SENİN adın Safiye Yapmalısın kafiye 40 yıl olmuştur. "Radyo Tiyatrosu"ndaki bir skeçte, yanılmıyorsam Tekin Akmansoy bu kafiyeyi düşürüyordu. Kime? Karşısındaki Safiye Hanım'a. O günden sonra da Safiye Hanım kafaya takmış devamlı kafiyeli konuşuyordu. Temsil boyunca bu komik saçmalık sürüp gidiyordu. Senin adın Safiye. Yapmalısın kafiye. Bugün de Safiye Hanım gibi politikacılarımız var. Senin işin politik. Yapmalısın komiklik. Yani, "Söyle de, ne söylersen söyle, yeter ki kafiye tutsun." Söylenenlerin çoğu bugün var, yarın yok. "Bu hükümet gidici." "Bu hükümet üç ay sonra gidici." "Bu hükümet bütçede gidici." "Bu hükümet bayramda gidici." Benim oğlum bina okur. Döner döner yine okur. Veya; Su üstünde nakışlar. Alık alık bakışlar. Veya; Dam üstünden saksağan. Vur beline kazmayı. Bunlar muhalefetin Safiye Hanım'ları. Bir de iktidarınkiler var: "Önce Gümrük Birliği'ndeyiz." "Sonra Avrupa Birliği'nde." Veya; "Seneye Avrupa Birliği'ndeyiz." Veya; "Avrupa Birliği bizsiz yapamaz." Veya; "Artık tamam Avrupa'dayız." Oysa; Avrupa Birliği'ni bir yana bırakın, Avrupa bizi NATO'dan bile atıyor. Ne gerçekçi politika değil mi? Senin adın Safiye. Yapmalısın kafiye. Biz bize benzeriz. Muhalefetimiz de, iktidarımız da bizim Fenerbahçe'nin yeni yönetimi gibi. Lazaroni'yi kovdular ve tam bunun üstüne Galatasaray'ı da yenmediler mi? Kasılmaya bak... Hele bir de bugün galibiyet gelirse... Yeni yönetim, yani şeytan Rıdvan'la antik Veselinoviç'e methiye de methiye. Adam daha dün gitti, galibiyette varsa, olsa olsa onun payı vardır, yani Lazaroni'nin. Ama boşver objektif değerlendirmeleri, senin adın Safiye... Adım futboldur benim. Politika gibiyim. Her gün adam yerim. Aslında Ekvador'da bile fazla saza, söze, şarkıya koşan, boş konuşan yöneticileri başlarından "deli" diye atıyorlar ama burası Türkiye, biz özellikle politikacının "şair ruhlu"sunu severiz. Senin adın Safiye. Yapmalısın kafiye.