Karizma

Stalin, Nehru, Tito, Nasır, Castro, Reagan.
Son dönemin karizmatik liderleri bunlardı. Ölen öldü, Reagan dışında göz önünde kalan bir Castro var. Onun da karizması söndü, mutfağa kadar indi. Şimdi arada sırada sevgili Leyla Umar'la hamsi buğulama yaparak günlerini geçiriyor.
* * *
SON karizmatik liderlerin en önemlilerinden biri Tito'ydu.
Tito, barut fıçısını gül bahçesi haline getirebilen başarılı bir insandı.
Karışık ulusların, en sert mizaçlı insanların bulunduğu Balkanlar'da, birbirleriyle uzlaşmaz gibi görünen insanları ve ulusları birlik halinde bir araya toplayabilmişti.
Bunun ne büyük bir başarı olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor.
Üstelik; Tito, Yugoslavya birliğinin mimarıydı ama, birlikteki en kompleksli, en ırkçı, en burnu büyük, en hakimiyet meraklısı, en acımasız ulus sayılan Sırplardan da değildi. Tito bir Hırvattı.
Karizmatik lider Tito gitti. Yugoslavya birliği de bitti.
Onun karizmasının bir arada tuttuğu devletler de birlikten koptu.
* * *
TİTO Yugoslavyası 24 milyon nüfusa sahip, 226 bin kilometrekare toprağı olan bir federatif devletti.
6 federe cumhuriyetle 2 özerk bölgeden oluşuyordu.
Bunlar Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna - Hersek, Makedonya ve Karadağ federe devletleri ile Sırbistan'a bağlı Kosova ve Voyvodina özerk bölgeleri idi.
Tito'dan sonra, 1992'de dağılma olunca Yugoslavya olarak ortada Sırbistan ile Karadağ'ın oluşturduğu federatif devlet kaldı.
Bugünkü yeni Yugoslavya'nın nüfusu da, toprağı da Tito'nunkinin yarısı kadar oldu.
Yeni Yugoslavya kurulduktan sonra Sırbistan, Kosova'nın özel statüsünü kaldırdı.
Neye dayanarak?
Zorbalığa...
İşte şimdi çekilenlerin temelinde bu zorbalık var.
* * *
KOSOVA olayları bahanesiyle Türkiye'ye imalarda bulunanlar da çıkıyor. New York Times'ta Thomas Fiedman'ın da söz ettiği gibi.
Oysa; Türkiye Cumhuriyeti'nin, Anadolu haritası üzerinde hakimiyetine son verdiği bir devlet olmadı, bir özerk bölge yoktu. Adı Osmanlı da olsa, Türkiye Cumhuriyeti de olsa, Anadolu 700 yıldır aynı devletindi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ise, uluslararası anlaşmalarla azınlık sayılmış olan gayrimüslümler hariç, eşit vatandaş olarak yaşadılar; yaşıyorlar.
Üstelik halkımız, kökenleri ne olursa olsun o kadar çok karışmış, akrabalık bağıyla bağlanmıştır ki, zorlama bir köken ayırımı büyük ekseriyet için güçtür.
Türkiye terör batağında, ama o terörün adlarına yapıldığı iddia edilen kardeşlerimiz teröristlere yüz veriyor mu? "Bize Türkiye'de soykırım uygulanıyor" diyen var mı?
O da yok.
Öyleyse tarihi ve hukuki temelden yoksun bu imalar ve yakıştırmalar zorlamadan öte bir şey ifade etmez, dikkate bile alınmaya değmez.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr