İktidar olanın muktedir de olacağını zannetmiştim.
Yanılmışım...
AKP, yani Recep Tayyip Erdoğan iktidar oldu ama muktedir olamadı.
Son olaylarla bu medyana çıktı.
Erdoğan “her istediklerini verdim” dediğine göre, “paralel oluşum”u biliyordu demektir. Onlar, Başbakan’ı yıllarca parmaklarında oynatmışlardı. Eğer varsa paralel devleti Erdoğan başlatmış, büyütmüş ve bu güne getirmişti. Yani gayri resmi bir koalisyon kurulmuştu.
Bizim haberimiz olmamış.
Ne zaman bunu öğrendik?
Yıllar sonra...
Dershaneleri kapatmak bahaneymiş, şimdi anlıyorum.
Bu kapatmanın eğitimle yakın uzak bir ilgisi yokmuş.
Maksat, “Cemaat”e, “Hocaefendi”ye ilk darbeyi indirmekmiş.
Her konu sanki Başbakan’ı ilgilendiriyor. Hep ve her konuda o konuşuyor. Her yere o gidiyor.
Başbakan yardımcıları, parti ileri gelenleri sanki yok.
Hep Tayyip Erdoğan, her kavgada Erdoğan...
Tek adam imajı yaratılıyor.
Memleketin işleri için iyi ki bazı bürokratlar, bazı işverenler ve bazı sivil kuruluşlar var da memleket işleri yürüyor.
***
Mesela 4 bakanın yolsuzluğu iddia edildi.
Ama fezlekeler dolaşıyor da dolaşıyor. Haftalar oldu.
AKP’den onlar için anlamlı bir laf işitmiyoruz. Muhalefet, “bu fezlekelerin içi değiştirilecek” diyor; bir cevap yok.
“Niye bu fezlekeleri hazırlayanları değiştirdiniz” diyenlere de anlamlı bir cevap yok. Peki İktidar bu bağırışları duymuyor mu, farkında değil mi?
Nasıl olur?
Fas’tan “HaberTürk TV”sinin altyazısını “hemen değiştirin” diye emir veren Başbakan, bunları duymaz mı?
Özet şu olabilir.
On yılda biz AKP iktidarını tanımamışız; iktidar tek parti iktidarı değil, bir koalisyonmuş. Bu koalisyon önce askeri vesayete son verdi. Sonra sivil vesayet için birbirine düştü.
Bu kavga devam ediyor.
Halk, Başbakan’a “madem haksızlıkları, paralel yapıyı, paralel devleti görüyordun, niye yıllardır tedbir almadın” diyor.
Düşman kazanmak kolaydır ama marifet dost kazanmaktır.
GÜNDEM Demokrasi var mı?
Bugünkü Türkiye’nin gündemi demokrasilerde olamaz.
Binlerce kişinin hukuksuz bir şekilde işyerlerinin değiştirilmesi...
İnterneti sansürleme girişimleri...
Yolsuzluğa bulaştıkları iddia edilen bakanların korunması...
Tek adam hakimiyeti.
Karşı yazarların çeşitli şekillerde korkutulması.
Bunlar demokrasilerin gündemi olamaz.
Zaten “kıt tahsille ve kıt kanaat geçinen toplumlarda demokrasi olamaz” diyenler de var. Çünkü bu gibi toplumlarda bir torba kömürle, bir çeki odunla, bir beyaz eşya ile oy değiş tokuş edilebiliyor.
ÇİN FÜZESİ ABD taş koydu
Çin füzesi ne oldu?
Unutuldu.
Hani biz alacaktık? Ama kaç ay oldu, ses seda yok.
Yoksa vaz mı geçtik?
Öyleyse bir açıklama yapsaydınız ya?
Şöyle haberler var:
“ABD Kongresi 2014 savunma bütçesine bir madde ekleyerek Türkiye’nin Çin’den alacağı füze sisteminin NATO’ya entegre edilmesinde Amerikan fonlarının kullanılmasını engelledi. Bunun karşılığı, Türkiye’nin masrafları tek başına üstlenmesi demek. Böyle bir durumda Ankara’nın Çin sisteminden vazgeçebileceği belirtiliyor.”
Doğru mu?
Doğru bakanlıktan açıklanmalı. Yoksa çeşitli ağızlardan, doğru olmayan birden çok haber çıkabilir.
Bakanlık uyuyor mu?
OLUR?MU 48 yıllık dava
Tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla indiriliyor.
Adam hüküm giymemiş ama 10 yıl hapiste tutuluyor. Bana göre bu cinayet gibi bir şey.
Neyse... Geç de olsa aklımız başımıza geldi ve bu süre 5 yıla indiriliyor.
Ama bana sorarsanız bu süre 3 yıla indirilseydi daha haklı hareket edilmiş olurdu, derim.
Düşünebiliyor musunuz, hakkınızda hüküm verilmeden 3 yıl içeride tutulacak ve belki sonunda suçsuzluğunuz anlaşılacak.
5 yıl çok fazla sayılmaz mı?
Bir de dava süreleri var.
Mesela Mardin’de bir dava 48 yıl sürmüş.
Oysa buna da sınır getirilmeli.
Yani bir dava 10 yıldan fazla sürmemeli.
Meclis komisyonu bu konuyu da ele almalı.
ŞAHAN Küfür, küfür, küfür
Haldun Dormen’in “Cem’le Şahan çok farklı” demesi Şahan’ın tepkisini çekti. Ama neyse ki küfür etmedi...
Yani Şahan’ın tepkisi küfürsüz oldu.
Hayret ettim.
Haldun Dormen özetle şöyle konuşmuştu:
“Şahan’ı Cem Yılmaz ile aynı kategoriye koymam. Çünkü Cem büyük bir sanatçı. Recep İvedik filmlerinde gereksiz yere küfür var.” Yalan mı? Ben, Şahan Gökbakar filmlerini, özellikle “Recep İvedik” serisini seyredemiyorum. Küfür, küfür, küfür... Yüzü kızartan, sözüm ona espriler. Ağzına sağlık Haldun usta...
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
* Kedigiller birbirine yakınlaşıyor?
Ankara’dakiler mi?
* Yasanın temeli sağlam olmalı.
Yani AKP çoğunluğu yeter.
* Nitelikli konutlara ihtiyaç var.
İstanbul’un yüzde 65’i kaçak, gecekondu.
* Pilotlara alkol denetimi başlıyor.
Geç kalınmadı mı?
* Kaçak trafo kurdular.
TEDAŞ’ı Allah uyandırsın.
* Diş macununda bomba uyarısı...
Kullanan ülkeler düşünsün.
* “Eyvah Eyvah”a büyük ilgi.
Olaylar karşısında herkesin dediği bu.