"Maaşlar deyince de, çalışanların ücretleri arasındaki uçuruma, farka dikkati çekmek istiyorum.Türkiye'de, mesela yüksek tahsilli bir kişi, işçi olsa ayrı, memur olsa ayrı, bankada çalışsa farklı ücret alıyor.Bu yüksek tahsilli kişilerin emekli maaşları da farklı. Bu, her tahsil derecesi için böyle.Neden?Memur emeklisi işçi emeklisinden farklı. O, Bağ-Kur emeklisinden farklı, banka emeklisi hepsinden farklı. Hele hele milletvekili emeklisi çok farklı emekli maaşına nasıl hak kazanır?Hükümet hükümet olsa aynı şartları taşıyan çalışana, çalışırken de, emeklilik halinde de, eşit ücret sağlamak zorunluluğunu hissetmez mi?"* * *SONUNDA elden gelen yapıldı. Yıllardır özlemi çekilen "çalışanları bir potada toplayan" kanun hazırlandı ama Anayasa Mahkemesi bunu bozdu.Yani "çatı çöktü."Evet gazetelerin, TV'lerin çoğu bu haberi, yani Anayasa Mahkemesi'nin kararını, "Çatı çöktü" diye verdi. Milliyet'te Gülçin Üstün'ün haberine ise "Sosyal güvenlikte kargaşa" adı verildi.Türkiye'nin özlemi, çalışanları, çalışmayanları yani emeklileri ortak bir çatı altında toplamaktı. Ama maalesef, yıllar sonra bunun eşiğinden dönüldü.* * *YENİ durum üç çalışan grubundan özellikle memurlar lehine oldu.Yani iptalle, ileri yaşta emeklilik ve daha düşük aylık düzenlemesinin SSK ve Bağ-Kurlular için yürürlükte kalması eşitsizlik tartışmalarına sebep teşkil etti.Emekli aylıklarının hesap edilmesi, emeklilik yaşı ve emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı başta olmak üzere sistemin omurgasını oluşturan birçok yeni madde artık memurlara uygulanmayacak.* * *BUNLAR neyi gösteriyor?Çalışanlar arasındaki eşitsizliği.Tekrar edelim.SSK'ya tabi işçiler ve Bağ-Kurlular memurlara göre hem daha düşük aylıkla hem de daha geç emekli olacaklar.Yani, reform reform olmaktan çıktı.Üç sosyal güvenlik sistemi arasında, yıllar sonra öngörülen bütünlük dağıldı. Objektiflik bozuldu.Oysa ben ve benim gibi vatandaşlar, çalışan olarak sosyal güvenlik kurumları arasında fark olsun istemiyoruz ve olan fark kalksın diye bekliyoruz.Çalışan veya emekli olan kişiler, şartları eşitse, aynı ücrete ve avantajlara sahip olsun arzusundayız.Hükümet, her şeye rağmen, "çöken çatı"yı acele tamir etmeli. BİR süre önce bu köşede şöyle demiştim: Dizi oyuncusu ve türkücü Yavuz Bingöl estetik ameliyat olup burnunu küçültecek.Aslına bakarsanız bu ameliyatı, ikide bir "heykeli dikilecek adamım" deyip duran Meclis Başkanı Bülent Arınç olmalı.Burnu büyüklükten böylece kurtulamaz mı? BURNU BÜYÜK! AKP'nin adamlarıyla köşe başlarını tuttuğunu yani "kadrolaştığını" söylediniz mi, önce Başbakan bozuluyor.Peki deve kesen teknik müdür gökten mi indi?Yooo...Kombassan'daki Şükrü Can alındı ve THY uçak bakım müdürü yapıldı.Adam kim olduğunu sakalını keserek değil de, dünyada ilk kez havaalanında deve kurban ederek ispatladı.Bakan Binali Yıldırım, "Peki, ne yapalım, adamı asalım mı?" diyor.Hayır, kadrolaştığınızı kabul edin, yeter. Kadrolaşma İSVEÇ KIZDI Televizyon kanalları yerli dizilerden geçilmiyor.Biri bitiyor, öteki başlıyor.Adam gibi dizi olsalar neyse, amiyane tabirle çoğu şişirme, uyduruk. Onları seyrettiniz mi, tek bir olayın peşine takılıp gidiyorsunuz. Yeni, olaylar, yan olaylar, sürprizler yok...Türk müziği dinlemek istediniz mi, iyi ki TRT var.Yabancı film, yani film gibi film istediniz mi paralı kanallar mevcut.Başka ülkeleri ve o ülkelerin insanlarını tanımak istediniz mi Banu Avar gibilerin programları imdadımıza yetişiyor.Bu köşede, Banu Avar'ın programını beğendiğimi söylemiştim.Onun gibi, halkı, çeşitli ülkelerde gezdiren birkaç program daha var. Seyredip "ayağınıza, elinize, ağzınıza" sağlık diyorum.Banu Avar'ın TRT'deki son programını TV'de kaçırmıştım, bilgisayarımda izledim.Neye kızıldığını doğrusu anlamadım!Orhan Pamuk ödül aldıktan sonra onu ilk kutlayan Ermenistan ve Fransa oldu, denilmesine mi?Yoksa şu saptamalara mı?İsveç'te Sami azınlık soykırıma uğramış ve en tabii haklardan mahrum bırakılmış.İsveç'te, Çingeneler de soykırıma tabi tutulmuş.İsveç'te, Yahudi, Tatar ve Çingeneler kısırlaştırılmış.Alkolizm, kadın haklarını çiğneme İsveç'te yüksek oranlara varıyor.Yine, İsveç'te basın özgürlüğü var mı, yok mu, tartışılabilir.Bunlar yalansa yalan deyin o kadar.Özgürlükleri savunmak bunu gerektirmez mi? Banu Avar olayı YAKIŞMADI Siyaset adamlarına, devlet adamlarına yakışan, ateşe benzin dökmek değildir.Ama Schwarzenegger vali olmasına rağmen kendini hâlâ artist zannediyor ve hâlâ artistlik yapıyor.Schwarzenegger, Ermenilerin, Türkler tarafından soykırıma uğratıldığını film yapacakmış.Artist valinin gelecek seçimde herhalde Ermeni oylarına mı ihtiyacı var?Onun Ermeni oylarına ihtiyacı var ama, bizim onun filmlerine ihtiyacımız yok.Türkiye'de tüm filmleri boykot edilse iyi cevap olmaz mı? dheper@milliyet.com.tr Artist böyle mi olur?
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025