TÜRKİYE adeta cıva üstünde. Çok oynak bir zemin var.
Her an her şey değişebiliyor.
Aklar kara, karalar ak olabiliyor.
Başbakan Ecevit'in dünkü ağır ve ani çıkışı bunun göstergesi değil mi?
"Seçimi erteletme bir sivil darbe girişimidir...
Rejim bunalımıyla karşılaşmamak için bizim amacımız erteletmeyi önlemektir...
Amaç seçimi erteletme olduğuna göre bu bir pazarlık aracı olarak kullanılabilir, bunun sakıncaları vardır..."
* * *
ERKEN seçimi Cumhurbaşkanı dahil pek çok aklı eren istemiyordu.
Gerekçe olarak da "bu seçim yasası ve bu partiler yasasıyla gidilecek bir seçimde değişen bir şey olmayacağı için, erken seçime ne gerek var" deniliyordu.
İstikrar sağlanacak olmadıktan sonra...
Sonra öyle bir noktaya gelindi ki erken seçimi istememek artık olamazdı. Ok yaydan çıkmıştı. Herkes razı oldu. Sonuç ne olursa olsun seçim olsun...
Meclis'ten erken seçim kararı da büyük oy patlamasıyla çıktı.
Ama gelin görün ki o gün "erken seçim olsun" diye o oy verenler bugün seçim olmasın diye imza toplayıp, Meclis'in kapısına dayanmış.
İşte istikrarsızlık bu. İstikrarsızlık insanlarımızın, parlamenterlerimizin beyninde...
* * *
ŞİMDİ, erken seçim kararından dönmek mümkün mü tartışması yapılıyor.
Neden dönülmesin? Meclis'i toplantıya çağıracak kadar oy toplayan güç, ertelemeyi de başarabilir.
Bunun için FP ile CHP'nin destek vermesi yeter. Hatta bu parti üyelerinden bir bölümünün.
Geçen gün de belirttik. Her ne kadar Meclis'i toplantıya çağıran "küskünler", "Kendimiz için bir şey istiyorsak namerdiz" anlamında konuşuyor, "Gelecek seçimde listelerde yer almayacağız, biz bu girişimi kendimiz için yapmıyoruz" diyorlarsa da, bu sözler bugün için söylenmiş sayılabilir.
Bir yıl sonra aynı "küskünler"in "Dün dündür, bugün bugün" demeyeceğini kim taahhüt edebilir?
Öyleyse bu ortamda kim samimi, kim gayri samimi, anlamak da güç. Üstelik samimiyet, gerekli görmüyorsanız, erken seçim kararı alınırken ona karşı çıkmakta değil midir?
* * *
ŞİMDİ erken seçimi ertelemenin kapsamı içinde, Yılmaz ve Çiller için Yüce Divan yolunun açılması arzularının yattığı söyleniyor.
Erbakan'ın yasaklılıktan kurtarılması niyetinin olduğu söyleniyor.
Ve küskünlerin bir yıl daha milletvekili olarak kalması ve bu süre içinde yeni siyasi hesapların görülmesi planlarının bulunduğu ifade ediliyor.
Ama girişimi; "lider sultasına milletvekili darbesi", diye yorumlayanlar da var.
Yalım Erez gibi.
Ama Türkiye'de lider sultasına yol açanların, meydan verenlerin de aynı milletvekilleri olduğunu unutmak mümkün mü?
* * *
TÜRKİYE'de olay olayı izliyor, yeni olay bir öncekini eziyor, siliyor.
Türk yargısından şüphe edenlere Anayasa Mahkemesi, HADEP'in seçimlere katılabileceği, kararıyla yeni bir ders verdi.
O önemli karar bile Meclis'i toplama girişiminin gölgesinde kaldı.
Gündeme yetişmek zor.
Bu yazı basılana kadar Türkiye'de çok daha önemli gelişmelere de tanık olabiliriz.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025