Türkiye'de her şeyden önce toplumsal uzlaşma ihtiyacı var.
Bu, tabii, demokratik laik Cumhuriyet'in Atatürkçü ilkelerinden ödün vermeden olacak.
Çağdaş olmak bunu gerektiriyor.
İran'da Merve için yapılan gösterideki kadınları gördük. O bizim "referandum" meraklılarına sormak gerekir; Türk kadını o kıyafete bürünmek ister mi?
* * *
YARIN Meclis açılıyor.
Yine Merve olayı ile karşılaşılacak mı?
Ben ummuyorum. Merve herhalde artık Meclis'e gelmez.
Sağduyu bunu gerektiriyor.
FP'de aklıselim sahibi yöneticiler var.
Tahriklerden tedirgin olanlar var.
Bunları görmemek haksızlık olur.
Nasıl ki, Başsavcı'nın FP ile ilgili iddianamesindeki sözlerinin pek de hukuk diline uygun olmayışını eleştirmek, gerçekleri söyleme dürüstlüğünün bir ifadesi ise, FP'de sağduyuluların bitmediğini söylemek de aynı şey...
Ama FP'de tahrikçiler yok mu?
Var.
Tahrikçileri tahrik edenler yok mu?
Onlar da var.
Bir bakıma Merve olayını kriz haline getiren Nazlı Ilıcak oldu. Türban Meclis'e gelmeden önce onun programlarında veya onun katıldığı programlarda beslendi, büyüdü...
Yalnızca onun TV'deki programının müdavimi, o programlarda kendisinden alıntılar da yapılan bir akıl hocası profesör var. Mustafa Erdoğan.
Önceki gün TV'de tahriklere devam ediyordu.
Prof. Erdoğan, aba altından sopa gösterdiğini sanıyordu.
"İnşallah Kosova'daki gibi NATO bize de müdahale etmez".
Cumhurbaşkanı'nı da eleştiriyordu:
"Cumhurbaşkanı ancak akıllı uslu demeçler verebilir" diyordu.
"Cumhurbaşkanı'nın anayasal meşruluğu şüphelidir" iddiasında da bulunuyordu.
Neden?
Çünkü; Cumhurbaşkanı türban için konuşmuştu...
Erdoğan tahriklerine üniversiteyi aşağılayarak, medyayı da "kraldan fazla kralcı" olmakla itham ederek devam ediyordu.
Demokratik rejimin kendini savunma, koruma hakkı, içgüdüsü, işte bu noktada, bu kişilerin fetvalarıyla doğacak tehlikelere karşı açıkça ortaya çıkıyor.
* * *
UZLAŞMA ihtiyacında olan toplum tahriklerle gerginleşiyor.
Ilıcak, Merve kılavuzluğunda herhalde büyük oranda Mustafa Erdoğan'dan etkilendi.
Belki de bu karşılıklı bir etkileşim.
Ama bu akıl hocalarının FP'ye de, ülkeye de yararı olmadığı çok çabuk görüldü.
Ilıcak'ın partideki daha ilk günleri o partinin kapatılmasına giden yolu açtı.
Kaderin cilvesine bakın ki; Tercüman, Bulvar, Meydan, bundan önceki Akşam, hep Nazlı Ilıcak o gazetelerde etkin oldukça sırayla kapanmıştı.
İnşallah FP aynı akıbete uğramaz.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025