Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Erdoğan, Yargıtay'a karşı.Erdoğan, Danıştay'a karşı.Erdoğan, Cumhurbaşkanı'na karşı.Erdoğan, Genelkurmay Başkanı'na karşı.Erdoğan, YÖK'e karşı.Erdoğan, bürokrasiye karşı.Erdoğan, halkın yüzde 75'ine karşı.Erdoğan'ın karşı olmadığı veya Erdoğan'a karşı olmayan başka hangi kurum var?Erdoğan bir türlü 70 milyonun başbakanı olamadı... Olamıyor...* * *TÜRKİYE ekonomi "iyi gidiyor" diye diye krize girdi.Dolar bir anda nerelere fırladı! 1.50 YTL'yi geçti.Derken Türkiye Cumhuriyeti AKP iktidarında laik, anti-laik kavgasının eşiğine geldi. Kimin yanlış tutumu yüzünden?AKP ve Tayyip Erdoğan'ın yanlış tutumu yüzünden. Evet, tekrar edelim; Erdoğan'ın yanlış tutumu yüzünden.Bu yanlış tutum devam edemez. Etmemeli. Böyle gitmez, gitmemeli. Başbakan Erdoğan tutumunu değiştirmeli.* * *ERDOĞAN seçmenin yüzde 25'inin oyunu alarak tek başına iktidar oldu ya, her istediğini yapabilir zannetti. Peki yüzde 75 ne oldu, onları Erdoğan'ın yok sayması mümkün mü? Mümkün olmadığını son günlerdeki acı olaylar gösterdi.Keşke Erdoğan yanlış tutum izlemeseydi de son günlerdeki bu acı olaylar yaşanmasaydı. Çünkü bunları ne kadar unutmak istesek de iz bırakacaktır.Sadece izle kalsa razıyız.* * *NİYETLER Başbakan'ın ve onunla Çankaya için yarışta olan Meclis Başkanı'nın 23 Nisan'daki demeciyle su yüzüne çıktı.Onlar bu tip, yani geçerli laiklik anlayışına karşıydılar. Oysa bu Anayasa varken iktidara gelmişlerdi ve bu Anayasa'daki laiklik anlayışına onlar da uyacaklardı.Onların türban ve imam hatipler için sözleri boşunaydı. Ve cumhurbaşkanı olmaları da Anayasa'nın değişmesi demek değildi.Yüzde 75 var oldukça Erdoğan istediği gibi at oynatamayacaktı.Öyleyse ülkeyi germek Erdoğan ve AKP'ye ne kazandıracaktı?Kazandırmak ne kelime, kaybettirirdi. Kaybettirdi bile.Şimdilik oy kaybettirmese bile, hem Erdoğan'a hem de cenazeden kaçırılan bakanlarına prestij kaybettirdi.* * *BAŞBAKAN'ın işi gerilimi artırmak ve yaymak değil, ülkede birlik, beraberlik, konsensüs, iktisadi kalkınma ve refahı sağlamaktır.AKP grubunda dün Erdoğan'ın yaptığı konuşma bu bakımdan ümit verdi.Bekleyip göreceğiz... ERDOĞAN, Anayasa Mahkemesi'ne karşı. Amerikalı bilim adamları 100 yaşına kadar yaşamak isteyenlere tavsiyelerde bulundu.Bu tavsiyelerin başında "zengin olmak" geliyor.Desenize, yoksulun yaşama hakkı olmadığını bilim adamları bile kabul ediyor. YAŞAM HAKKI Gazetelerde Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı'nın vefatı tek sütun haber oldu.Buna da şükür, hiç olmayabilirdi.Bir gazete manşeti:"Ekonominiz cesaret verici."Alay mı ediyorsunuz Allah aşkına!..Kamyonet TIR'a çarptı.44 ölü var.51 kişiyi bir kamyonete sığdırmak rekor sayılmaz mı? Seç seç al ECEVİT Ecevit beyin kanaması geçirdi, biliyorsunuz.Bu, ne zaman, kimin başına gelir, belli olmaz.Tansiyon fırladı mı, önceden tedbir alınmamışsa beyin kanaması da kaçınılmaz oluyor. Ben bu olayı yaşadım ve ameliyatsız atlattım. Doktor Prof. Cengiz Kutay'a bu vesileyle bir kez daha teşekkür ederim. O, ben yoğun bakımda yatarken, "Damardan sızan ve biriken kanı, kendiliğinden dağılmazsa enjektörle alırız. Ameliyat en son başvuracağımız yoldur. Kanama yeri çok kritik" demişti.Başa dönelim. Ecevit hastanede, ona şifalar diliyoruz. Ama bizzat hastaneye gidip bu şifa dileklerini iletenler oluyor. Onlar bunu vazife addediyorlar. Rahşan Ecevit bir bölümünü kabul ediyor, bazılarını kabul edip görüşemiyor.Bunlar bir yana, bizim üstünde duracağımız nokta farklı.Acaba Rahşan Ecevit eşinin cenazeye gitmesine engel olamaz mıydı?TV'lerde cenazedeki Bülent Ecevit çok bitkin görünüyordu da. Ve Bayan Ecevit DA VİNCİ ŞİFRESİ İsa'yı konu alan çok film izledim.Bu filmler, İsa hakkında verilen çeşitli bilgiler konusunda şüpheler yarattı.Hele kilisenin şaşaasını ve hiyerarşisini anlamış, değilim. Çünkü benim gördüğüm çeşitli Hıristiyan kaynaklı filmlerde İsa'nın yaşamında bugün kilisenin sunduğu zenginlik ve debdebe yok."Da Vinci Şifresi" filmine de acele koştum. Kitabı bir yana bırakalım. Film son 5-6 dakikası hariç karanlık. Adeta hep konuşma. Kitap gibi ama kitabın verdiği heyecan da pek yok.Bazı ülke kiliselerinin bu filmin gösterilmesini istememesi ve bazı Hıristiyan ülkelerde oynatılmaması kendi açılarından haklı sayılabilir. Çünkü filmin sonunda görüyoruz ki İsa bir insandır. O evlenmiş ve çocuk çoluk sahibi olmuştur. Tabii filmin iddiası öyle.Dinlerse başka şey söylüyor.Ayrıca İznik'te 4 İncil'in seçildiği, diğerlerinin kabul görmediği açıkça duyuruluyor ki bu Hıristiyanlığa inancı sarsıcı bir durum değil mi?Özet şu; film fanatik Hıristiyanları kızdıracaktır, kızdırdı bile... dheper@milliyet.com.tr Hıristiyanlar kızdı