Huzurumuz yok. Niye? Hükümet yatırımlar yapıyor.
Boğaz’ı alttan geçtik.
3. Köprü ile bir kez daha üstten geçeceğiz.
Yeni havaalanımız dünya çapında olacak.
Duble yollar, bölünmüş yollar, kazaları neredeyse sıfıra indirdi. Mesafeyi adeta azalttı, denilebilir.
Halkımızın ekonomik durumu daha iyi olabilir evet ama bugün de çok fena sayılmaz.
Mesela, komşumuz ve AB üyesi Yunanistan’la Türkiye’yi mukayese edersek halimize şükrederiz. Bakın Yunanistan’a:
7 bin Yunan doktor dışarıda iş arıyor. Ağır ekonomik kriz ve sıkı tasarruf tedbirleri Yunanları fakir düşürdü. Avrupa İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ülkede yaşayanlar beş yıl öncesine göre yüzde 40 oranında fakirleşti. Hane halkının kullanılabilir geliri bu yılın ikinci çeyreğinde, 2008’in aynı dönemine kıyasla yüzde 29.5 oranında düşük çıktı. Son dört yılda sosyal güvenlik harcamaları yüzde 26 oranında azalan Yunanistan’ın, ihtiyaç sahiplerine yaptığı ödemelerin düşmesi, milli gelirin üçte ikisine tekabül eden tüketim harcamaları üzerinde olumsuz etki yaptı.
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’nın bu yıl da yüzde 4 oranında daralması bekleniyor. Bu Yunanistan’ın 2008’den bu yana ekonomik gücünün dörtte birini kaybettiği anlamına geliyor. Bu olumsuz tabloya karşı ülkede 2014’te cüzi büyüme kaydedilmesi bekleniyor. Ülkedeki ekonomik krizin 4 yılda kamu ve özel sektörde 900 binin üzerinde istihdam kaybına neden olduğu görüldü. Yunanistan İstatistik Kurumu ELSTAT verilerine göre, 2009’un ikinci çeyreğinden bu yana geçen dört yıllık sürede özel sektörde 737 bin 100, kamuda ise 162 bin 700 çalışanın işine son verildi.
Gördünüz mü Yunanistan’ın halini,
biz neredeyiz o nerede?
***
Dönelim başa.
Peki niye huzurumuz yok?
Çünkü politikacılarımız kavga halinde. Halkın tansiyonunu hep yükseltiyorlar.
Uzun uzun örnekler verip zamanınızı almayayım.
Yalnız salı günleri yeter.
Salı günleri halkın, 76 milyonun sinirini bozma günleri oldu.
Gruplarında parti liderleri konuşuyor, aslında konuşmuyor kavga ediyorlar.
Oysa Tayyip Erdoğan, yaptıklarını ve yapacaklarını anlatsa, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, o yapılan ve yapılacak olanları beğenmiyorsa, kendi plan ve projelerini ortaya koysa, AKP yerinde CHP olsa, ne yapar nasıl yapar, bunu anlatsa olmaz mı?
Olur.
Onlara yakışan da budur.
Ama liderler kavgayı tercih ediyorlar. Saçma sapan sözlerle tansiyonu yükseltiyorlar.
Yapılan iyi şeyler, mukayeseler de bu saçma sapan konuşmalarla güme gidiyor.
Böyle bir ortamda huzur kalır mı?
BAŞLADI
Türkçeden başka dil
Anadilde eğitim için Çerkez asıllılar ilk adımı attı.
Adana Valiliği ile Çerkez Derneği arasında bir protokol imzalandı. Ve Adana anaokulunda “Çerkezce” eğitim başladı.
Bu eğitime 21 öğrencinin 15’i katılıyor.
Karadeniz’de de Lazca eğitim var ve bu derslere 182 öğrenci giriyor.
Anadilde eğitim başka, bu dilin resmi dil olmasını istemek başka.
Bu durum “Kürtçüler”e de ders olmalı.
Kürt asıllı kardeşlerimiz zaten Artuklu Üniversitesi’nde gereğini yerine getiriyor. Mesela bu yıl 500 öğrenci Kürtçe yüksek lisans eğitimi aldı.
***
Türk topraklarında 36 çeşit dil kullanılıyor.
Ama resmi dil Türkçe.
Bunu münakaşasız kabul edenler, dillerinin eğitimine açıkça başladılar bile.
HDP
Hangi halkın partisi
HDP, (Halkların Demokratik Partisi) Birinci Olağanüstü Kongresi’ni yaptı. Ve hemen ortamı gerdi.
Nasıl, demeyin. Bakın benim gibi sizin de dikkatinizi çekecek şeyler de, bu kongrede oldu. Daha doğrusu alışılmış şeyler olmadı.
Önce salonda Türk bayrağı yoktu. Sonra, açılışta “İstiklal Marşı” okunmadı. Sonra, “İstiklal Marşı” yerine “PKK Devrim Marşı” okundu.
Daha ne olsun? Adında “Halkın Partisi” olduğunu iddia eden bu partinin yöneticilerine sormalı, “Acaba hangi halkın partisi?”
Oysa bu parti kurulacak dendiğinde, çoğunluğun partisi olabilir diye sevinmiştik...
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
- Genelkurmay Başkanı Özel: “Bir süre sonra beni bulamayabilirsiniz.”
O süre, kaç saat acaba?
- Bir partinin 4 ismi olur mu?
Bizde olur: PKK, BDP, KCK ve HDP.
- Türkiye, kadın-erkek eşitliğinde 163 ülke arasında, 120. sırada imiş.
Türkiye’ye torpil yaptılar herhalde!..
- Tayyip Erdoğan, “Diktatörsem, sandıkta indirin” diyor.
Evren, sandıkta yüzde 95 almıştı.
- iPad sihirbaz ve falcısı Türkiye’de.
Acaba, Mustafa Sarıgül’ü, ona mı sorsak?
- Gizli tanık dinleme taleplerine emniyet yetişemeyince, bakanlık ekipler kurdu.
Ne kadar da çok korkak varmış, değil mi?
- Ajda ile Bülent küs kalmaz.
Ya Bülent ile Ajda küs kalırsa.
- İmar izninin üç katı inşaat yapan Zorlu’nun “Zorlu Center” açılışına Başbakan gitmedi...
Bu bize, Başbakan’ın “Gerekirse, cami bile yıkarım” sözünü hatırlattı.
- Serdar Ortaç, yakında evleneceği nişanlısını gösterip “Belamı bulmama az kaldı” demiş.
Sakın, belayı bulacak olan nişanlısı olmasın.
- Meclis’e başörtüyle girilecekmiş.
Ya “Fes” ve “Şalvar”la girmek isteyen olursa!..
- Churchill’e (Çörçil) sormuşlar: “Radyoda Milli Marş başlasa, ayağa mı kalkarsın, oturmaya mı devam edersin?”
Çörçil, hemen cevap vermiş; “Radyoyu kapatırım.”
