Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Not Bunu önce bir cümle halinde duyuralım, dedik. Neden?Madem milletvekillerinin yemini var, bizim de seçimler öncesindeki yeminimizi tekrar edelim istedik.Doğru bildiğimizi yazmazsak, aday olacağız diye gerçeklerin üstünü örtersek veya ülke değil de bir partinin yararını düşünüp objektiflikten saparsak, biz "namus"luluk iddiasında bulunamayız.***72 milyon bir bütündür.Yani "yurttaş", "halk", ne derseniz deyin, ama ayırmayın.İzmir'deki de Erzurum'daki de Türkiye vatandaşıdır, Türkiye halkıdır.Hepsi Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine bağlıdır.Yani, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, sosyal ve laik bir hukuk devletidir.Meydanlarda duyulan şu ses ve taşınan şu dövizler boşuna mı: "Ne darbe ne de dinci devlet!".Öyleyse küçük bir grubun dışındaki vatandaş, "laik, demokratik Türkiye"nin vurgusunu yapıyor, o küçük azınlığa hatırlatıyor."Ne darbe ne de dinci devlet" diye meydanlarda bağırıyor.Yani, Anayasa'nın o değişemezlerini hatırlatıyor.***BU dinsiz olmak demek mi?Hayır."Dinci devlet" peşinde olmakla, "dindar", dinine bağlı olmanın ayrı şeyler olduğunu ifade etmek demektir.Onun için, "laiklik" öncelikle, dinine bağlı vatandaşın işine yarar, diyoruz.***TÜRK demokrasisi topaldır. Çünkü "solu yoktur".Yanlış mı?Merkez sağ toparlandı, büyük bir ihtimalle seçime "yeni DP" ismi altında girecek.Ya merkez sol nerede?İzmir mitinginde bile solun iki lideri bir araya gelemedi ki birleşme için gelsin, konuşsun.Baykal'ın gruptaki, birleşme konusunda DSP'ye adeta sitem eden sözlerine biz de katılıyoruz. Ve Rahşan Ecevit de bu konuşmadan etkilendi sanıyoruz.Ama şunu da söyleyelim:Türkiye solu bu iki partiden, yani CHP ile DSP'den mi ibarettir?Hayır.Burada, güçlü CHP'ye, yani onun lideri Baykal'a görev düşüyor. Hem de daha geç kalmadan.Baykal ne yapıp edip solu toparlamalı ve bunun için belki de en zor olanı da yapmalı ve projelerini, planlarını hemen açıklamalı.Anayasa'nın değişmez hükümlerine bağlılık bir yana, sol; ekonomik önceliklerini, gelir dağılımındaki farkların nasıl ve hangi kadrolarla giderileceğini, milli gelirin nasıl ve ne kadar zamanda artırılabileceğini, bölgeler arası gelişmişlik farklarının nasıl ve ne kadar sürede giderilebileceğini, AB ve ABD ile ilişkilerin ne olacağını, komşularımızla münasebetleri nasıl yürüteceğini, Güneydoğu sorununu nasıl halledeceğini, PKK'ya karşı tutumunun ne olacağını hemen açıklamalı.Yıllardır iktidar bekleyen CHP'nin elinde bunların dosyaları güncelleştirilerek zaten hazır duruyordur. EVVELA şunu ilan edelim. "Doğru bildiğimiz"i yazmak bizim için "namus borcu"dur. Bir sözümüz: "Her ölüm erken ölümdür" der.Turan Yavuz'un ölümü hakikaten erken oldu.O benim kardeşlerimden biriydi. Milliyet için 10 yıl beraber çaba harcadık.Onu en son Basın Konseyi'nde görev almaya davet edişimde hastaydı.Dürüstlük ve doğruluğu gazetecilikle harman eden kardeşim Yavuz'a rahmet diliyorum. KARDEŞİM TURAN YAVUZ IPI'da üç gazetecinin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bu cevaplama sırasında, bana göre, en güzel konuşmasını yaptı.Samimiyetine inansam ben de oyumu Erdoğan'a verirdim.Ama başka kanıta ihtiyaç yok. 4 yıldır kadrolaşma ve Çankaya'ya eşi türbanlı birinin çıkartılmasında ısrar Başbakan'ın samimiyetinden şüphe etmemizi haklı göstermeye yetmiyor mu? Başbakan samimi mi? ERİVAN'A Geçen hafta bu köşede iyi ki yazdık.Neyi?Ermenistan'ın fırsat buldukça Türkleri ısırmaktan zevk aldığını.En son uluslararası örgüt AGİT'in gözlemcisi, yani uluslararası memur Türkler Ermenistan'a sokulmadı. Hem de yalnız Türk oldukları için.Biz bunu yazdıktan sonra "Türkiye olarak ona göre davranalım" dedik.Sanki böylece uyarma görevini yapan biz değilmişiz gibi pazar gecesi yıkıldık.Türkiye, Eurovision yarışmasına katılan Ermenilere 12, yani "tam puan" vermişti.Hem de Ermenistan'ın ülkemize hiç puan vermemesine karşılık.Buna en azından şaşkınlık denmez de ne denir?Üstelik birinci olan Sırbistan'ın solisti Türktü ama Türkiye onlara hiç puan vermedi. Hayret değil mi?Bunu kim yaptı, nasıl yaptı araştırılmalı. Çünkü birçok medya organı 12 puanı politik buldu.Ermenistan'a niçin ve kimler oy verdi? Açıklansın. Tam puan neden? HALK BURADA SMS'le puan vermede hile yapılıyor.Bunu söyleyen bir zamanlar bu hileye en yakından tanık olan bir kişi: Yeşim Salkım.O TV'de konuştu ve yıllar önce yapılan bir hileyi açıkladı.Yıllar önce yapılan bugün niye yapılmasın?Siz TV'nin karşısına geçip cep telefonunuzla yarışmanın birincisini seçseniz de yöneticiler başka birini yarışmayı kazanmış ilan edebiliyor.Bu birinci ilan edilen kişi, mesela müzik hayatındaysa yeni çıkan kaseti yok satabiliyor.Bunu her TV yapmaz ama yapan ahlaksızdır ve bu yapılan ahlaksızlıktır.Halkın cebinden parasını haksız yere almaktır. Yani hırsızlıktır.Savcılar ne güne duruyor? Savcı nerede? TV'DE Gazetecilik meslek mi, değil mi?TV'cilik gazetecilikse TV'ciler de bu mesleğin kurallarına göre hareket edecekler, ettirecekler demektir.Oysa geçen akşam bir TV'de İbrahim Tatlıses ve bir başka TV'de Bülent Ersoy vardı.Ve bunlar birbirlerine söylemedik söz bırakmadılar. Bunları o gece TV'leri izleyen gazeteler ertesi sabah yazdı.Ama bir söz vardı ki "cinayete teşvik" açıklamaydı, savcı herhalde bunu ihbar kabul etti. İzliyoruz... dheper@milliyet.com.tr Cinayete teşvik