Not Rusya Türkiye'ye ne yaptı?Türkiye'nin "enerji koridoru" olma hevesini kursağında bıraktı.Türkmenistan ve Kazakistan'la anlaşıp Orta Asya'nın enerjisini Avrupa'ya taşımaya karar verdi.Türkiye'yi saf dışı etmesinde Ankara'daki hükümetin beceriksizliği başrolü oynadı. Türkiye'nin "enerji koridoru" olması tarihi bir olaydı ve AKP hükümeti bu tarihi olayda Türkiye'nin "tuş" olmasına sebep oldu.* * *DÜNYA üzerinde enerjiye duyulan ihtiyacın giderek artması, ABD, Rusya ve AB ülkelerinin enerji oyununda yeni hamleler geliştirmesine neden oldu.Önemli bir enerji geçiş hattı üzerinde bulunan Türkiye ise, bu ülkeler arasında yaşanan enerji savaşı karşısında şimdi en fazla mağdur olan ülke pozisyonunda.Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkmen gazına ve Kazak petrolüne doğrudan ulaşmak için yaptığı son hamle, Türkiye'nin büyük önem verdiği Samsun-Ceyhan Boru Hattı projesini de baypas etti. Uzmanlar Rusya'nın yeni boru hattı projesinin Türkiye'ye milyarlarca dolarlık zarar verebileceğini belirtiyor. Türkiye'nin bel bağladığı "Şahdeniz" projesi artık gecikecek.Ve Türkiye petrol ve doğalgaza daha çok para ödemek zorunda kalacak.* * *BU savaş devam ededursun, yani petrol ve doğalgaza dayalı enerji savaşları bir yana, nükleer enerjide de atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Oysa biz o olayda da, bazı uyanıklarımız yüzünden, yaya kaldık.Tekrarda yarar var.Bugün dünyada 440 nükleer santral çalışıyor. İnşa halinde 26 nükleer reaktör var. Planlanan nükleer santral sayısı ise 32.ABD'de elektrik üretiminin % 20'si, Almanya'da % 28'i, Belçika'da % 56'sı, Bulgaristan'da % 38'i, Fransa'da % 78'i, Litvanya'da % 80'i, İsveç'te % 50'si, İsviçre'de % 40'ı, Macaristan'da % 33'ü, Slovakya'da % 57'si, Ukrayna'da % 46'sı, Slovenya'da % 46'sı nükleer santrallar yoluyla elde ediliyor.Ya bizde? Hiç...Sizin buna gönlünüz ve aklınız razı oluyor mu?Bakın, yabancılar da Türkiye'nin nükleere daha uzun süre karşı olamayacağı görüşündeler.İngiltere'nin, Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü bu konudaki 2006 raporunda ne diyor:"Uzun vadede Türkiye için mantıklı ve güvenilir tek seçenek nükleer enerjiye ve silaha yönelmektir."* * *UZUN lafın kısası petrol ve doğalgaz boru hattı savaşları süredursun. Santrallar yapıladursun, biz Avrupa'yı, mesela, elektriğinin % 78'ini nükleerden elde eden Fransa'yı örnek alamaz mıyız?Çünkü, yazın klimaların da devreye girmesiyle, elektrik kısıntıları gündeme gelecek. Elektrik tüketimi zaten her yıl yüzde 8-10 artıyor. Son 4 yılda doğalgaza da yüzde 78 zam geldi. Elektrik fiyatlarına aynı oranda zam yapılsa kimse elektrik kullanamaz. Üretim de durur.Öyleyse nükleere, elektrik üretimi için de olsa acele gerek var. MOSKOVA'nın Ankara'ya yaptıklarından sonra, nükleer enerjiye karşı olanlar ilelebet susmalıyken, yine de konuşuyorlar. Bugün seçim olsa:AKP: 235 sandalye kazanır.CHP: 195DP: 80MHP: 20DTP: 20 (Bağımsız adaylar.)Bugün seçim olsa diyoruz. Mesela, DP yarın konuşmaya başlarsa sonuç değişebilir. İzleyeceğiz. BANA GÖRE Ben şaşırdım.Neye...Günay'ın AKP'ye, Kesici'nin CHP'ye girişine.Yıllarca bunlar ne demişti?En azından Günay ve Kesici ne demek istemişlerdi. Şimdi ne yapıyorlar.Eski Günay'a mı, eski Kesici'ye mi inanalım, güvenelim, yeni Günay'a ve Kesici'ye mi?Ben şaşırdım... Günay ve Kesici BİRLEŞME "Ne olacak bu seçimin sonucu?"Şimdi artık herkes bunu soruyor.Genellikle bu soruya iki cevap veriliyor.Hiç kimse, özellikle de CHP, Ankara, İstanbul ve İzmir mitinglerine bakıp kendisini şimdiden tek başına iktidara gelmiş sanmasın.Büyük bir ihtimalle bu seçimin sonu da "buhran"dır. Çünkü "seçim" ve "partiler yasası" değişmedi.İşte seçim sonuçlarına dair 2 saptama bunlar.Şimdi CHP ile DSP'nin durumu "birleşme" değil "seçim işbirliği"dir. Oysa birleşme halk nazarında başka bir imaj doğuracaktı. Yani birleşmiş, tek vücut olmuş solun oyu çok artacaktı. Herhalde Baykal da bu imaj için DSP ne dediyse kabul etti, yoksa geçen seçimde yüzde birin biraz üzerinde oy alan DSP'nin kara gözü, kara kaşı için değil.Ama CHP'den beklenen önemli bir şey daha var. O da, hep söylediğimiz gibi, CHP'nin iktidar ortağı olursa belli başlı konularda ne yapacağı, yani programının ne olduğu. O hâlâ belli değil.Yalnız eleştiri yetmez. Adama, "Sen iktidara gelirsen ne yapacaksın" demezler mi?Derler.CHP, işte bu beklentileri acele cevaplamak zorunda... Seçimden sonra tufan AKP'DE VİTRİN AKP vitrin değiştiriyor.Demek ki bu seçimde AKP zorlanacağını anladı.Öyle olmasa Erdoğan vitrin değiştirmeye lüzum duyar mıydı?Yeni vitrin, yeni oyları çekecek mi? Veya yeni vitrin kaybolan AKP oylarının yerini dolduracak mı?Bize göre hayır.AKP samimi olsa yeni vitrine gerek duyar mı? Duymaz.Laikliğe karşı, şeriatçı görüşteki yandaşlarını kadrolara dolduran bir parti, bu yeni vitrin sayesinde merkeze gelebilir mi?Böyle olsa AKP tabandan sert tepki almaz mı?Yani, yeri, söylemleri ve eylemleri nedeniyle iktidara getirilmiş AKP iktidarını koruyabilir mi?Bu vitrine katılanlar da öyleyse AKP'yi yeni bir yere, merkeze taşıyamayacak.Sözü uzatmayalım, AKP değişmez, değişirse o AKP olmaz... dheper@milliyet.com.tr Değişse ne olur?
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025