Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mater Kaban (Temyiz Mahkemesi Daire Başkanlığı'ndan emekli, hâkim)Rıfat Hisarcıklıoğlu (Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı)Vecdi Gönül (Savunma Bakanı)Yılmaz Büyükerşen (Eskişehir Belediye Başkanı)Bir ismi de aklımda tutuyor, buraya yazmıyorum. Onu sonra belki açıklayacağım...Anlaşılan o ki AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan aday olmak ve Çankaya'ya çıkmak istiyor. Bu isteğinden vazgeçmediği geçenlerde yaptığı tariften anlaşıldı.Erdoğan Çankaya sakini olarak adeta kendini tarif ediyordu.Ama görüyorsunuz, Erdoğan'ın 70 milyonu temsil etmesi imkânsız. Daha doğrusu, ekseriyetin onun ismi üzerinde ittifak etmesi olası değil. Şimdi birçok işte konsensüs aranıyor. Hele söz konusu olan Çankaya ise. Öyleyse AKP de, Erdoğan da bu konsensüsün, bu uzlaşmanın içinde olmalı.* * *Anayasamız cumhurbaşkanının niteliklerini ve tarafsızlığını 101. maddesinde, cumhurbaşkanına tanıdığı görev ve yetkileri 104. maddesinde saymaktadır. Bu maddelere bakınca, yürütmenin ve Silahlı Kuvvetler'in başı olarak cumhurbaşkanının birçok yetkiyi bünyesinde topladığı görülmektedir. Hele seçme ve atama konusundaki yetkileri ihmal edilir gibi değildir.Buna niçin değiniyoruz?Bu konuda, yani cumhurbaşkanlığı için konsensüs arayanların haklılığını belirtmek istiyoruz da ondan.* * *Partiler konsensüs, uzlaşma sağlayamazsa "Halkoyuna gidelim" diyenler haklılık kazanacaktır. Bunun için ise Anayasa değişikliğinin gerektiği söylenebilir.Fakat şimdi, gündemde olan, cumhurbaşkanını halk seçti diye daha güçlü olması değildir. Yani ABD'deki gibi başkan veya Fransa'daki gibi yarı başkan olması söz konusu olmayacaktı. Halkın bugün cumhurbaşkanını seçmesi demek, partilerin uzlaşamadığı ismi halkta aramak demek olacaktır.Cumhurbaşkanının yetkileri yine bugünkü Anayasamızda yazılı olduğu gibi kalacaktır.H H HMesela, benim kendilerine danışmadan başta verdiğim aday isimleri ve benzerleri üzerinde AKP de dahil partiler anlaşamazsa, isimlerden birini halkın seçmesi Türkiye'nin istikrarı ve 70 milyonun huzuru bakımından faydalı olacaktır. En azından, ikinci turda yarışacak iki adaydan biri yüzde 50'yi geçerek Çankaya'ya çıkacaktır.Not: İsimler alfabetik sırayla dizilmiştir. İşte benim cumhurbaşkanı adaylarım: Prof. Dr. Hasan Yazıcı (Cerrahpaşa'da öğretim üyesi) "Biletimi aynı gün içinde değiştirmek istiyorum" dediniz mi, THY "bilet fiyatının yüzde 30'u kadar ek para alıyor. Ama, uçağınız son günlerde olduğu gibi 2.5-3 hatta 5 saat rötar yapsa ve siz işinizi, hatta nikâhınızı, sınavınızı kaçırsanız, THY'den özür dileme bile yok...Böyle işletmecilik olur mu? THY rötarının başka yüzü Pazar günü Bebek'ten bindiğim taksinin şoförü:"Bu araba acentede 18 milyar lira. Üstündeki taksi plakası 560 milyar lira".Ben de sorumu tekrar ediyorum: Kaç taksi esnafı böyle bir arabaya sahip?Türkiye'de tekeller kalktı. Taksi plakaları hariç... Bu ne perhiz, bu ne... MORTGAGE Hükümetlerin, politikacıların uzağı görmesi gerekir. Oysa bizimkilerin çoğu burunlarının dibini bile göremiyor.Örnek mi?İşte "mortgage" yasası.Hani çıkacaktı? Bir davul zurna çalınmadığı kaldı. Oysa Meclis tatile giriyor, yasa hâlâ yok.Bir yıl önce, 9 Haziran 2005 günü özetle ne yazmışız:"Herkes adeta mortgage'ı bekliyor. Sanki mortgage çıkınca konutlar bedava olacak. Hadi bedavayı bir yana bırakalım, sanki ev fiyatları çok ucuzlayacak.Oysa, yok öyle şey.Peki, nereden çıktı bu olmayacak ucuzluk?Bazı TV programlarında, Boğaz'daki villalar, yalılar gösterildi, vatandaş adeta heveslendirildi.Oysa, konut sahibi olmayan vatandaşların çoğuna en büyüğü 75 metrekare olan daireler lazım.Mortgage için özel kanun gerekiyor ama daha o kanunun çıkması bir yana, kanun için teşebbüse bile geçilmedi."Bunları söyleyeli bir yıl oldu.Bu arada, son günlerde Türk parası sessiz sedasız yüzde 25 değer kaybetti. Yani konutlar en az yüzde 25 pahalandı. "Mortgage" kanunu hâlâ çıkmadı. "Çıkar" diye ses seda da yok.Bizim, bir yıl sonrayı göremeyen politikacılarımız ne der acaba?.. Bir bardak soğuk su BOZGUNCU Ermenistan Meclis Başkanı, Vahit Erdem'in şahsında Türkiye'ye karşı terbiyesizlik yaptı.NATO Parlamenterler Asamblesi Başkan Yardımcısı olarak AKP Milletvekili Erdem, Ermenistan'ın başkenti Erivan'a gitti.Erdem, yeri gelince, "Soykırım olmamıştır" dedi.Sen misin "Soykırım olmamıştır" diyen! Ermeni Meclis Başkanı Erdem'i adeta azarladı ve bu kabalık yetmezmiş gibi, yanından korumaları, altından da resmi arabayı aldı. Yani, Türkiye'ye dostluk gösterdi! Yani "Sınırları açın, ne olur!" diyen onlar değilmiş gibi davrandı!Türklerin Ermenilerle bir sorunu yok. Ermenilerin sorunu varsa o da tarihe ve tarihçilere kaldı. Biz halk olarak ortak tarihimizde iyi şeyleri hatırlamalı ve bugüne bakmalıyız. Komşu olarak o kadar çok işimiz varken bu düşmanlık niye?Oysa, Osmanlı tarihi, Ermenilerden 29 paşa, 22 nazır, 33 mebus, 7 büyükelçi, 11 başkonsolos, 11 üniversite hocası, 41 yüksek dereceli devlet memuru kaydetmektedir. Ermeni nazırlar arasında Dışişleri, Maliye, Ticaret ve Posta nazırları gibi, devlet hizmetinde son derece önemli makamlarda bulunanlar oldu.Bunlar kaynaştığımızın açık deliliyken, düşmanlık yaratmak Ermenilere yarar mı?Ermeni Meclis Başkanı gibi Ermeniler varken dostluk, kaynaşma zor kurulacak herhalde... dheper@milliyet.com.tr Nasıl başkan olmuş?