Tıp ahlakı, medya ve hukuk

"SÖZ Fato'da"dan önce Reha Muhtar doktor tarafından tacize uğrayan kızı ve doktorun karısını ekrana getirdi.
Önce onları dinledik sonra Fato'yu seyrettik.
Doktor, tacizci bir doktor da olsa normal bir doktor da, bu olayda oltaya geldiği muhakkak.
Gencecik güzelce bir kız doktora gidiyor. Normalden farklı giyim kuşamıyla, cilvesiyle, işvesiyle adamı tahrik ediyor. Beş kez gitmesi de bir anlam ifade ediyor. Doktorun üstüne düştüğünü gösteren bir anlam. Konu mankeni kız, zaten bunları Reha Muhtar'a itiraf ediyor.
"Ben tahrik ettim" diyor.
Öyleyse bu ilişki bir bakıma "hasta - doktor ilişkisi" kabul edilemez.
Hastayım diye doktora başvuran kız amacının sıhhate kavuşmak değil adeta doktora kavuşmak olduğunu ihsas ediyor. Doktora bu mesajı veriyor.
Bundan sonrası erkeğin anlayışına, direncine kalmış sayılabilir.
Hasta rolündeki genç kız, doktoru tahrik ve teşvik ederek tuzağa düşürdüğünü Reha Muhtar'a anlattığından başka şekilde nasıl ifade edebilirdi ki?..
* * *
KONU mankenini teşvik ettikleri, parayla tahrik ettikleri, sonra da tehdit ettikleri iddia edilenler de var. Eski mankenle nişanlısı...
Onların da bu konuda sözleri olmalıydı. Ama tacize uğradığı iddia edilen kız TV'de konuşurken onlar telefonla da olsa anında müdahale veya müdafaada bulunmadılar.
İlginç değil mi?
* * *
TACİZE uğradığı iddia edilen genç kızın savcılıkta verdiği ifade doktoru itham edici iken TV'deki ifadesi aklayıcı mahiyette.
Bu değişikliğin, konu mankenliği için vaat edilen parayı alamamasından kaynaklanması olasılığı da başka bir ahlaki sorun.
Doktor günahsızsa, ama kıza vaat edilen para verildiğinde kız savcılıktaki ifadede ısrar edecek olsa bir kişi, ailesi, çocukları ve yakınları ölümden beter duruma ilelebet mahkum olacaklar...
Felaketi düşünebiliyor musunuz?
* * *
AKSİNE yeni bir durum çıkmazsa önceki akşamın özeti; doktor aleyhinde karar vermekte acele edilmemesi gereğidir.
Haber yapılırken kışkırtıcı davranışlar söz konusudur.
Haber konusu kızın itirafları onun tahrikçi olduğunu göstermektedir.
Haber dışarıdan yönlendirilmiştir.
Kızın tahrikleri olmasaydı da doktor taciz sayılabilecek davranışlarda bulunsaydı ancak o zaman ortada kınanacak bir durumdan tartışmasız ve açıkça söz edilebilirdi.
Olayda buna evet demek mümkün mü?
Vaat edilen paranın büyüklüğü, bir genç kızı, ne pahasına olursa olsun bir doktoru baştan çıkartma hırsına kaptırdıysa, buna önayak olanların da ahlaki bir iş yaptığı söylenemez.
Haluk Şahin, "Bu haber Arena'ya geldi. Etik açıdan bizi güç duruma düşüreceği için programımıza almadık" diyor.
Bu çok önemli ve çok anlamlı bir ifade sayılmaz mı?
* * *
SONUCU adalet belirleyecek.
Doktorun lehinde de, alayhinde de erken hüküm yanlış olur.
Sözü edilen doktor hakikaten tacizciyse, bu bundan sonraki gelişmelerle kati olarak saptanırsa iğrenç olayın elbette gereği yapılmalıdır.
Ama şu da muhakkak; gazetecilik onun bunun eline bırakılacak kadar basit bir meslek değildir, olamaz...