“Başbakan Erdoğan’ın “niyeti” ne?
İşte buna bakmak lazım.
Daha iyi bir demokrasi mi istiyor?
Bazı ipuçları “niyeti”ni ortaya çıkarabilir. İpuçlarının ortaya koyduğu “niyet”.
Tayyip Erdoğan Türkiye’ye tek başına hâkim olmak istiyor. Sözü geçen “tek adam” olmak istiyor.
Yani “başkan” olmak, parlamenter rejime veda etmek istiyor.
***
Erdoğan AKP içinde otoriteyi sağladı.
Bir tek milletvekili kendine güveniyorsa ona karşı çıksın da görelim. Karşı çıkmak şöyle dursun Erdoğan’ın isteklerini yapmasın bakalım. Var mı böyle AKP milletvekili, hatta bakan?..
Erdoğan’ın niyeti Türkiye’ye tek başına hâkim olmak dedik.
Bunun için AKP’yi “dikensiz gül bahçesi” haline çevirdiği gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri engelini de bertaraf etmek lazımdı ve etti.
Oysa anketler, halkın en çok güvendiği kurumun ordu olduğunu gösteriyordu. Ordunun yıpratılması ve itibarının zedelenmesi için yapılanların sebebi de anlaşılıyor, değil mi?
***
Uzatmayalım. Rektörlerinin seçimi, YÖK, RTÜK, TRT’nin durumu vs. Hep bu niyeti ortaya koyan ipuçları değil mi?
Son örnek, yargı...
Yargı “kuşatıldı”. Tabir yerindeyse, yargıya savaş açıldı.
Türkiye’de sorun Anayasa’da değil ki, partilerin ve liderlerin yeteneksizliğinde. Bu beğenilmeyen Anayasa ile bile Türkiye gül gibi idare edilebilir, eğer partiler parti, liderler lider olsa...
Uzatmayalım dedik, uzatmayalım...
Bütün bu hazırlıklar Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacağını gösteriyor.
Bütün temizlikler(!) onun tek başına rahat rahat Türkiye’ye hâkim olma niyetini gösteriyor.
Cumhurbaşkanının, “azaltılsın” denilen yetkilerinin artırılması, halk oyuyla seçim, adeta başkanlık sistemine geçilmesi değil mi?
Bu yaptığımız “niyet okumak” değil, delilleri konuşturup doğru veya yanlış niyeti keşfetme gayreti sayılabilir.
Keşke doğru olma ihtimali yanlış olma ihtimalinden geri kalsa.
Ben yanılmaya razıyım. Yeter ki Türkiye kazansın...
Bu yazı, bu köşede 2010 Nisan’ında çıkmıştı. 4 yıl önce. Yani Başbakan’ın aklında yıllardır hep “başkan” olmak var.
Geçen hafta da Başbakan açıkça “başkan” olmak istediğini açıkladı.
HİZİPLER
CHP nereye?
CHP’ye “Kurultay Partisi” de denebilir.
Bu iç mücadeleyi vurgulamıyor mu?
Hizipler savaşını vurgulamıyor mu?
***
“Bizden olmayan patates dinindendir... Herkesin hukuku kendine... Sizin demokrasiniz sizin olsun, bize şeriat yeter... Herkes inancına göre yaşasın... Demokrasi demek İslam demektir... Müslüman’san Müslüman gibi giyinmelisin... Adil düzen kurulacak. Geçiş sert mi olacak, yumuşak mı olacak, kanlı mı olacak, kansız mı?”
Bu sözler “Milli Görüş”ün liderinin ifadesiydi. O ve partisi bu yüzden gitti.
***
Şimdi de iktidarda “Milli Görüş”ü kendisine şiar edinmiş bir başka parti var. Ve o partinin lideri de bu görüşün üstatları tarafından yetiştirilmiş, yani Milli Görüş’ten çıkmış. Ama yukarıdaki söylem benzerini hiç onun ve partisinin ileri gelenlerinin ağzından duyduk mu? Duymadık.
Öyleyse bu bir gelişmedir.
Peki CHP’de gelişme var mı?
“Eski hamam, eski tas.”
***
CHP’de gelişme olsaydı, Tarhan Erdem’in 2000 yılındaki temennileri çoktan gerçekleşirdi.
CHP’nin Genel Sekreterliği’ni yapan Erdem o günlerde şunları söylüyor:
“Ülkemizin, içinde bulunduğu sorunları çözebilecek potansiyele CHP sahiptir. Eksik olan, politik önderlik ve umutların eyleme geçirilmesidir. CHP ülke potansiyelini harekete geçirecek bir politik önderliğe sahip olmalıdır.”
***
Kılıçdaroğlu da statükoyu koruyanlardan biri oldu.
Partisini iktidarın, kendisini de Erdoğan’ın rakibi yapamadı.
Önümüzde 2 seçim var. Bu kısa süre umarım CHP’de dönüm noktası olsun.
Bekleyip göreceğiz. Ama çok beklemeliyim...
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
* Erdoğan: “Halk başkanını seçecek”.
Rejimin adı belli oldu.
* Erdoğan Çankaya seçimi için Almanya’ya gidecek.
Artı 3 milyon oy başkan yapar insanı.
* Anayasa’nın 104. maddesi var. Gül 104’ün verdiği yetkileri hiç kullanmadı. Meclis’te AKP çoğunlukta.
Öyleyse sistem değişikliği niye.
* Sarıgül: “Seçimden sonra 3 gün ağladım”.
Sevinç gözyaşı mı?..
* Gül siyaseti bırakır mı?
Gül siyaseti bırakmaz ama siyaset Gül’ü bırakabilir!..
* Gül’ün İstanbul’daki evinde tamir başladı.
Hayırlısı olsun...
* Kaptan kaçarken yakalandı.
CHP sakın sevinme, bu kaptan Japon kaptan, Ankara’yla ilgisi yok!..
* Baykal: “Boş lafa doyduk”.
Kılıçdaroğlu’na mı söylüyorsun?
* Gül’ün sözlerinin şifresi...
Bir o şifreli konuşmazdı...
* Sevimli ve güzel.
Film adı değil, Kılıçdaroğlu’nun Çankaya için aradığı vasıflar.
* Oğlunun katilini ipten aldı.
Günahsızları ipe yollayan Salim Başol duy da utan.
* Uygunsuz üretime 484 bin lira ceza.
Markaları belli değil mi?
* 432 asansörden 159’unda can güvenliği yok.
Korkmakta haklıymışım!..
* Polis lojmanı soyuldu.
Allah bizi korusun.
* Türkiye’de doğum hızı düştü.
Erdoğan için felaket haberi gibi.
