Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Not Sonra Cumhurbaşkanı Sezer.Ve cumartesi günü de Türkiye'nin en büyük mitingi Ankara'da yapıldı.Bu 2 konuşma ve miting Türkiye için, denildiği gibi "milat" sayılabilirdi.Neyin miladı?Demokrasi ve laikliğe bağlılığın miladı.***KÜÇÜKLÜĞÜMDE mahallemizde oraya buraya koşturulan, yarım akıllı, yoksul, gariban bir genç vardı.Bir gün, bir partinin, -yanılmıyorsam, bu parti Nuri Demirağ'ın Milli Kalkınma Partisi'ydi-, ocak teşkilatı, şölenle bizim mahallede de açıldı. Buna en çok o genç sevindi."Artık bizim de borumuz ötecek. Ülkenin yönetimine halk, yani biz garibanlar el koyacağız" gibi sözler söylüyordu.Aradan bu kadar yıl geçtiği halde bu sevinci ve sözleri unutamıyorum.Sonra tek parti düştü.Mahallemiz sokaklarından, parti komiseri gibi, heyeti arkasında, azametle geçen CHP ocak başkanı ve muhtar "Kambur Cevat" yok oldu."Demokrat"lar iktidara gelmişti. Yani halk. Dindarı, dinsizi ile halk iktidardı.***SONRA yıllar yılları kovaladı.Bir de baktık AKP iktidara gelmiş. Yani, yöneticilerine "dinci" denenler. Ve Tayyip Erdoğan Başbakan.Bunlar, oy verme hakkı olanların yüzde 22'sinin oyunu almışlar. Oy verenlerinse yüzde 34'ünün oyunu.Yani, aslında ülke çapında azınlıktalar. Ve artık, adeta, nasıl fırsat bulsak da bu Anayasa'nın laiklik ilkesini ortadan kaldırsak diyorlar.Adeta çareler arıyorlar.***GELELİM, "milat" olan ve iktidarı tedirgin eden son haftaya.Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı'nın sözleri çoğunluğun kanaatiyle çakışıyor, yani üst üste oturuyor.Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, yargı, üniversiteler rejimi tehlikede görüyor.Peki, Ankara'da sağcısıyla, solcusuyla, orta yolcusuyla, dindar ve dinsiziyle halkın yaptığı tarihi miting de neyi gösteriyor?Rejim tehlikede.Tehlike yarın olmayabilir, ama bu bir süreç ve bu süreç AKP ile başladı.Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı, kanuna uygun da olsa çoğunluğun isteğine uygun değil. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi daha doğru. Bundan önceki hata, bu kez yapılacak hatayı mazur gösterir mi? Gösteremez.AKP'nin AB'ye istekli görünmesi, iktidarını garantiye almak için değil mi?Erdoğan'ın laiklik aleyhine geçmişte söylediği çok söz var.ABD Türkiye'yi ılımlı İslam devleti olarak görmek istiyor. Erdoğan da.***ŞU cümle geleceğimizi özetliyor:"Cumhurbaşkanlığı seçimi sorunsuz atlatılabilir, ama ya sonrası?"Evet, ya sonrası?"Uzlaşma" olmazsa vah halimize. TÜRKİYE Türkiye olalı böyle hafta yaşamadı. Önce Genelkurmay Başkanı konuştu. İstanbul'da geçen aralık ayında kaybolan İran eski Savunma Bakan Yardımcısı Ali Rıza Askari, Batılı istihbarat kaynaklarında sorgulanıyor.Askari'nin "Tahran'ın elinde atom bombası üretmeye yetecek miktarda uranyum var" dediği iddia ediliyor... Yani? Yanisi şu:Komşumuz İran atom bombası yapıyor. Ama bizde "nükleer enerji santralları" bile daha hâlâ tartışılıyor. Bu mu Türkiye sevgisi! ATOM BOMBASI MÜJDE Cumartesi günü yapılan mitingi herkesten önce kim görmeliydi ve halkın verdiği mesajı anlamalıydı?Muhalefet.Evet, halk bu iktidarı istemiyorsa görev demokrasi içinde muhalefete düşmüyor mu?Onlar artık, hep tekrarladığımız "Küçük olsun benim olsun" felsefesini terk edecekler ve birleşecekler."Birlikten kuvvet doğar" sözü bizim değil mi?Öyleyse bu miting muhalefete, "Ne duruyorsunuz, birleşin, kuvvetlenin" emri olarak anlaşılmamalı mı?Anlaşılmalı. Ve anlaşıldı.Belki temaslar daha önce başlamıştı ama mitingle birlikte hızlandı.Şimdi DYP ile ANAP'ın yakında birleşeceğinden söz edilebiliyor.Bunun için Mesut Yılmaz'ın, hatta Demirel'in gayret sarf ettiği söyleniyor.Bu birleşmeyle belki de Demokrat Parti "DP" yeniden doğacak. Halk bu aklıselimi liderlerde görmek istiyor. Partiler birleşiyor ERDOĞAN Barzani'yi ABD şımartıyor.Ama bir şımartan daha var, AKP hükümeti, daha doğrusu Tayyip Erdoğan.Son olaya kadar, onun ağzından Güneydoğu ve Kuzey Irak'a dair veya Barzani'yi hedef alan bir söz, cümle duydunuz mu?Bakın 2004'te Ecevit ne demişti:"Kuzey Iraklı liderler bir Kürt partisinin Türkiye'de gerçekleşmesini düşünüyorlar. Bunu da başarabilirler. Bunu başardıktan sonra diyecekler ki biz niye iki ayrı toprak olalım. Beraber bir siyasal gelişme sürdürdükten sonra 'Türkiye'den toprak alalım' havasına girecekler. Bu yönde hayaller olduğunu görüyorum. Türkiye, Kuzey Irak'a işgal amacıyla değil, güvenlik amacıyla, olumsuz gelişmeleri önlemek amacıyla mutlaka girmelidir. Yoksa Kuzey Irak Türkiye'ye girecektir."Ecevit'in dediği çıktı.Bunu Org. Büyükanıt da belirtmişti.Kuzey Irak'a bir operasyon gerekli.Peki buna mani olan kim? Tarihi mesuliyeti kimler yükleniyor?Sonumuz hayırlı olsun... Daha doğrusu sonunuz... Barzani'yi şımartan 1983'te idam edilen bir gencin mektubu açıklandı ama, onunla beraber idam edilen diğer üç gencin mektuplarının da ailelerine verilmesini istemiştik.Aradan 24 yıl geçti.1983'te idam edilen üç gencin yakınları İstiklal Caddesi'nde basın açıklaması yaptı. "Çocuklarımızın ölmeden önce yazdıkları mektupları istiyoruz. Onu okumadan ölmek istemiyoruz" dediler.İlgililer bu seslere kulak vermeli. dheper@milliyet.com.tr Mektuplar açıklansın