Belediye Başkanı Rıdvan Yavuzbilge söylüyor.Denizin önünü duvar gibi kapatan bu yazlıklar kaldırılarak deniz herkesin görüşüne açılacak.İyi güzel de ya dünyanın incisi Boğazı kapatan duvarlar ne olacak?Mesela Dolmabahçe'nin bahçe duvarları. Onlar yıkılmayacak mı? Ne dersiniz? Dolmabahçe'nin duvarları ÇANKAYA Şimdi ne olacak?Gül, Çankaya'ya çıkacak.Yani cumhurbaşkanı olacak.CHP'ye göre AKP'nin seçim galibiyetinde 6 unsurun rolü var. Tarikatlar, imamlar, 2. cumhuriyetçiler, Kürt kökenliler, rüşvet ve ABD.Bunlara peki diyelim. Doğru kabul edelim ama seçimden önce bunları bilmiyor muydunuz, niye tedbir almadınız, karşı atağa geçmediniz, demek yanlış mı olur?Sonra bu 6 unsur içinde "merkez sağ"ın, yani DP'nin oluşturulamaması yok. Belki de AKP'nin bu derecede yüksek bir oy yüzdesi ile seçimi kazanmasında Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu'nun rolü olmuştur.Onların tarihi beceriksizlikleri veya yanlış hesapları AKP'ye yaramadı mı? Sonra Bahçeli'ye ne demeli. "Meclis'e gireriz" demekle Tayyip Erdoğan'ın uzlaşma arayışına girmesine engel olmadı mı?Nasıl 3'lü koalisyonda "erken seçim" diyerek AKP'nin iktidar olmasına, MHP'nin Meclis dışında kalmasına neden olduysa, şimdi de Meclis'e girmekle Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını o sağlamış olmuyor mu?Tarih siyasilerin yanlışlarını da yazacaktır. Politikacının yanlışı ÖRTÜNMEDE İngiliz The Guardian gazetesi, Hayrünnisa Gül'ün türbanını modernleştirmek için modacı Atıl Kutoğlu ile anlaştığını yazdı. Ünlü modacının, Hayrünnisa Gül için Sophia Loren stili eşarp planladığını belirten gazete, "Ancak Bayan Gül'ün saçının ne kadarının görünmesine izin vereceği belli değil" dedi.Bana sorarsanız, ben Benazir Butto'nun başörtüsünü tavsiye ederim. Madem kaçınılmaz, baş örtülecek, bari Butto gibi olsun. Benazir Butto başı ÇATMA, YAP Ali Poyrazoğlu, "Şöhreti bitmiş, hüzünlü kuş" diyor.Kim için? Levent Kırca için."Ona baktığım zaman üzgün, mutsuz, başarısız, şöhretini yitirmiş, hüzünlü bir kuş görüyorum. Üzülüyorum ve acıyorum. Levent Kırca'nın yaptıkları baştan sona belden aşağı. Asıl pornografi yapan odur. Oya Başar arayıp, 'Dava aç, yanındayım' dedi."Levent Kırca önce Cem Yılmaz'a çattı, onunla söz düellosuna girdi. Şimdi de Poyrazoğlu ile.Poyrazoğlu'na "pornocu" dedi. Oysa ona çat, buna çat bu tutum Levent Kırca'ya yakışmıyor.Ben onların TV'deki "Güldür Bakalım" programına da bakıyorum. Ne yalan söyleyeyim, Levent Kırca'ya acıyorum. Komiklik olsun diye yaptıkları ona yakışmıyor...O iyi bir senaryo bulana kadar oturmalı, buldu mu seyirciye eski günleri hatırlatmalı, "Biz daha ölmedik" demeli.Avrupa Yakası'ndaki Gazanfer Özcan'ı görmüyor mu? dheper@milliyet.com.tr Levent Kırca dikkat