Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Trafik sorunu, artık dillerden düşmez oldu. Ve sorun milli felaket halini aldı.
Birçok kişi için bayram zehir oldu.
En yakınlarını, çocuklarını kaybeden kaybedene...
Mesela bayramın ikinci günü İzmir’de kanları donduran bir olay meydana geldi.
Kaldırımda yürüyen 3 kişilik Gürhan ailesini “katil bir şoför” öldürdü.
Her gün ve pek çok acemice ve hiç yoluna ölen ölene, öldürülen öldürülene...
***
Tanınmış aktör Russel Crowe, biliyorsunuz Türkiye’ye geldi. Ve Crowe, trafiğimiz için konuştu: “Salyangoz bu trafikten daha hızlı” dedi.
Doğru, trafikteki araçlar, özellikle İstanbul’da yerinde sayıyor.
Bir arkadaşım, bayramın ikinci günü Bakırköy’den Kadıköy’e kendi aracıyla 4 saatte vardığını söyledi.
Şehirlerarası gibi, değil mi?
Ama bunlara karşı Başbakan Tayyip Erdoğan da konuşuyor ve eleştirileri maksatlı buluyor.
Başbakan Erdoğan, İstanbul trafiğiyle ilgili yakınmalar için şunları belirtiyor: “Her arabada bir kişi seyahat ediyor. Ailede evin beyinin de, hanımının da aracı var. Toplu taşımaya talep oldukça trafikteki sıkışıklık düzelir. Ne yapacak belediye başkanı veya hükümet? İstanbul’a gelene ‘Gelmeyin’ mi diyecek?”
Evet, unutmayalım ki, bu Başbakan, yıllar önce, bu şehre “vize” konmasını istemişti...
***
Uzun lafın kısası, trafiğin yoluna girmesi için başlıca iki şey lazım:
1) Şoförlerin, şoför gibi olmaları, yani şoförlüğü hakkıyla bilmeleri.
Onların kazalardan sonraki uyduruk bahanelerinin dinlenmemesi, yani iyi incelenmesi.
Ve lise mezunu olmayana şoför ehliyeti verilmemesi (tahsil; muhakeme kabiliyetini ve sorumluluk bilincini arttırır.)
5 yıl boyunca cezaların çok artırılması. Unutulmasın ki kazaların yüzde yüze yakını şoförler yüzünden meydana geliyor. Bunu istatistikler söylüyor.
2) Yollar yeterli değil. İstimlaklerle yeni yollara acele ihtiyaç var. Bunun sağlanması inşaat yapanların; yol yapımı için belediyelere para vermesi.
İnşaatların bodrum katları veya varsa bahçeleri otopark olmalı. Bundan rüşvetle vazgeçilme, kat’i surette önlenmeli.
Kaldırım ve yollarda park yasaklanmalı ve bu yasaklar takip edilmeli.
***
Trafik özellikle, İstanbul’un hayati sorunudur.
Bu sorunu çözümlemek iktidarın boynunun borcudur.
Her geçen saniye zararımıza.

Haberin Devamı

HERKES
Subay, polis, memur

Haberin Devamı

Süryaniler memnun.
Metropolit Samuel Aktaş, Mor Gabriel Manastarı’nın iadesi nedeniyle, Başbakan Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.
Süryanilerin dini lideri Mor Filüksinos Yusuf çetin de, Mor Gabriel Kilisesi arazisinin iadesi için “Çok sevindik. Bir Müslüman vatandaş kadar bu ülkeyi seviyoruz” dedi.
Ama Çetin’in bir sorusu vardı:
“Mülkiye’de, askeriyede, emniyette neden farklı inanç sahiplerine görev verilmiyor?”
Cevap Emniyet’ten geldi.
Emniyet: “Süryani vatandaşlarımızı da sınavlara katılmaya ve polis olmaya davet ediyoruz” dedi.
***
Yıllardır yazıyoruz, söylüyoruz.
Bu topraklar üstünde 76 milyon biriz, ayrımız gayrımız yok. Rum, Ermeni, Yahudi, Hıristiyan, Alevi, Sünni ve diğerleri, kim olursa olsun, ne asıllı, kökenli olursa olsun, bütün halkımız Türk vatandaşıdır, Türk’tür. Ve hepsi, isterlerse subay, polis, hakim ve çeşitli memur olabilmelidir. Biz bunu bekliyoruz. İşin normali de bu.
Emniyet ilk adımı attı, inşallah sonu da gelir.

Haberin Devamı

TEK DİL
35 değişik dil

“Bakalım Milli Eğitim Bakanlığı anadili sorununun altından nasıl kalkacak?
İnternette ‘ethnologue com’ adresine girerseniz,Türkiye’de 35 değişik dilin kullanıldığını, 1’inin öldüğünü öğrenirsiniz. Bunların 13’ünün kurumsal, 5’inin gelişmekte, 6’sının canlanmakta, 10’unun sorunlu oldukları ve 1’inin de öldüğü... açıklanıyor.
Ve bu 35 dil tek tek anlatılıyor.”
Bunları söyleyen kim?
Özgen Acar.
Milliyett’te beraber çalışmıştık. Şimdi, Özgen Cumhuriyet’te.
Ve yazısını şöyle bitiriyor:
“Anadille, etnik dillerin birbirine karıştırılmaması gerektiğine ilişkin en güzel sözleri söyleyen Çinli bilge Konfüçyüs’ü anımsayalım: ‘Bir ulusu yok etmek istiyorsanız işe önce dili ile başlayın!’
Günümüzde ise TBMM Anayasa Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Burhan Kuzu’nun ‘Anadilinde Eğitim Türkiye’yi böler” sözleri Konfüçyüs’ü ‘Update (güncel)’ ediyor.” Başka söze gerek var mı? Milli Eğitim Bakanı, bu yazıyı okusun yeter.

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...

- Tunceli’nin adı; “Dersim” olmalıymış.
Ama Dersim Farsça, olsun, Türkçe olmasın da...
- En yüksek işsizlik oranı gazetecilikte.
Belli değil mi, bazısı Başbakan’dan “harçlık” alıyor!..
- Genelkurmay Başkanı “Niye konuşmuyor?” deniyordu...
Paşa, niye konuşmadığını yine konuşmayarak açıkladı.
- YÖK Başkanı Çetinsaya “Başörtülü rektör de olacak”, dedi.
Tabii, kendisi değil...
- Öğrenci fidanı ODTÜ toprağına ekti.
Yanlış anlaşılmasın bu fidan Hakan Fidan değil.
- Fatih Terim, Hollanda maçından önce: “Gönlümüzde, Brezilya biletlerini aldık”, diye konuştu.
Hezimet malum mu oldu ne?..
- RTÜK Başkanı: “İyi bir TV seyircisi değilim.”
TV’lerin halinden belli...
- Suudiler, Güvenlik Konseyi’ni reddetti.
Tencere dibin kara, seninki benden kara...
- Kaçırılan 2 pilotumuza kavuştuk.
Kan davası için her zaman ölüm gerekmez ki...
- Hülya Avşar “Kızıma zarar vereni gırtlaklarım.”
İnsan kendi kendini gırtlaklayabilir mi?
- CNN TÜRK’te Tanrıkulu, Sarıgül konusunda, öyle bir kıvırdı ki...
Asena kıskanmıştır...