Laf mı, iş mi? Türkiye’de laf dönemi başladı.
Bu dönemi Başbakan Tayyip Erdoğan başlattı.
“İlerleme devri”, “gerileme devri” gibi bir devir, bir dönem.
“Laf dönemi.”
Hiç fabrika açılışı var mı? Ne zamandır yok, unutuldu bile.
Oysa üretim artmasa bir ülke kalkınamaz. İşsizlik önlenemez.
Bir ülkenin geleceğinin garantisi üretimidir.
Ama başta dediğimiz gibi, üretim, iş unutuldu, 76 milyon lafla vakit geçirir oldu. Ne zamana kadar?
***
Bakın Başbakan bir Kabataş tutturdu. Her yerde, her gün, her mitingde Kabataş da Kabataş.
Oysa olayda onun anlattığı gibi bir durum olmadığı resimlerle ortaya kondu.
O günlerde yazdıklarının yanlış olduğunu bugün anlayıp özür dileyen gazeteciler bile oldu. Ama Başbakan hala Kabataş diyor da diyor.
Bu nasıl iş.
Yani, “yanlış oldu özür dilerim” diyeceğine tam aksine ısrar. Yanlışta ısrar mı, özür dilemek mi insanı büyütür, siz karar verin.
Erdoğan’la oğlunun kaset iddiası çıktı da gündem değişti.
İktidar yani Başbakan önce askeri uyuşturdu, sonra yasamayı kontrolüne aldı, sonra yargıyı hazmetti, sıra 4. kuvvete, medyaya gelmişti. Onunla çok uğraştı, bazı medya temsilcileri hala direniyor. Ama bu direnme uzayınca bir yol bulundu ve medya MİT’e teslim edildi.
Oysa hükümeti önemli işler bekliyor.
Başta dedik, 76 milyonun istikbali hızlı, kalkınmaya bağlı.
Ama yatırımlar unutuldu. Sonra 4 bakan hakkındaki yolsuzluk iddiasının üzerine sanki “şal örtüldü.”
Mesela, savcı Öz’ün Dubai masraflarını Ağaoğlu mu ödedi anlaşılmadı. Sonra, bir gazetede bir günde çıkan şu haberlerin benzerleri her gün bütün yazılı ve görsel medyada var ama hükümet görmüyor.
“Çaldıran’da taşlı seçim gerginliği.”
“Kasımpaşa’da AKP-CHP kavgası.”
“Bakanı protesto eden 5 kişi gözaltına alındı.”
“Taksim’de internet protestosu.”
“PKK’dan taciz ateşi.”
Ve bunlar sanki Başbakan’ın umurunda değil.
Başbakan ve oğlu
Başbakan’ın oğluyla konuşma iddiası doğruysa, bu olay Türkiye’nin gidişini değiştirir. Erdoğan’ın Başbakanlığına son verir. Ama, Başbakanlık, bunun “sahte olduğunu” iddia ediyor.
O zaman bu sahtekarlığı yapanlar hemen bulunup hesap sorulmalı, cezalandırılmalı. Türkiye ile oynamak kimsenin haddi değil.
ÇOK VAR
Bilgiç kesilenler
Olaylar olmadan değil de, olduktan sonra herkes bilgiç kesiliyor.
Bunu hepimiz görüyoruz, biliyoruz.
TV’ler, gazeteler bir sürü bilgiçlerle dolu. Özellikle TV’ler.
Mesela son günlerin belki de ülkemiz için en önemli konusu bizi bekleyen susuzluk.
Bunun çaresi ne, konuşsalar ya.
Mesela İsrail ve Suudi Arabistan deniz suyunu çevirip, kullanılabilir su olarak halka dağıtıyorlar.
Bu bizde niye olmasın?
Kullanan 100 lira yerine 200 lira verecekse bu yol su harcamasını azaltır ve su sarfiyatında dikkati arttırabilir. Susuz kalmayız.
Olur veya olmaz, ama tartışılmalı.
ÇİNGENE
Kibariye olmak
Pazar günü Kibariye bir TV’deydi. Kenan Erçetingöz’le karşılıklı konuştular.
Daha doğrusu Erçetingöz sordu, o söyledi.
İlk zamanlar sahnede ancak perde arkasında şarkı söylemesine müsaade etmişler.
Sekiz kardeşler.
Seda Sayan’la aynı yatağı paylaşmış.
İbrahim Tatlıses’in çoraplarını yıkamış.
Kocası ondan 20 yaş küçük.
Artık üzerine titrediği bir kızı var.
Ve açıkça söylüyordu, o çingeneydi.
İşte, çok başarılı bir çingene.
“Niye olmasın ki” diyeceksiniz. Doğru.
Öyleyse bütün çingeneler niye Kibariye gibi başarılı biri olmasın? Olabilir.
Çocuklarını okutsalar, kılık kıyafetlerine dikkat etseler. Biraz da devlet yardım etse, bu toplumda ayrı bir grup gibi yaşarlar mı? Hayır.
Onlar da bu toplumun bir parçası. Ve bu toplumdan dışlanmamayı önce kendileri istemeli... Toplum da onları aşağılamamalı.
Kibariye’nin TV konuşması onlar için bir seferberlik miladı sayılabilir.
Haydi bakalım.
Anlayana sivri sinek saz...
- YSK, CHP’yi kurtardı.
Peki CHP ne zaman kurtarıcı olacak?
- Evlilikleri 6 ay sürdü.
Hız asrındayız...
- Erkek rolü oynayacak.
Bütün erkekler zaten rol yapmıyor mu?
- Günde 1 saatten fazla oturmayın.
Oturmak ne, bütün gün yatıyoruz.
- Denizden çıkan her şey yenir mi?
Ucuzsa...
- Mars’a gitmek haram.
Gidebilen zaten yok.
- Köpeği kurtardılar.
Dünya tersine.
- İstanbul’da susuzluk rekoru kırıldı.
Ya ne rekoru bekliyordunuz?
- PKK’lı tutuklu kendini yaktı.
PKK’lı olmak yetmez mi?
- “Erdoğan, Esad devleti kurmak istiyor.”
Neden çok sevdiği anlaşıldı.
- “Recep İvedik 4” izlenme rekoru kırdı.
Öyleyse seçimi AKP’nin kazanmasına da şaşmamalı.
- Saçlarını 850 bin liraya yıkatacak.
Demek ki hiç su kalmadı.
- Oylamada 28 muhalif oy çıktı.
Başbakan “muhalefet neredesin?” diyor. Haklı.
