Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Rahşan Ecevit, Bülent Ecevit demektir.
Rahşan Ecevit ne söylerse Bülent Ecevit söylemiş sayılır.
Bu nedenle de; Rahşan Hanım şunu söyledi, bunu söyledi demek, ne Nazmiye Demirel'in, ne Berna Yılmaz'ın söylediklerine benzer, ne de Olcay Baykal'ınkine...
Hele bu sözler Bülent Ecevit'in günlerdir ortaklık kurmakta tereddüt gösterdiği MHP ile ilgiliyse...
* * *
PEKİ öyleyse Ecevitler durdu durdu da, kendilerinin de, kamuoyunun bir bölümünün de DSP'nin muhtemel ortağı olarak gördüğü MHP için neden böyle ağır bir çıkış yaptı?
Türkiye'yi ekonomik ve iç, dış politik bir darboğaz bekliyor. DSP bu nedenle koalisyondan, hükümet olmaktan çekiniyor olabilir. Bu beklenmedik kırıcı çıkış, iktidardan kaçış bahanesi sayılabilir.
Ecevitler; MHP'yi bu tip iddia ve ithamlarla köşeye sıkıştırıp ortaklık şartlarında DSP lehine avantajlar sağlamayı hesaplayabilir.
DSP Türkiye'yi, bir hükümet bunalımıyla, daha iyi sonuç alacağını umduğu yeni bir seçime zorlamak isteyebilir.
Sert konuşarak muhtemel ortaklığı bozmaya sebep tüm bunlar değil de MHP'nin iktidar ortaklığının henüz erken olduğu konusunda DSP'de ve kamuoyundaki görüşlerse Ecevitler'in bunu açık seçik ve zamanında ifade etmeleri gerekmez miydi?
Belki de Ecevit koalisyon protokolünün kamuoyuna sızmasıyla bozulmayan ortaklık girişiminin bu kez Rahşan Hanım'ın sözleriyle bozulmasını sağlamayı denemek istemiş olabilir.
Böylece, ortaklık beklentisini bozan tarafın MHP olduğunu da göstermiş olacağını hesapladığı düşünülebilir.
* * *
BU konu nedeniyle de Demirel siyasette "maalesef" hala rakipsiz olduğunu ispat etmiş oldu.
Maalesef diyoruz. "Sağduyu"lu politikacı yokluğundan duyduğumuz üzüntü nedeniyle.
"Üzümün çöpü, armudun sapı var derseniz ortada hükümet kuracak parti kalmaz...
Geçmişi bugüne taşımak yarar sağlamaz.
Kişiler değişmiştir, şartlar değişmiştir."
Cumhurbaşkanı ülke yararı için bir yeni beyaz sayfa öneriyor.
Ve bunun için de teamülleri de zorlayarak Ecevit'in hükümet kurma çalışmalarına paralel kendisi de Mesut Yılmaz'la müşterek bir çalışma yürütüyor.
* * *
DSP ile MHP, normalde belki de en son uzlaşacak partiler sayılabilir. Ama şartlar bu uzlaşmaya zorluyordu.
Ecevit yüzde 22 oyla tek başına iktidar olamayacağına göre Türkiye'nin çıkarı için siyasi mutabakattan başka yol var mı?
Görevlendirmeden bugüne 22 gün geçti.
Oysa Türkiye'nin boşa geçirilecek bir tek güne tahammülü yok.
Türkiye bu taktiklerle biraz daha zaman kaybederse sorunlar patlama noktasına gelebilir.
Ekonomi alarm veriyor, Türkiye'nin bütçesi bile yok, PKK ile çatışma sürüyor, askerimiz Kuzey Irak'ta savaşıyor, İran'la aramız kötü, Yunanistan fırsattan istifade Türkiye'nin aleyhine işgallere başladı, bir yandan da sınırlarımıza füzelerden bir ağ örüyor... Kıbrıs sorunu ve Rusya'da kritik gelişmeler sırtımızda kambur gibi. Orta Asya, Kafkaslar terk edildi, boru hatları unutuldu. Bu arada Avrupa Birliği'nden koptuk...
* * *
ECEVİT seçim arifesinde, "Ortağımı halk belirleyecek" demişti.
İşte halk, işte ortak...
Ecevit eğer DSP + ANAP + DYP işbirliğinde başarılı olunacağına inanıyorsa düşüncesini neden işin başında ortaya koymadı? Pek çok kişi, eşyanın tabiatına uyan 1. derecedeki koalisyonun bu olduğunu iddia ettiği, yazıp çizdiği halde...
Siyasiler ağır davranıyor, olan ülkeye oluyor.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr