Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ERBAKAN 22 yıl sonra yeniden iktidara ortak oldu.
Öyle bir anda oldu ki...
"Merkez sağın oylarına bile sahip çıkabilir" dedirtti.
Neden?
Çünkü ortada merkez sağ kalmamıştı.
Hırçın bir Mesut Yılmaz.
Eline geçen fırsatları ülke yararı için, daha sakin, daha hesaplı, geleceği düşünerek kullanmayan bir lider.
Kurduğu koalisyonu üç ayda bozabilen bir başbakan.
Merkez sağın geleceğinin de, olacağının da ayaklar altına alınışının yüzde elli sorumlusu.
"Teminat benim, ben Refah'ı iktidar yapmam" diye diye günlerce güvenceler verip Erbakan'ı başbakan yapan bir Tansu Çiller.
O da merkez sağın öteki uyumsuz genel başkanı.
Bazı hesapları merkez sağ için değil kendi geleceği için yapan bir lider.
Sonuç, merkez sağın iktidarını da, istikbalini de elleriyle teslim eden iki politikacı.
Yalnız iktidarı teslimle kalsalar belki kaybı ileride telafi edebilirler denilebilir, ama görünen o ki böyle giderlerse oylarını da kaptıracaklar...
* * *
ŞİMDİ iktidarda Yılmaz ve Çiller sayesinde Refah ve Erbakan var.
Refah ve Erbakan var, deyişimiz boşuna değil.
"İyi polis, kötü polis" misali.
Refah kitlesinin, genellikle aşırıya kaçan istek ve heveslerini gerçekleştirmek isteyen RP, ama onu görünürde frenleyen itidal unsuru Erbakan.
Yani iktidarda Refah - Erbakan dengesi var.
Askerden atılmaları Refah ne kadar haksız bulursa bulsun Erbakan haklı bulmadı mı?
Örnekler çok...
Refah iktidarı bu parti içi dengenin faydasını gördü. Daha da göreceğe benziyor.
Bakın bugünlerde türbanın resmi dairelere sokulması teşebbüsü var.
Kurban derilerinin Türk Hava Kurumu'nun elinden alınması teşebbüsü, istekleri var.
Bu konudaki gelişmeleri de izlemek gerek. Erbakan'ın tutumunu görmek gerek.
* * *
ERBAKAN'ın serinkanlı taktiği en belirgin meyvelerini ekonomi alanında verdi.
Hoca, tartışmadan çok, olumlu bulduğu gelişmelerin ilanıyla meşgul.
Bu konuda başarılı da oldu.
Bugünlerde pek çok kişi, hocaya paralel, ekonominin olumlu sinyaller verdiğini açık seçik ilan ediyor.
Bu hesaplar doğru ve kalıcıysa, olumluluğun ilanında acelecilik yapılmadıysa ancak memnun olunulabilir.
İşte üç ayda 900 milyon dolar özelleştirmeden bekleniyor.
Önceki iktidarlar bu konuda hep patinaj yapıyordu.
Faiz oranlarında düşme olduğu görülüyor.
Devletin borçlarının vadesi uzatıldı, borçlar geniş bir süreye yayılabildi.
Enflasyonun kontrol altına alınabileceği hesapları artık yapılabiliyor.
Piyasalarda iyimserlik havası esiyor.
Tüm bu göstergeler Erbakan'ın ekonomide kalıcı adımlar atılması için bir fırsat yarattığını gösteriyor.
Şimdi esas tedbirler getirilebilir.
Ama bunlar pek çok kişinin canını acıtıcı tedbirler olacaktır.
Erbakan'ın bunu bu aşamada göze alması mümkün mü? İşte ölçü burada...
Örneğin; vergi reformu.
Biliyoruz Türkiye'de hala milli hasılanın yüzde 14'ü kadar vergi toplanırken OECD ülkelerinde bu oran yüzde 28'e varıyor.
Erbakan'ın ekonomide sağlayacağı olumlu kalıcılık, bir bakıma Refah'ın da kalıcılığı demektir.
Yılmaz ve Çiller acaba ne düşünüyor?