Temel adama sormuş:"Sen Karadenizli misun?""Evet" demiş adam."Peki, Rizeli misun?""Evet, Rizeliyim.""Peki, Çaygülü ilçesinden misun?""Evet, ordanım.""Öyleyse Sarı Irmak köyündensin.""Evet, Sarı Irmak köyündenim.""Peki, sünnetçin de Kör Rıza mı?""Evet, ama sen bunları nasıl bildin?""O Kör Rıza hep yamuk keser, baksana üstüme işiyorsun..."Bugün tüm Türkiye'nin sünnetçisi sanki Kör Rıza. Herkes birbirinin üzerine ediyor. Hiçbir konuda birlik, beraberlik yok.Biz bunları yeni yazmıyoruz, söylemiyoruz. Yıllardır tekrar ediyoruz. Yine edelim:Bize "cesur lider" lazım.Bu cesaret cahilin cesareti değil tabii...Bilginin, deneyimin, ikna kabiliyetinin, ihtiyacın, vatan ve millet sevgisinin, demokrasiye bağlılığın gereği olan bir cesaret."Zorla güzellik olmaz" demeyin.Şartlar kahramanlarını da doğurur.* * *LİDER kime denir?Türkiye'yi birbirine düşürenlere mi, dini istismar edenlere mi, istismarcılara taviz verenlere mi, siyasi görüşleri yakın olanlar birleştirici olma yerine bölüp parçalayıcı olanlara mı, siyasi çıkardan başka bir şey düşünmeyenlere mi, kısır çekişmelerle ülkeyi geriletenlere mi, tek başına sağlayamadığı huzur ve demokratikleşmeyi uzlaşarak da sağlamaktan kaçınanlara mı, ülke için yetkisini kullanamayanlara mı?Lider kime denir?Ben şaşırdım!Mesela, gelelim AKP liderine. Bakıyorum, öncelikli konularda Erdoğan susuyor, harcıâlem konularda, bülbül. Olur mu?Bu işin normali bu mu?Onun için Türkiye'ye "cesur lider" lazım diyoruz.* * *VATANDAŞLARIN dörtte birinin oyuyla Türkiye'ye hâkim olunabiliyor ama komşulardaki aleyhimize gelişmelere hâkim olunamıyor.Bunu da görüyor, izliyoruz.Komşuların, mağrur komutan edasındaki, sonradan olma liderleri bile Türkiye'ye meydan okuyor.En son örneklerse şunlar: Irak için, nisan başındaki "komşu ülkeler konferansı"nın biz Türkiye'de yapılmasını istiyoruz. Ama Bağdat'a hâkim olanlar Türkiye'yi istemiyor. Hoşyar Zebari, Türkiye'nin karşısına çıkabiliyor.Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Biz gerekirse sınır ötesi operasyonu yaparız" dedi. ABD hemen "Yapamazsın" diye karşı duruyor.Dedik ya, Türkiye'ye lider lazım...Ama lider... TEMEL, Eminönü'nde umumi helada işiyormuş. Yanında da başka bir adam. Erdoğan: "Beğen beğenme, başbakanım." Yani, "yersen..." Bakan Şener: "Kredi alan mortgage'a girer, ama faydalanamaz." Anlayan beri gelsin... Ağar: "Türkiye iyi yönetilmiyor." Malumu ilan. Yeliz: "10 günde 10 yıllık aşk yaşadım." Atma. SÖZ GÜMÜŞSE, SÜKÛT ALTINDIR İstanbul Levent'teki Karayolları arazisi Zorlu'ya satıldı.Hükümet, aldığı 800 milyon doları Karayolları'na harcayacakmış. Duble yollar bu parayla yapılacakmış.Ben bu söyleme inanmıyorum. Çünkü Boğaz köprülerinden geçiş ücretleri de toplanıp yurtta yol yapımına harcanacaktı.Ne oldu da bu söz unutuldu? Ve geçiş paraları yoldan başka her şeye harcandı. Şimdi, 800 milyon doların da nereye gittiği belli olmayacak gibime geliyor. İster inan ister inanma İMDAT-SOS Büyük şehirler, özellikle İstanbul yaşanamaz oldu.(1) Önce, magandalar aldı başını gidiyor.(2) Sonra, bölücü örgüt sempatizanları istediklerini yapıyor.Ne polisin ne de kanunların caydırıcı gücü var.Bunu boşuna, yani laf olsun diye söylemiyoruz, istatistikler, gazete ve TV haberleri bunu bağırıyor.Magandalar iki kardeşi denizde öldürüyor. Bakıyorsun adamların neredeyse yaşları kadar gözaltıları var.Ama otomobille dolaşıyorlar. İstedikleri suçu da istedikleri zaman işliyorlar. Ne polisten ne de kanundan korkuyorlar.Milletvekili Zeynep Damla şehir eşkıyalarının, kapkaççıların son mağdurlarındandı ve onun şu cümlesi çok ilginç:"Emniyet suçların farkında. İstanbul yaşanamaz hale geldi."Evet, kapkaç, hırsızlık, yaralama, yolları kapama, otobüs yakma günlük olaylar haline geldi.Vali, polis müdürü bunları önleyemeyecekse, asayişi sağlayamayacaksa halk ne yapsın, milis kuvveti mi kursun (!..) İstanbul sahipsiz mi? KADINLAR Türk kadını mutlu mu, mutsuz mu?Bir anket kadınlarımızın çoğunun mutsuz olduğunu gösterdi."Onun göstermesine ne lüzum var, biz bilmiyor muyuz, görmüyor muyuz?" demeyin.Önce bakın "KAMOY"un 1044 kadınla yaptığı anketin sonucuna. Bu ankete katılan kadınlarımızın yüzde 42.4'ü mutsuz olduğunu söylerken, yüzde 31.6'sı mutluyum, diyor. Yüzde 26'sı ise susmayı tercih ediyor.İşe mefhumu muhalifinden bakarsak belki şöyle teselli buluruz: "Kadınlarımızın üçte biri mutluymuş, ne iyi!"Bu mutluluk boş laf değil. Çünkü dün kadınlarla ilgili bir karar Libya'da ilan edildi ve 40 yaşından küçük kadınların yanlarında bir erkek yakınları olmadan yurtdışına çıkışları yasaklandı.Yani dünyada eziyet gören ne kadınlar var.Bizim kadınlarımızın bir eksiği var. O da erkeklerle her yerde ve her işte tam eşit olmamaları.Kadın girişimciler derneği (KAGİDER) Başkanı Meltem Kurtsoy onun için "pozitif ayrımcılık" istiyor.Bizse kadınlar için pozitif ayrımcılığa karşıyız.O kadınlarımızı aşağılayan bir durum. "TİGİAD" Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Bulut, "Avrupalı kadından eksiğimiz yok, yeter ki kendimize güvenelim, inanalım" diyor.Doğru da söylüyor:Kadınlarımız kendilerine inanırlarsa, güvenirlerse pozitif ayrımcılık istemekten de, beklemekten de vazgeçerler. Onlar erkeklerle eşittir ve erkeklerden isteyecekleri, bekleyecekleri bir şey yoktur, olamaz. dheper@milliyet.com.tr Ve pozitif ayrımcılık
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025