Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Not "İstanbul'da Ortadoğu toplantısı olsun" diyoruz takan yok.AB'nin Berlin toplantısına Ankara'yı davet eden yok.AB üyeliği için düştüğümüz haller yan sütunda var. Orada olmayan Fransa'nın "yeri ve zamanı geldiğinde halkoyuna başvuracağız" demesi.Ermenilerin "sözde soykırımı"nı bütün dünya destekliyor da Türkiye'yi tutan yok.Özgürlükçü Avrupa'da "Ermeniler soykırıma uğradı" demek serbest de "Soykırım olmadı" demek yasak.Kıbrıs davasında haklıyız ama haklılığımızı kabul ettiremiyoruz.Kuzey Iraklı aşiret reisinden bozma adamlar 72 milyonluk Türkiye'nin Ankara'sına kafa tutabiliyor.Bu ne biçim dış politika Allah aşkına!..* * *BUNLAR yetmezmiş gibi şimdi bir de Türkiye'nin, petrol yolları konusunda baypas edilmesi karşımıza çıktı.Yani artık Türkiye enerji koridoru değil.Çünkü, Rusya Devlet Başkanı Putin, Bulgarlar ve Yunanlılarla Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı yapımı anlaşmasını imzaladı.Yani Rusya Türkiye'yi devre dışı bırakmakta ilk adımı attı.Yunanistan da enerji haritasında ilk kez yer aldı.Bu aleyhimizdeki gelişmede Ankara'nın rolü yok mu?Var.* * *BU 3'lü imza ilk etapta Türkiye'nin Samsun-Ceyhan boru hattı projesinden vazgeçmesine yol açtı.Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattıyla Rus petrolü gemilerle Bulgaristan'ın Burgaz Limanı'na getirilecek. Petrol oradan, inşa edilecek boru hattı yoluyla, Yunanistan'ın Ege Denizi'nde bulunan Aleksandropolis Limanı'na pompalanacak. Daha sonra ise gemilerle istenen yerlere nakledilecek. Böylece Samsun-Ceyhan boru hattı baypas edilmiş olacak.Uzunluğu 285 kilometre olacak hat, Yunanistan'a 30 ila 50 milyon dolar yıllık gelir sağlayacak.* * *NETİCE: Ankara, yani AKP hükümeti bu işi de yüzüne gözüne bulaştırdı.Moskova, Samsun-Ceyhan hattını, yani Türkiye'yi devre dışı bıraktı. Hem de Yunanistan ve Bulgaristan'la ortak olarak.Bunun hesabı Ankara'da kimden sorulacak?Tabii, AKP hükümetinden değil mi? ANKARA iç işlerde maşallah "aslan" ama dış işlerde "kedi." Her geçişte yüreğim sızlıyor.Niye?"Parkotel"in haline.O cıvıl cıvıl, aydınlık bir Parkotel yerinde yıllardır iç karartıcı bir beton yığını duruyor.Yapı izni vermek mümkünse verin, yoksa sahibini yıkıma zorlayın. Ama İstanbul'un o en güzel köşelerinden birini İstanbullulara çirkin bir beton yığını halinde göstermeyin. YA YAPIN, YA YIKIN Seç seç al... 120 bin YTL maaş alan Fatih Terim'e bir de yardım mı? Spor sayfasında manşet: "Allah, Fatih Hoca'ya yardım etsin." Küçük Küba, 72 milyonluk bir ülkeye nasıl örnek olur?.. Gencay Gürsoy'a sağlık sorununu çözen ülkeyi sordular o da Türkiye'ye örnek diye Küba'yı gösterdi. Sonra ne olmuş? Akif Beki başbakanlık sözcüsü olmuş... 2003'te kitabında Akif Beki, Erdoğan'la Musa Peygamber arasında paralellik kurmuş. NE OLDU Bu AB işi ne olacak?Daha doğrusu "AB problemi" demeli.Türkiye için hayati, ama anlaşılmaz, içinden çıkılmaz bir sorun haline geldi."AB ile müzakerelere başlayan hiçbir devlet AB dışında kalmadı" denince seviniyoruz. Ama Almanya ve Avusturya başbakanlarının son günlerde söylediklerini okuyunca karamsarlığa kapılıyoruz.Tabii AB'ye girmek isteyen, Türkiye'yi AB'de görmek isteyen kişiler olarak.Unutmayalım ki bu kişiler de Türkiye'de gittikçe azalıyor.Bakın Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türklerle alay edermiş gibi ne diyor:"İlişkilerimiz 50 yıl içinde daha yakın olacaktır. Son deneyimler sonucunda Avrupa açık olmayı önerdi. Bu yüzden de Türkiye ile müzakereler ucu açık olarak başladı. Ancak bu üyeliği gerektirmez. En iyi çözüm Türkiye'nin üyeliği değildir, Türkiye ile imtiyazlı ortaklık yapılması doğru olur."Avusturya Başbakanı Alfred Gausenbouer de, Türkiye'nin AB üyeliğine daha önceki gün karşı çıktı ve "AB Türkiye'nin üyeliğine hazır değil" dedi. Avusturya Başbakanı, "Türkiye'nin insan hakları konusunda yeterli olgunluğa erişmediğini de" ileri sürdü.Bizimkilerde ise çıt yok.İçimizi rahatlatacak cevap Ankara'dan bir türlü çıkmıyor.Yoksa onlar da Türk halkının çoğunluğu gibi AB'den ümidi kestiler mi?Açıklasınlar da bilelim... AB yoksa hayal mi? KOMEDİ Bu hükümetin işi çok.Ama bu işlerin bir kısmını oy için, bir kısmını da ideolojik düşündüğü için yapmıyor. Adeta boş veriyor.Bakın her sene tekrar ediliyor.Bu hükümet demek ki 4 defa bu haksız durumla karşı karşıya kaldı. Gazetelerin bağırışı kulaklarını sağır ediyor ama hükümetin kılı bile kıpırdamıyor."Vergi adaletsizliği"nden söz ediyorum.Oy için susuluyor, demek haksızlık anlamına gelir mi? Gelmez.Yani vatandaşlar arasında gelir vergisinde adaletsizlik yaşanıyor ve hükümet bunu seyrediyor.Esnaf ve sanatkâr ayda ortalama 18 YTL vergi öderken, bu rakam işçi ve memurlar için 175 YTL olarak belirleniyor. Beyannameli vergi mükellefleri arasında yer alan mobilyacılar 68 YTL, deterjan ürünlerinin ticaretini yapanlar da 51.5 YTL vergi veriyor. Lokantacı 63, bakkal 69, fırıncı 109, kuyumcu 132 YTL, ücretliler ise, tekrar edelim, 175 YTL aylık gelir vergisi ödüyor.Hükümetin içinden çıktığı parti AKP.Yani iktidarda AKP var.Bir de bu parti mensupları "Bizim partiye niye Adalet ve Kalkınma Partisi demiyorsunuz?" diye sitem ediyorlar.Onlara soralım:Bu mu adalet? dheper@milliyet.com.tr AKP zenginden yana