Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


TÜRKİYE'de bir şeyler değişiyor.
Önemli bazı olayları iç politikaya alet etmemek de bunlardan biri.
Ecevit'in tutumunu takdirle karşılamamak mümkün mü?
İktidarları döneminde Apo'nun ele geçirilmesi her siyasi parti başkanının arzusuydu.
Bu Ecevit'e nasip oldu.
Üstelik hem Apo yakalandı, hem de Yunanistan'ın Avrupalılığa yakışmayan bir terörist devlet olduğu ortaya çıktı.
Ama bakın Ecevit bunları iç politikada kullanmıyor.
Bu ilk defa rastlanan bir durum.
Devlet adamlığı sorumluğuna uygun bir tavır.
* * *
APO'nun yakalanması Yunanistan'da da çöküntü yarattı.
Türkiye'ye düşmanlığı olanlar Apo'yu kullandı; ama bunların en gözü dönmüşü, en hararetlisi Atina çıktı.
Türkiye; Suriye'yi, savaşı göze aldığını bildirerek, İtalya'yı ekonomik ambargo uygulayarak, Rusya ve diğer Avrupa ülkelerini de protesto silahını kullanarak hizaya getirdi.
Yunanistan bu ülkelerin dışında, daha doğrusu nevi şahsına münhasır bir düşmanlık modeli uyguladı, hiç uslanmadı.
Apo olayı, Atina'nın sinsi düşmanlık taktiğinin aleniyete dökülmesi vesile teşkil ettiği için yararlı oldu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu da bu noktaya dikkat çekerek, "Yunanistan suçüstü yakalandı, dünya Yunanlıların neler yaptığını gördü" diyordu.
* * *
ŞİMDİ Türkiye'nin elinde önemli bir koz var.
NATO üyesi Yunanistan'ın terör destekçiliğini her mekan ve zamanda tekrarlayıp bu çifte standardı dünya kamuoyunun kafasına çakmak.
Demirel'le başlayan, Başbakan Ecevit'le sürdürülen, Yunanistan'ı hedefleyen çıkışlarda da aslında bu amaçlanıyor.
Bu açıdan bakınca; çıkışlar çok yerinde de olsa, dozu kaçırıp Atina'yı Ankara'nın, savaş tehdidi altındaymış izlenimini vermekten de kaçınmak gerekiyor.
Apo'dan sonra Atina'daki durum meydanda. Atina parça parça. O megaloman, Türk düşmanı, eski Dışişleri Bakanı Pangalos bile savcılara hesap veriyor; sorguya çekiliyor. Tam bu sırada, sürdürülen bir Türkiye tehdidi o parçalanmışlıkları yapıştırıcı rol oynamamalı.
Onun için dengeyi elden kaçırmamakta yarar var. O denge diplomatik atağa ağırlık vermekle sağlanabilir.
Bu ataklar içinse Atina her gün yeni imkan yaratıyor. Türkiye'nin eline yeni kozlar veriyor.
Önceki gün Nairobi'den alıp Atina'ya kadar korumalığını üstlendiği PKK'lılar da buna örnek sayılmaz mı?
* * *
TÜRKİYE'de büyük şehirlerde özellikle İstanbul'da cereyan eden bazı olaylar da bir iddianın haklılığını ortaya koyuyor.
Büyük şehirlerde göç başıboş bırakılamaz.
Türkiye'nin büyük şehirlerde bile kardeş kavgasına düşme ihtimalini umursamayanlar, yıllardır göçte başıboşluğu savundular.
Ve bugün sınırlı da olsa, terör amaçlı göçün sancıları yaşanıyor.




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr