Bir zamanlar Ecevit vardı

Ecevit de, ister erken deyin ister geç, doğdu, yaşadı ve öldü.Her fani gibi.Ama Ecevit'in bir başka yanı, vasıfları var.O yanını diğer siyasi liderlerle mukayese edince görüyoruz.Bütüne yakın vatandaşlar, onun siyasi görüşünde olsun olmasın, ona ve partisine oy versin vermesin onun vasıflarını takdirle karşılıyorlar. Ecevit'i saygıyla anıyorlar.Kimse onun için, "Göründüğü gibi yaşamazdı" diyemiyor.Kimse onun için "kaba" diyemiyor.Kimse onun için "Zengini sever, fakiri ezer" diyemiyor.Kimse onun için "İyi eş değildi" diyemiyor.Kimse onun için "Değişimci değildi" diyemiyor.Kimse onun için "İlke adamı değildi" diyemiyor.Kimse onun için "Cumhuriyet, demokrasi ve laikliğin yılmaz savunucusu değildi. Bunlardan ödün verdi" diyemiyor.Kimse onun için "Korkaktı" diyemiyor.Ya ne diyor?"Biz Ecevit'i, oy vermesek de severdik, sayardık.O Türk siyasi hayatına olumlu yönde damgasını vuranların başında gelirdi" diyorlar...Herkesin düşüncesine tercüman olan, onun üstün insan yapısını ortaya koyan şu cümle Erdal İnönü'nün: "Ecevit babamla mücadele etti ama saygısını hiçbir zaman elden bırakmadı."Demek ki, siyasi mücadele için kabadayılık gerekmez. İnsan mücadelesini Ecevit gibi de yapabilir. Ve sonunda Ecevit gibi saygıyla anılır.* * *ECEVİT için, "Şu denilmezdi, bu denilmezdi" dedik. Tek tek hepsinin üzerinde duracak yerimiz yok.Ama birine bakalım.Kimse onun için "Korkaktı" diyemiyor.Bu yalan mı?Doğru."Kıbrıs çıkarması"na, yani "Kıbrıs Barış Harekâtı"na bakın ve onun ne kadar cesur olduğunu görün.ABD'nin tehdidi var. Türk ordusunun "çıkarma gemisi" bile yok ama arkasında siyasi güç, yani Ecevit var.Bir de bugüne bakın, o günle bugünü mukayese edin... Cesaret farkını gördünüz değil mi?* * *LİDERLERİN bu vasıfları takdir görse de, her zaman partilerinin iktidar olması için yetmiyor.Demokrasi oyunu bu.Ecevit de bu oyunun namuslu bir oyuncusu olarak yaşadı ve öldü.Bu kubbede kalan hoş bir seda imiş... O kadar... İNSAN; doğar, büyür ve ölür. Ama, "Her ölüm erken ölümdür" diye bir başka sözümüz var. Bir, Güneydoğulunun İstanbul'daki düğününde geline 32 kilo altın takılıyor. Şarkıcıların başına 50 bin dolar yağdırılıyor.Bu bir örnek. Bu örnek ben kendimi bildim bileli tekrar ediyor.Güneydoğu'ya, Güneydoğulu zenginler yatırım yapmıyor.Dolarları İstanbul'da har vurup harman savuruyor... Bölge böyle kalkınamaz. GÜNEYDOĞU KALKINAMAZ AB, Türkiye raporunu yayımlamadan 14 saat önce NTV'de Can Dündar'ın programında eski 6 dışişleri bakanımızı dinledik.Çıkardığımız sonuç:"Türkiye'yi AB'ye almazlar. Hiç olmazsa, 1 yıllık bir 'time out' alalım..."Bizim gibi AB'ye girmek isteyenler şimdi acele hükümetin görüşünü bekliyor. Durum bu kadar ümitsizse niye oyalanıyoruz? 6 bakan AB'yi sorguluyor BANKA Yabancılar bizim yerli bankaları kapışıyor.Ama Türkler yabancı şirket, banka almıyor.Bu risk değil mi?Bakan Şener'den öğreniyoruz ki, yabancıların Türk bankalarındaki payı pek yakında yüzde 30'a çıkacak.Bazılarına göre ise, bu oran yüzde 30'u da geçebilir.Finans, yani bankalar yabancıların eline geçerse Türk ekonomisine yabancılar hâkim olmaz mı?Banka sahipleri bu satışlardan ummadıkları kadar çok paralar kazanıyorlar ama bu kazanç stratejik menfaatlerimize rağmen olmuyor mu?Bir yazarımız soruyor. Ve kendine göre cevabını da veriyor:"Neden Corus'u Erdemir almadı? Neden Finansbank Yunanistan'da bir banka almadı? Neden Türk Telekom Lübnanlı bir şirkete satıldı da tersi olmadı? Neden Beymen veya Vakko bir Harvey Nichols değil? Neden Türkiye'nin en eski şirketlerinden biri olan Eczacıbaşı müşteri arıyor da satın alacak şirket değil?"Bu şirketlerde, bu bankalarda Türk halkının da payı var. Devletin de desteği var.Onların görünürdeki sahipleri, satma yerine satın alma yapabilseler, halkı daha çok memnun etmezler mi? Satan satana ANADOL Tam, "Ne oldu bu iş?" diyecektim ki bir haber geldi.Bakan Kürşad Tüzmen, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol hakkında bir milyon dolarlık tazminat davası açmış.Bakan Tüzmen, "Anadol'un kendisine iftira ettiğini" söylüyor. Daha doğrusu, "sahte bir ihbar mektubunu kamuoyuna sunduğunu. Kendisini rüşvetçi ilan ettiğini" belirtiyor.Anadol'un iddiası doğru ise çok önemlidir.Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bir bakanı, akaryakıt kaçakçılarıyla işbirliği yapmakla, bunlardan para almakla itham edilmektedir.Anadol sıradan bir kişi değildir. Ana muhalefet partisi CHP'nin zirvedeki yöneticilerinden biridir, tecrübelidir. Yani ispat edemeyeceği iddiayı ileri sürmemelidir. İddia palavra ise, bakanın söylediği gibi sahte ihbar mektubuna dayanıyorsa Anadol sonuca katlanmalıdır.Sonuç yalnız mahkemenin münasip göreceği tazminat değil, Anadol'un CHP'deki görevinden istifası da olmalıdır. Şimdi ne yapacak? LİNÇ DEĞİL 17 aylık bebeğini bazı erkek canavarlara satan kadın önce mahkemede serbest bırakılmıştı.Sonra aynı kadın tevkif edilip cezaevine kondu.Ve bu kadın cezaevinde neredeyse linç edilecekti.Biz kadının layık olduğu, ibretlik cezaya bir an önce çarptırılmasını mahkemeden bekliyoruz.Acele bekliyoruz ki kimsenin aklına linç gelmesin... dheper@milliyet.com.tr İbretlik ceza bekleniyor