Havanda su dövmek

TÜRKİYE'nin layık olmadığı bu çürük görüntünün tek nedeni var.
Türk vatandaşının oyunun iktidara yansımaması.
Bugünkü iktidar Türk vatandaşının oyunun tersine, masa başı hesaplarla kurulmuş suni bir iktidar. Gayri meşru değil, ama suni.
Bugün iktidardaki Refah Partisi aslında Türkiye'nin üçüncü partisi.
Ama bu üçüncü parti bugün büyük oy farkıyla iktidara gelmiş gibi Türkiye'nin rejimini değiştirmek istiyor.
Bunun için eğitimi kullanıyor.
Bunun için devlet kadrolarını kullanıyor. 6 ayda 80 bin taraftarını önemli noktalara yerleştirdi.
Bunun için devletin parasını kullanıyor. Fak Fuk Fon'u kullanıyor, diğer imkanları kullanıyor.
Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti yüzde 21 oyla, çok hukuklu sistemin uygulandığı bölünmüş, parçalanmış bir ortaçağ devleti haline getirilmek isteniyor.
İşte büyük ekseriyetin direnmesi bunadır.
* * *
NEDEN Refah Partisi Türkiye'nin üçüncü partisidir?
Hesap meydanda.
Lider baskısı olmasa, antidemokratik particilik olmasa, aynı felsefedeki partiler bölünmüş olmayacak.
Yani, Çiller, Yılmaz, Ecevit baskısı olmasa DYP ile ANAP'ın iki ayrı parti olarak ne işleri var?
O baskı olmasa, DSP ile CHP'nin ayrı parti olarak kalması mümkün mü?
İstediği adamları milletvekili yapan, tek tek listeye koyup seçtiren, sonra da onlara istediğini empoze eden liderler aynı felsefedeki partilerin birleşmesine engel oluyor.
"Küçük olsun benim olsun" diyorlar.
O nedenle DYP ile ANAP'ın birleşip merkez sağda tek parti olması...
DSP ile CHP'nin birleşip merkez solda tek parti olması önlenmiş oluyor.
Hem de o felsefenin liderleri tarafından.
Bu birleşme olsa merkez sağ birinci parti, merkez sol ikinci parti, Refah da üçüncü parti olacak.
TV'deki bir tartışmada Mesut Yılmaz bu ve benzer nedenleri sıralayan Ahmet Taner Kışlalı'yı haklı bulmadı.
Ona göre; bütünleşmenin başlıca engeli seçim sistemi, onun değişmesi gerekiyor. O değişirse bir bakıma sorun biter.
Peki seçim sistemini bu bölünmüşlükle değiştirmek mümkün mü, onun için de önce bütünleşmek gerekmiyor mu?
* * *
ERBAKAN Hoca da bu bölünmüşlükten aldığı cesaretle konuşuyor.
Son ilginç çıkışı pazar günü yaptı; "Bugün seçim olsa hükümet yüzde 70 oy alır" dedi.
O zaman demezler mi; Hoca, öyleyse ne duruyorsun, yap erken seçimi, al yüzde 70 oyu, Anayasa'yı bile değiştirebilirsin. Tüm tartışmalar biter, istenilen rejim kurulur.
Ama o da biliyor ki Refah'ın seçimden bu yana yüzde 21'i bile tehlikeye girdi.
Refah "tarafsız tepkiciler"i kaybetti, bir kısım oy verenlerini elden kaçırdı.
* * *
TÜRK seçmenin oyu iktidar olarak Ankara'ya yansımadıkça Türkiye istikrara kavuşabilir mi?
Suni iktidarlar Türkiye'yi huzura, gelişmişliğe ve lider ülke olma idealine ulaştırabilir mi?
Türkiye'nin kurtuluşu, demokrasinin sıhhati için ilk şart merkez sağ ve solun bu suni bölünmüşlüğünün sona ermesidir.
Engel olanlara rağmen...