Not 22 Temmuz seçimini yüzde 47 ile AKP aldı.Bunu kimse tahmin edemiyordu. Bu yüzden Tarhan Erdem şimşekleri üzerine çekmedi mi?Peki AKP'nin yüzde 47'yi almasında rol oynayan unsurlar arasında "fakiri düşünmek, ona umut vermek" yok muydu?Vardı.AKP zenginleri nasıl daha zengin ettiyse fakirlere de "para" ve daha önemlisi "umut" dağıtmıştı.* * *BİZ 11 Haziran 2006'da bu köşede "Herkese ev, nerede bu bolluk?" demişiz ve evlerin maliyetlerini ele almışız.Bunu o zamanki Bakan Şener'in sözleri üzerine söylemişiz. Ama her şeye rağmen AKP'nin politikası değişmedi.Ne demişti Bakan Şener:"Türkiye'de yoksulluk sınırı altında yaşayan 18 milyon kişi var."Bu 18 milyon kişi toplam nüfusun yüzde 25'ini oluşturuyor. Bunlar genel seçimlerde seçmen de oluyor. Sonra memur, işçi ve emekli geliyor. Bunların da ev sahibi olmayanları var.Bu, evi olmayanları bir plan dahilinde ev sahibi yapmak sosyal devletin görevi değil mi?Ve o gün yazımızı şöyle bitirmişiz:Ülkenin fakiri bu kadar çok olunca Başbakan'ın işi de zor olur. Bunlara da başlarını sokacak bir konut lazım. Allah kolaylık versin.* * *İŞTE aradan 1.5 yıl geçti ve Başbakan Tayyip Erdoğan emrini verdi.Hem de açıkça..."Herkes ev sahibi olacak."Yoksullar için daha uygun ödeme koşulları sağlanacak. Ama herkese kira ödemeden ailece başını sokabileceği bir konut sağlanacak.Bunu kim yapacak?AKP yapacak.Öyleyse önümüzdeki seçimde de AKP iktidarda olacak demektir. Evleri veya ev hayallerini dağıttığı için.CHP, MHP ve diğerleri AKP'yi seyretsin, olmaz mı?CHP gittikçe halktan uzaklaşsın, MHP'nin, özellikle lideri Bahçeli'nin gayretleriyle Gül'ü Cumhurbaşkanı yapsın, merkez sağ sözde liderlerinin eliyle yok edilsin. Ama Başbakan Erdoğan bakanlarına, danışmanlarına yeni hükümetin hedeflerini açıklarken şunları söylesin:"Ana hedefimiz 2013 yılına kadar her aileyi ev sahibi yapmaktır.Ev sahibi olmayan vatandaş kalmayacak.Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı 5 yılda mutlaka ev sahibi yapacağız."Önümüzdeki seçim de bunun için AKP'nindir, diyoruz.Uyan ey muhalefet, uyan ey CHP, uyan... EVET böyle giderse 5 yıl sonraki genel seçimleri de AKP kazanır. Geçen hafta bu köşede Merkez Bankası Başkanı, "Faizi indirmek ters teper" dedi, diye yazmıştık.Söz ağzımızda kaldı, Merkez Bankası faizi indirdiğini açıkladı.Durmuş Yılmaz, hükümetin istediğini yaptı ama Merkez Bankası'nın prestijini de öldürmüş oldu. Artık Merkez Bankası'nın bağımsızlığına kim inanır? BAĞIMSIZLIK BOŞ LAF "Buğday ambarı" neresi, derseniz cevap hazırdır, Türkiye...Ama, "O cevap eskidi" diyenlere bugün hak vermemek imkânsız. Çünkü Türkiye bu yıl, TMO eliyle 2 milyon ton buğday ithal edecek. Yoksa ekmeksiz kalacağız."Buğday ambarı Türkiye" lafı eskidi diyenlere hak verip susalım mı, halimize ağlayalım mı? Halimize ağlayalım mı? Her gün binlerce kişi kuyruğa giriyor ve çadırlarda iftar ediyor.Bu sayı yalnız İstanbul'da 105 bin. Evlere dağıtılan yemek de var. Bu iftihar edilecek bir durum mu?Hem evet, hem hayır.Bu yoksullar kendi ekmeğini kazanır, kendi yemeğini kendi evinde yer hale getirilse daha doğru olmaz mı? Daha doğru olur ANAYASA "Adım adım ilerle. Korkutma. Ve sonunda amacına kavuş... Tabii bu yolda müttefikler de bul."Türkiye siyasetini bir yol haritası gibi izleyin. Yıllar içinde amaca varmak için bu taktiğin takip edildiğini göreceksiniz. Gazetelerdeki AKP destekçileri de bu yolda bulunan müttefiklerdir.Amaç Anayasa'nın değişmesidir. Anayasalar Allah emri değil, tabii değişecektir. Ama nasıl?Mesela 1982 Anayasası, Türkiye'de artık gündemde olmayan eski anayasaların da izlerini taşıyordu. Ve bu Anayasa'nın yanılmıyorsam şimdiye kadar 70 maddesi değişmişti. Yani demek istediğimiz, anayasaların, bizim 1982 Anayasası'nın da değişebileceğidir.Ama AKP'nin amacının Anayasa'yı güne uydurmak değil, türbanı serbest hale, anayasal hale getirmek olduğu anlaşıldı.Yani ilk aşamada üniversitede türban serbest olacak, sonra sıra diğer giysilere gelecek. Amaç bu. Yıllarca bunun peşinde koşuldu. Şimdi ortam müsait görüldü. Bu görüşün yanlış olduğunu yakında göreceğiz. Dünkü münakaşalar da bunu doğrular gibiydi. Savaşı kim kazanır? BAŞARI "ABD propagandada başarılıdır."Hep böyle denir. Biz bu lafa inanarak büyüdük.Ama seneler sonra bugün bu cümlenin boş bir laf olduğunu artık biliyoruz.Bunu aklıma İstiklal Caddesi'nde adını bilmediğimiz ABD aleyhtarı solcu gazeteleri bağıra çağıra satan gençler hatırlattı. Bunlar hep vardı...Sonra Dolmabahçe'de denize atılan ABD'li denizciler...Sonra sonra, ABD'nin foyasını çıkaracağız diye yıllarca emek veren Türk komünistler...İşte bütün bu gayretler, bu yıllar boşa gitti. ABD yine de Türkiye'de sevildi.Ama o ABD, bir an geldi öyle bir kazık attı ki, Türkiye'de ABD'yi tutmayanların, sevmeyenlerin oranı birdenbire yüzde 82'ye fırlayıverdi.Yaşasın Amerika, yıllarca Türkiye'de Türklerin başaramadığını başardığı için!.. Yaşasın Amerika! EKONOMİ Ekonomide alarm çanları çalıyor.Bazıları "ekonomimizin durgunlukla karşı karşıya kaldığını" söylüyor.Başkaları ise şunu belirtiyor:"Her 100 dolarlık büyüme 71 dolar cari işlem açığına yol açtı.""Büyümenin üçüncü çeyrekteki eksi 2'lere düşeceği" tahminlerini öne çıkaranlar da var.Belki de en önemli saptamayı Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz yapıyor ve "Enflasyon hedefinin şimdiden tahminlerin iki katını aştığını" haber veriyor."Felaket haberciliği yapmayıp ekonominin iyi gittiğini yazanlar da var", demeyin, önlem alın, sonra geç olacak... dheper@milliyet.com.tr İyi mi kötü mü gidiyor?
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025