Önce üniversitelerde, sonra memuriyette ve en son Meclis’te başörtüsü serbest oldu.
Bu, belki de Türkiye için bir milat.
Meclis’teki başörtülü 4 milletvekili hanımın, zaten başka hizmetleri olmadı. Çıkıp kürsüye, ne kadın haklarını savundular, ne de ezilmişleri.
Bari, bu milatta rolleri olsun!
Ama unutulmasın, Meral Akşener, yani Meclis Başkan Vekili de hactaydı ve Meclis’teki görevine başı açık başladı...
***
Kurucu irade Batılılaşmayı sovundu.
Çünkü, Türkiye başka devletlere benzemiyordu.
Etrafı düşmanlarla çevrili. Onu bölmek, parçalamak, zayıflatmak isteyen emperyalist güçlerle dolu
İslami, diktatörlerle kuşatılmış.
Ve kurucu irade Türkiye’de din devletinden, demokratik laik bir toplum çıkarılsın istemişti.
Bazıları, “Eğitimin, zirvede olmadığı, halkın fakir olduğu ülkelerde demokrasi olmaz” dese de, Türkiye bunu denedi.
Bugün bile seçimlerde fakir halka kömür, odun ve beyaz eşya dağıtımı ve bu dağıtımın itibar görmesi bundandı, “Fakir ülkelerde demokrasi olmaz” kanaatinin izlerinin hala kaldığını göstermekteydi...
***
Peki, bu böyle mi gitmeliydi?
İlelebet başörtüsü yasağı, devam mı etmeliydi?
Hayır.
Yerine göre serbest, yerine göre yasak olmalıydı. Şimdi o noktadayız.
Ve artık bu konu bu noktada bitmeli, kapanmalı.
***
Pazar günü, bir gazetemiz, 1. sayfasında Afganistan, Irak, İran ve Cezayir’den örnekler vermişti.
Geçmişte, modern giyimli, görünüşlü olan bu ülke insanları “Gerici” yönetimler işbaşına gelince, tanınamaz hale geldiler.
Gazete, bunları, resimlerle ve “bir zamanlar onlar da bizim gibiydi” diyerek ortaya koydu.
***
Başörtüsü siyasi simge olmamalı. Mesela, Pakistan Başbakanı Benazir Butto da başını örterdi ama nasıl?
Bizde, kim ne derse desin, başörtüsü siyasi simge oldu.
Şekli bile köylü kadınlarımızdan, şehirli kadınlarımızdan, ninelerimizden, anneannelerimizden farklı değil mi? Ve AKP bu konuyu kaşıyarak yaklaşan seçimlerde bu münakaşayı, oya çevirmek isterdi.
***
Özetle şunu söyleyebiliriz:
Başörtüsü tartışması artık burada noktalanmalı.
AKP’nin bu münakaşayı oya çevirmesine müsaade edilmemeli.
Başörtüsünün (türbanın) mahkemelere de girmesine kat’i olarak izin verilmemeli. Çünkü, o zaman mahkemelerde tarafsızlık kalamayacaktır.
Oysa, adalet tarafsız olmalı.
DUYDUM
İyilik böyle olur
Sen yaptıramıyorsan, yaptıranları takdir et.
Ebru Gündeş ve eşi Reza Savvab, 175 anaokulu yaptıracakmış. Ve herkes duysun istedim.
Büyük küçük, hayır işleri yapan vatandaşlarımız vardır.
Onların bir kısmını biliriz, bir kısmını bilmeyiz, gizlidir.
Ama Ebru Gündeş ve eşinin yaptıklarını ve yapacaklarını duyunca “Bravo” dedim. Zaten bu çift, her ay 500 aileye kumanya, 150 öğrenciye burs veriyorlarmış.
Çift geçen yıl da, felçliler için 25 bin 500 sandalye bağışlamış. 2 bin 500 aileye de kışlık giysi yardımında bulunmuş. Bunun, varlıklılara örnek olmasını dilerim.
TEŞEKKÜR
Marmaray hepimizin
TV’de tartışılıyor.
Marmaray’ı AKP yaptı diye aleyhinde konuşuluyormuş.
Aklım almıyor, böyle şey olur mu? “Bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum” sözü bizim şiarımız değil mi?
Evet.Bizim hayatımıza da yeni bir şey katanı biz 76 milyon olarak takdir ederiz, teşekkür ederiz.
Bu vatan, hepimizin değil mi? Bu memlekete katılan yeni bir şey de hepimizindir. Kim, hangi parti yaparsa yapsın, hepimizindir.
Bugün, o parti hükümeti, yarın diğer parti hükümeti yapar, hepsi bizim.
Marmaray’ı AKP yaptı diye, “Tu kaka” denir mi?
Yapanlara teşekkürler...
BRAVO
İşte size çözüm
Hep yazıyoruz, İstanbul’da trafik sorunu “kanser” oldu, tedavi edecek becerikli, işbilir yetkilimiz yok ki bu hastalık sürüp gidiyor. Ama “Bağcılar Belediyesi” geçenlerde örnek bir karar aldı. Otoparksız binaya izin verilmeyecek.
Bina yapmak için izin isteyen otopark yapacağını da taahhüt edecek.
Ve bu taahhütler yerine getiriliyor mu izlenmeli.
Darısı İstanbul’un tümüne...
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
* Başbakan öğrenci evlerine de taktı.
Sıra geldi, kadın, erkek tramvay ve otobüslerini ayırmaya.
* “Üşütük kafalar”
Sakın bazı politikacılardan söz ediliyor sanmayın, bu bir film ismi.
* “Evli olmak çok güzel”
Doğrudur, çünkü 5 kez tecrübe eden bir hanım artist söylüyor!...
* 1,1 milyar tüketiciyi bir Türk yönetecek.
Hayır, hayır Tayyip Erdoğan değil.
* “Her yer Cumhuriyet”
Meclis olsun yeter.
* “Başbakan, kadınları dikizliyor.”
Bu kahve konuşması değil, Muhalefet liderinin bir cümlesi.
* Terim, “Hakkımı helal etmem”
Doğru, milyarlarca dolar maaş gitti de...
* Köle satış belgeleri bulundu.
Aman yanlış anlamayın, bugüne ait değil.
* “Çok güzel ağlar, çok güzel gülerim”
Beren Saat, politikacılardan öğrendi herhalde.
* Deniz Seki: “Hem kadınım, hem erkeğim, her hissi ve tadı biliyorum!”
Başka söze ne hacet.
* Yıldız, Blake Lively: “300 çocuğum olsun isterim.”
Tayyip Erdoğan’dan da hızlıları var.
* Darbeciler seçilmiş Mursi’yi darbecilikten yargılıyor.
“Dünya tersine döndü” diyenler haklı değil mi?
* Sarıgül kazansa, CHP kaybedecek, Sarıgül kaybetse, CHP kazanacak.
Siz hangisini tercih edersiniz?